Kıdem tazminatına ‘sözleşmeli' saldırı meclise geliyor

Patronları 'kıdem tazminatı yükünden' kurtarmak adına yeni düzenleme hazırlayan AKP, bunları basına sızdırarak kamuoyunu yoklama peşinde. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 'istihdamı artırma' vurgusuyla sunduğu paketin, işçilerin hem kıdem tazminatı hakkına, hem de iş güvencesine yoğun bir saldırı anlamına geldiği anlaşıldı.

Haber Merkezi

İktidar patronların uzun süreli hayalini gerçekleştirmek için kolları sıvamış durumda. Patronları “kıdem tazminatı yükünden” kurtarmak adına yeni düzenleme hazırlayan AKP, hazırlayacağı yasal düzenlemeleri basına sızdırarak kamuoyunu yoklama peşinde.

Bu hafta konuyla ilgili Habertürk gazetesinde çıkan haber hayli kritik. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın "istihdamı artırma" vurgusuyla sunduğu paketin, işçilerin hem kıdem tazminatı hakkına, hem de iş güvencesine yoğun bir saldırı anlamına geldiği anlaşıldı.

TBMM'ye bu hafta sunulması beklenen “istihdam kalkanı paketi”nde 25 yaş altındaki gençlerin ve emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) grubunda yer alan 50 yaş üstündeki kişilerin işten çıkarma maliyetleri azaltılacak. Taslakta düzenleme “söz konusu yaş grubundakilerin kolay iş bulabilmelerini sağlamak amacıyla” denilerek sunulurken üç temel değişiklik yapılacağı belirtiliyor:

Belirli süreli sözleşme

25 yaşından küçük, 50 yaşından büyük işçiler için belirli süreli iş sözleşmesi yaygınlaştırılacak. Sözleşme yapılırken “objektif koşul” aranmayacak, işin niteliğine bakılmayacak. Sözleşme, iki yılı geçmemek üzere zincirleme olarak yapılabilecek.

’Ayın yarısında çalışana sigorta yok’

25 yaşından küçük işçilerin ayda 10 günden az çalıştırılması halinde uzun vadeli sigorta primi yatırma zorunluluğu olmayacak. Sadece yüzde 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primi yatırılması yeterli olacak. Normalde bir işçi için ayda yüzde 22.5 oranında işveren, yüzde 15 oranında da işçi primi olmak üzere yüzde 37.5 oranında prim yatırılıyor. İşveren ayda 10 günden az çalıştırdığı işçi için yüzde 37.5 yerine sadece yüzde 2 oranında prim yatıracak.

Kısmi zamanlı çalışma 

50 yaş ve üzerindeki kişiler tam zamanlı çalışmadan kısmi zamanlı çalışmaya geçerlerse gelir vergisi istisnasından yararlanacaklar. Bu haktan yararlanabilmek için işverenin kısmi zamanlı çalışmaya geçen işçiden doğan istihdam açığını kapatmak için bu süreyi tamamlayacak şekilde kısmi zamanlı çalışacak bir başka kişiyi en az 6 ay istihdam etmesi şartı aranacak. Gelir vergisi istisnasından, kısmi zamanlı çalışanların ikisi de yararlanacak.

İstisna sözleşmesi kalıcı hale gelecek

4857 Sayılı İş Kanunu'nun 11. maddesine göre, iş sözleşmeleri esas olarak “süresiz” yapılıyor. “Belirli süreli” sözleşme ise istisnai durumlarda söz konusu oluyor.

Belirli süreli sözleşme sadece belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi “objektif” koşullara bağlı olarak yapılabiliyor.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren “belirsiz süreli” kabul edilir.

Uygulamada belirli süreli iş sözleşmeleri turizmde, sezonluk tarım iş yerlerinde, örneğin bir baraj yapımı, köprü yapımı gibi süresi belli olan ihaleli işlerde söz konusu olabiliyor. Süreli sözleşme bir defa yenilendiğinde süresiz hale geliyor.

İşveren, işten çıkarma yükümlülüklerinden kurtulmak için belirli süreli sözleşme yaptığında ve bu durum dava konusu olduğunda, Yargıtay, işin ve sözleşmenin gerçekten süreli olup olmadığının incelenmesini istiyor. İşverenin, işten çıkarma maliyetinden kurtulmak için süreli sözleşme yaptığı tespit edilirse, sözleşmenin süresiz olduğu kabul ediliyor.

