'Kolombiya halkı haykırıyor: Fakire ekmek yoksa zengine de huzur yok!'

Kolombiya'da 'vergi reformu' adı altında yoksulların üzerinde yükleri arttırmaya çalışan hükümetin emelleri geri tepti, şimdi ülkenin tamamına isyan yayılmış durumda.

Haber Merkezi

Kolombiya halkı, krizin faturasının kendilerine çıkarılmasına direnmeye kararlı görünüyor. Yoksulluğa ve yoksullaşmaya direniyor.

Elbet, kazanacaklar…

Latin Amerika ülkesinin vazifesine ilişkin TKP, Boyun Eğme gazetesinde şunları kaydetti:

Kolombiya Ulusal İstatistik İdaresi verilerine göre, nüfusun %30’u, günlük üç öğün yemek olanağına sahip değil. Son bir yıl içerisinde, mutlak yoksulluk sınırında yaşayanların sayısı 2.8 milyon kişi artmış, Latin Amerika Stratejik Jeopolitik Merkez’e göre toplam sayı 7.6 milyonu buluyor.

Kolombiya'da halk pandeminin karşısında çaresiz bırakıldı

Latin Amerika kıtasının diğer kapitalist ülkeleri gibi, halkın büyük bir çoğunluğu, pandemi karşısında çaresiz bırakılmış durumda. Sonuçta, 50 milyon nüfusa sahip olan ülke, 75 bin vatandaşını pandemi nedeni ile kaybetti. Geçtiğimiz hafta ise, pandemiye bağlı günlük ölüm sayıları en üst düzeye ulaştı ve yaklaşık 500 kişiyi buldu.

Yaşananlar yetmezmiş gibi, Kolombiya’da Iván Duque liderliğindeki hükümet, Nisan ayının ortalarında, ekonomik krizin finansmanı için "Sürdürülebilir Dayanışma Yasası / Vergisi" adı altında bir düzenleme yaptı. Düzenleme, ürün ve hizmetlerdeki katma değer vergisinin, maaşlardan alınan vergilerin artırılmasını, kentlere girişte ayak bastı parası alınmasını ve Vergi Kanunu’nun 424. maddesinde değişiklik yapılarak orta sınıflara ve düşük gelirlere vergi muafiyeti sağlayan maddelerin kaldırılmasını ve sıradan vatandaşların daha çok vergi öder hale getirilmesini içeriyordu.

Vergi reformu, toplumun büyük bir bölümünde tepki topladı. Hükümete yönelik tepkiler için, bardağı taşıran bir damla olmuştu bu hamle. Anket sonuçlarına göre, Kolombiya Devlet Başkanı Iván Duque’ye verilen destek, bir ay içerisinde %57.6’dan %40.9’a düşüyordu. (Eylemler sonrasında desteğin %33’e düştüğü belirtiliyor.)

24 saatlik genel grev ilan edildi

Ülkede örgütlü olan sendikaların öncülüğünde halk, 28 Nisan tarihinde tepkisini göstermeye karar verdi ve 24 saatlik bir genel grev ilan edildi. Genel grev, vergi reformunun hızlıca geri çekilmesini talep ediyordu. Sendikalara göre, reformun, yolsuzluğu ve vergi kaçakçılığını arttırması, Kolombiyalıların haklarını hiçe sayması kaçınılmazdı. Genel grev çağrısı, büyük bir karşılık buldu. En yoğun katılım Bogota, Medellin, Cali, Barranquilla ve Cartagena şehirlerinde oldu. Köylüler, kent merkezinde gerçekleştirilecek eylemlere katılmak için büyük gruplar halinde harekete geçti. Cali’de, taksi şöförleri, reforma karşı tepkilerini dile getirmek için yolları araçları ile kapattı.

Vergi reformu isyan ettirdi

Vergi reformunu hedef alan eylemlerde, ekonomi ve sağlık alanındaki krize çözüm bulunması talebi güçlü bir şekilde yükseliyordu. Ayrıca, 2016 Barış Anlaşması sonrasında toplumsal figürlere karşı düzenlenen suikastlar olmak üzere şiddetin son bulması talep ediliyordu. Çünkü, 2016 yılından bu yana 289, sadece 14 – 21 Nisan tarihleri arasında ise 7 eski FARC gerillası, kontrgerilla tarafından öldürülmüştü.

Halkın tepkisi, örgütlenerek sokağa çıkmıştı. 28 Nisan’daki eylemler esnasında, Cali kentinde, İspanyol sömürgeci Sebastián de Belalcázar’ın heykeli, göstericiler tarafından yıkıldı. O gün gerçekleştirilen eylemlerde, polis tarafından halka saldırılmış, saldırı sonrasında bir kişi hayatını kaybetmiş, onlarcası ise yaralanmıştı.

Polis şiddeti tepkiyi tırmandırdı

Genel grev için belirlenen 24 saatlik sürenin dolmasının ardından, sendikalar, hükümetin mevcut düzenlemede ısrar etmesi durumunda grevi 19 Mayıs’a kadar sürdüreceklerini açıkladılar.

29 Nisan’da, Kolombiya’nın bir önceki başkanı olan faşist Uribe ortaya çıkıyor ve askerlerin sokakları kontrol altına alması gerektiğini açıklıyordu. Vandalist yıkım karşısında askerlerin varlığının acil bir ihtiyaç olduğunu söylüyordu. Bu açıklama ile birlikte, eylemlerin ikinci gününde, hükümetin halka dönük saldırısı şiddetini arttırdı.

Halk şiddet karşısında sinmedi

Kolombiya halkı ise, örgütlü duruşundan vaz geçmedi. Şiddet karşısında sinmedi. Kolombiya Devlet Başkanı Duque tarafından önce, Maliye Bakanı’na reformu yeniden gözden geçirmesi emri verildi. 2 Mayıs’ta ise, Katma Değer Vergisindeki artışların geri çekildiği açıklandı. Ardından, Uribe dönemindeki vergi reformunun hazırlayıcısı olarak da bilinen Maliye Bakanı Alberto Carrasquilla istifa etti.

Kazanıma rağmen sokaktalar

Kolombiya halkı, 28 Nisan’da sokağa çıkmalarına neden olan başlıklarda somut kazanımlar elde etmişti. Ancak, sorunun sadece birkaç yasa ile çözülemeyeceğinin farkındalardı. Sendikalar Sağlık Reformu’nun geri çekilmesi, aşılamanın hızlandırılması ve yaygınlaştırılması, asgari ücretin arttırılması talepleri ile eylemlerine devam etme kararları aldılar ve 5 Mayıs için yeni bir buluşma çağrısında bulundular. Ve hala sokaktalar...

* Fakire ekmek yoksa zengine de huzur yok!

Bunun karşısında ise, Devlet Başkanı Duque’nin, sosyal ayaklanmalar karşısında hükümetin hakları kısıtlamasına olanak sağlayan Anayasa’nın 213. maddesini hayata geçirmesi bekleniyor. Bu maddenin uygulanması durumunda, bölgesel liderlerin statüsünün askıya alınması, gösterilerin yasaklanması, radyo ve televizyonların en fazla 90 günlük süre ile kontrol altına alınması ve gerek görmesi halinde, izne gerek olmaksızın ev aramaları gerçekleştirebilmesine gibi  ̈önlemler ̈le halkın tepkisi kırılmaya çalışılacak.

İşte takip ettiğimiz sürecin kısa özeti bu... Kolombiya halkı, krizin faturasının kendilerine çıkarılmasına direnmeye kararlı görünüyor. Yoksulluğa ve yoksullaşmaya direniyor. Elbet, kazancaklar...