'İzmir'de merkezi ve yerel iktidar sular altında'

İzmir'deki sel ve fırtınanın ardından TKP İzmir, 'Kentin altyapısını değil, patronların ihtiyaçlarını önemsediniz. Doğa olaylarının, birer afete dönüşmesine izin verdiniz' açıklaması yaptı.

Haber Merkezi

İzmir'de dün akşam saatlerinden beri aralıksız yapan yağmurun ardından kentte çok sayıda işyeri ve konut su altında kaldı. Dereler taştı, sabah işe gitmek üzere yola çıkan binlerce yurttaş trafikte saatlerini geçirdi.

Yetersiz alt yapı Menderes'te bir kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü, sel ve fırtına ile ilgili bir açıklama yaparak tüm İzmirlilere geçmiş olsun dileklerini ileterek, "Her zaman olduğu gibi, bu süreçte de tüm İzmir halkı ile dayanışma içinde olacağımızı ilan ediyoruz" dedi.

TKP İzmir'in açıklaması şöyle:

"Alt geçitler su altında. Metro ve İzban istasyonları su altında. Kavşaklar su altında. Yollar su altında. Dereler taşmış, mahalleler su altında. Emekçiler kaderlerine terk edilmiş bir şekilde, yine işlerine ulaşmaya çalışıyorlar. 

İnsan hayatı tehlike altında. 

Ve yöneticiler, sorumluluğu yine doğaya atıyorlar, yine afet diyorlar. 

Depremde de aynısı olmuştu. Çürük binaları yapanlar, jeolojik etüdü olmayan alanlarda plan yapanlar, afet bölgelerine yerleşim izni verenler unutulmuş, doğa suçlu ilan edilmişti. 

Ama yeter artık!

Her bir doğa olayını afet olarak yaşamamıza, yeter artık. İktidarı ve yerel yönetimi, birlikte, bilimsel gerçeklere ve kamucu önerilere kulaklarınızı kapadınız, yazılanları görmezden geldiniz. Dere yatakları yanına yerleşimler kurdunuz. Tüm yolları alt geçitler ve viyadükler ile kaplayarak, afet anlarında kent ulaşımını çaresiz bıraktınız. Her yeri yapılaşmaya açtınız, suyu emecek toprak bırakmadınız. Depremi bahane ederek, yeni binalar yapmanın, müteahhit karlarını arttırmanın yeni yollarını aradınız. Kentin altyapısını değil, patronların ihtiyaçlarını önemsediniz. Doğa olaylarının, birer afete dönüşmesine izin verdiniz. Yağış ve fırtına için ise, basit önlemler bile alamadınız. 

1. Meteoroloji raporları yağış ve fırtına uyarısı verdiğinde; İzmir halkı ile paylaşabileceğiniz bir acil eylem planınız olmalıydı. Ama yoktu. Topluma, ortaya çıkabilecek sorunları aşabileceğinizi değil, afet karşısında çaresiz kaldığınızı hissettirdiniz. İzmirliler arasındaki panik halini arttırdınız. 

2. Temel hizmetler dışındaki bütün çalışanlara, herhangi bir ücret kesintisine gidilmeksizin, bir günlük idari izin verilmeliydi.  Fiilen işe gitmenin imkansız olduğu sabah saatlerinde değil, bir gece önceden yapılmalıydı bu. Çünkü, sizin eseriniz olan bu kentte, ulaşımın aksayacağı açıktı. Yapmadınız. Yaşamak için çalışmak zorunda kalan insanların, göz göre göre, hayatlarını riske atmalarına izin verdiniz. 

3. Temel hizmetlerde çalışanlar için, ulaşım olanaklarının merkezi olarak planlanması gerekirdi. Gerektiğinde toplu taşıma araçları sadece bu çalışanlar için tahsis edilmeli, ihtiyaç duyulması halinde, servis gibi farklı alternatifler devreye sokulabilirdi. Yapmadınız. 

4. Kent bütünü için bir afet koordinasyon merkezi oluşturulması, bu merkezin ilçelerde temsilcileri olması gerekirdi. Kendileri, sevdikleri, evleri ve işyerleri için telaşlanan insanlar, bu merkezler ile iletişime geçmeli, bu merkezler aracılığı ile bilgilendirilmeli, gerektiği zaman çözüm için organize edilmeliydi. Yapmadınız. 

5. Dere yatağı tasarımlarının, yoğun yağış karşısında yetersiz kalacağı alanlarda, özel önlemler almalıydınız. Öncelikli müdahale alanları belirlemeliydiniz. Yapmadınız. Bütün kenti, aynı anda ve her yerde çaresiz bıraktınız. 

6. Afet afet diye söylenmek yerine, görevinizi yapmalıydınız. Yapmadınız. 

Ama yeter artık!

Afet dönemlerinde siyaset olmaz söylemlerinize de yeter. Yaşadıklarımızın nedeni, insan aklına beton döken, kentlerimizi çoraklaştıran çürümüş düzeninizse eğer; emekçiler için siyaset yapacağız. Hayatta kalmak ve insanca yaşamak için siyaset yapacağız. 

Sizin düzeninizde bu kadar oluyorsa, dayanışmacı ve vicdanlı halkımız ile birlikte, sizin eseriniz olan bu düzeni yıkıp, yenisini kuracağız."