Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Soma katliamı davasında patron Can Gürkan'ın da aralarında bulunduğu dört sanık hakkında Eylül 2020'de verdiği "olası kastla 301 kez öldürme ve 162 kez yaralama suçu" kararını bozdu.

Buna göre sanıkların "bilinçli taksirle ölüme neden olma" ve "bilinçli taksirle yaralanmaya neden olma" suçlarından cezalandırılmaları istendi. Yargıtay'ın kararı yerel mahkemeye gidecek.

'Patronların gemilerinin yürümesi sağlanıyor'

Kararın ardından soL'a görüş bildiren avukat Hüseyin Değirmentutan, Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin, kararı yaklaşık dört ay sonra bozduğunu söylerek, "Yargıtay, Soma katliamı sorumlularının “gerçekleşebilecek bütün ölümleri ve yaralanmaları göze alarak, ne olursa olsun kâr elde etme amacı” taşımadığına ve yaşanan katliamı aslında istemediklerine kanaat getirdi" dedi

Değirmentutan şöyle konuştu:

"Suçun nitelendirilmesinde yapılan değişiklik, sanıkların Soma katliamındaki sorumluluklarının hafifletilmesine dönük bir adım olarak karşımıza çıkıyor ve böylece yüzlerce emekçinin hayatına mâl olan katliamın sorumluluğunun bir kısmı patronların omuzlarından kaldırılıyor. Bu kararla beraber; içinde patronun da bulunduğu sanıklara, işledikleri suçların ağırlığına denk düşen cezalarla karşı karşıya kalmama imkânı tanınıyor.  

Oysa yüzlerce emekçinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan sanıkların, madendeki yüksek riskleri bilmelerine rağmen gerekli önlemleri almadan ve 'ne olursa olsun' düşüncesiyle ceplerini doldurmaya devam ettiği 7 yıla yaklaşan süreçte pek çok kere gözler önüne serildi. Eski karar ile yeni karar arasındaki dört aylık süreçte değerlendirmenin neden değiştiği incelendiğinde ise, dosyayı değerlendiren Yargıtay heyetine üç yeni üyenin atandığını görüyoruz. Hukuka ve yargıya müdahale yeni tanıştığımız bir mesele değil elbette, fakat yapılan müdahalelerle Soma davasında da görüleceği gibi her zaman patronların gemilerinin yürümesi sağlanıyor. Durum böyleyken mahkemelerin bağımsızlığından, hukuk güvenliğinden dem vurmak olanaksız hale geliyor; emekçilerin payına da her gün şahit olduğumuz hukuk skandalları düşüyor."