Yeni düzenlemeyle, işin süreli olup olmadığına bakılmaksızın ve zincirleme olarak belirli süreli sözleşme yapılabilecek. Kanundaki istisnai düzenleme, kalıcı hale gelecek. Böylece, açılacak davalarda mahkemelerce sürekli sözleşmenin geçerli olup olmadığına dair inceleme yapılamayacak.

İşçi ihbar ve kıdem tazminatı alamayacak, iade davası açamayacak

Belirli süreli iş sözleşmelerinde, sözleşme sürenin bitiminde kendiliğinden sona eriyor. Bu sayede işveren ihbar ve kıdem tazminatı ödemek zorunda kalmıyor.

İş Kanunu'na göre, 30'dan fazla işçi çalıştırılan iş yerlerinde işveren işçiyi işten çıkartırken geçerli bir sebep göstermek zorunda. İşçi, sebebin geçerli olmadığı iddiasıyla işe iade davası açabilir.

İşe iade davasını kazanan işçiye öncelikle boşta geçen süreye karşılık 4 aylık ücreti ödenir. Ayrıca, işveren mahkeme kararına rağmen işe başlatmazsa 4 ay ile 8 aylık ücret arasında değişen tutarda tazminat öder.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler ise sözleşme yenilenmediğinde işe iade davası açamazlar.

'Baraj yanlış yere kuruldu'

soL yazarı ve TKP Merkez Komite Üyesi Alpaslan Savaş, basına yansıyan düzenlemeyle ilgili yaptığı değerlendirmede önemli noktalara dikkat çekti. Savaş'a göre mücadelede baraj yanlış yere kurulmuş durumda. Savaş, kıdem tazminatı fonu konusunu tartışılırken belirli süreli sözleşmelerle kıdem tazminatına yönelen saldırın göz ardı edildiğinin altını çizdi. Saldırının asıl amacının "kıdem tazminatı ve iş güvencesi" olduğuna dikkat çeken Savaş'ın değerlendirmeleri şu yönde:

"Kıdem tazminatında fon için kırmızı çizgiler çizilirken hafife alınıp sözü bile edilmeyen ve 25 yaş altı-50 yaş üzeri işçilerin kıdem tazminatını ortadan kaldıracak “belirli süreli sözleşme” konusunun bu hafta meclise gelmesi bekleniyor. Bugün basına sızan yeni bilgiler var.

Fon tartışması sürerken görmezden gelinen, 25 yaş altı-50 yaş üzeri işçilerin esnek çalışmasını teşvik eden düzenleme, bu işçiler için;

1-Kıdem tazminatını ortadan kaldıracak
2-Gelir kaybı yaratacak
3-Patronların ödeyeceği sigorta primini düşürecek
4-Sendikalaşmayı zorlaştıracak

Kıdem tazminatına karşı mücadelede "Fon" tartışması, "belirli süreli sözleşmelerin" yaygınlaştırılması saldırısının hafife alınmasına neden oldu. Baraj yanlış yere kuruldu. Oysa konu birlikte ele alınmalıydı. Patronlar, fon kaynaklarını kullanmaktan daha fazla bunu istiyor.

25 yaş altı-50 yaş üzeri işçiler için belirli süreli sözleşme düzenlemesi yasalaşırsa, bu işçiler ihbar ve kıdem tazminatı alamayacak, iş güvencesi kapsamı dışına çıkacak. Sayıları 3,5 milyonun üzerinde. Patronlar SGK'lı işçilerin dörtte birinin tazminatından kurtulmuş olacak.

Yine bu düzenlemeye göre 25 yaş altı işçiler ayda 10 günden az çalıştırılırlarsa patron SGK primi yatırmayacak. Bunun adına kısmi çalışma desteği diyorlar. Sadece kıdem ve ihbar tazminatını tasfiye değil, sigorta primi ödemeden işçi çalıştırabilme demek bu.

Düzenleme ayrıca 50 yaş üzeri işçilerin kısmi süreli (haftada en fazla 30 saat) çalışmasını yaygınlaştıracak. Tam zamanlı çalışmadan kısmi süreliye geçirilen 50 yaş üzeri işçiler için gelir vergisi istisnası öngörülüyor. Oysa böyle çalışan işçinin geliri zaten azalacak.

Bu olursa 25 yaş altı işçilerin sendikalaşmasını kimse beklemesin. Belirli süreli sözleşmeyle çalıştırılan işçi, sendikalaşmak için sözleşme süresinin bitmesini bekler. Çünkü süre sonunda “kadroya geçeceğini” (işçiler böyle adlandırıyor) düşünür. "Bir belli olsun bakalım" der."