İsrail aşılamada rekor kırdı ama Filistinlilere aşı yok!

Netanyahu’nun aşıyı ‘seçim yatırımı’ olarak gördüğü İsrail, nüfusuna oranla en fazla aşıyı yapan ülke oldu. İşgal altında yaşayan Filistinlilere aşı yapılmadı.

soL - Sağlık

İsrail bugüne dek 2,19 milyon vatandaşını aşılayarak, dünya üzerinde nüfusuna oranla en fazla aşıyı yapan ülke oldu. Hali hazırda BioNTech/Pfizer aşısını uygulayan, 6 milyon doz Moderna aşısı için de anlaşmaya varan İsrail’de, ilk aşı 19 Aralık’ta Binyamin Netanyahu’ya yapılmıştı. Bugüne dek 60 yaş üstü nüfusun yüzde 75’i aşılandı. Hükümetin aşı programı, Şubat ayı sonuna dek 16 yaş üstündeki tüm İsrailleri aşılamayı öngörüyor. İsrail’in doz başına ödediği 30 dolar fiyatın, diğer ülkelerin (örneğin Belçika) aynı aşıya ödediğinin 2 katından fazla olduğunu da hatırlatalım.

İsrail’in aşı programının başarıyla öne çıkması, aşıların erken edinilmesi kadar, son aylarda ülke çapında protestolarla karşılanan, hakkında üç adli suçlama bulunan Netanyahu’nun, pabucu kurtarma çabasıyla da ilgili görünüyor. Mart ayındaki seçimden zaferle çıkmayı uman Netanyahu her fırsatta, ülkenin aşıya erişimini Pfizer ve Moderna’nın üst düzey yöneticileriyle olan sıkı fıkılığına bağladı. İsrail başbakanı, Pfizer CEO’su Albert Bourla’nın Selanikli Yahudi bir ailenin soyundan gelen, büyük bir İsrail dostu olduğunu vurgulamayı da ihmal etmedi.

Binalarımızı diksinler ama Filistinlilere aşı yok

Batı Şeria ve Gazze’de işgal altında yaşayan 4,5 milyondan fazla Filistinli ise aşı programına dahil edilmedi. Her gün çoğunlukla inşaat işlerinde çalışan 60 bin Filistinli, İsrail’e gidip akşam evine dönüyor.

Bugüne dek Batı Şeria'da 1100, Gazze’de ise 400'den fazla Covid-19 kaynaklı ölüm bildirildi. Dünya Sağlık Örgütü 13 Ocak’ta yaptığı açıklamada, temel aşılara erişimdeki eşitsizliğin bugüne dek hiçbir örnekte bu denli şiddetli yaşanmadığını vurguladı. Birleşmiş Milletler de 14 Ocak’ta yaptığı açıklamada, İsrail’e Cenevre Sözleşmesi kapsamındaki “işgalci ülke olma yükümlülükleri”ni hatırlatarak, Filistin halkını aşılaması için çağrıda bulundu.

Öte yandan Filistin Sağlık Bakanlığı, Rusya’da üretilen Sputnik V aşısının önümüzdeki ay uygulanmaya başlanabileceğini duyurdu.

Aşılamaya karşın vakalar neden artıyor?

Ülkede hızlı ilerleyen aşılamaya karşın, son haftalarda vaka sayısının arttığı görülüyor. Salgın başladığından bu yana ilk kez, hastaneye kaldırılması gereken en ciddi Covid-19 vakalarının dörtte birinden fazlası 60 yaşın altındaki hastalar. Günlük vaka sayısı ilk kez 10 bini bulurken, uygulanan testlerdeki pozitiflik oranı yüzde 7,6 oldu. Yine de pozitif test oranı, Eylül ayındakinin yarısına denk düşüyor.

9 Ocak’ta ikinci doz aşıları uygulamaya başlayan ülkede, Başbakan Netanyahu ve kabine üyeleri, vakaların artışından İngiltere’de ortaya çıkan varyantı sorumlu tutuyorlar. Geçtiğimiz günlerde İsrail Sağlık Bakanlığı yöneticilerinden Dr. Itamar Grotto "Bunun –vaka artışı- nedeni, yeni İngiltere varyantının, özellikle gençler ve çocuklar arasında daha bulaşıcı olmasıdır" dedi. İkinci doz aşı uygulanan kesimin tüm aşılananlar arasında henüz düşük bir oranı kapsıyor olması da sayılan nedenler arasında.

Yobazlar aşılamaya karşı

Nüfusun bir bölümünü oluşturan ultra-Ortodoks Yahudiler ise virüse karşı getirilen önlemleri dikkate almıyor, aşılanmaya da karşılar. Bu kesimin yoğun olduğu şehirlerde, vaka sayısının 5 katına dek çıktığı belirtiliyor.

Artan vaka sayıları nedeniyle ülke Mart ayından sonraki üçüncü kapanmasını yaşıyor. 7 Ocak’ta başlayan kapanma, uzatılmadığı takdirde 21 Ocak’a dek sürecek. Bu kapsamda kapalı mekanlarda bir araya gelebilecek kişi sınırı 5. Bu sayı düğün, sünnet, cenaze durumunda kapalı mekanda 10, açık havada 20’yle sınırlı. Toplu taşıma kapasitesi yarıya düşürülürken, temel sosyal hizmet faaliyetlerinde çalışanlar dışında evden çıkmak yasak, okullar kapalı. İnşaat ve imalat sektöründe ise, üretim devam ediyor.