İşçiyi salgından korumak patronun sorumluluğu: 13. Madde işte bunun için var?

İşçiler için 13. Madde bugün yaşamsal önemdedir. İşyerinde Covid-19 maruziyetine karşı işçileri korumak patronun sorumluluğundadır. İşyerinde çalışanların karşılaşabileceği tehlikelere karşı toplu ve kişisel önlemleri almakla yükümlü oldukları patronlara hatırlatılmalıdır.

Zehra Güner

Virüs salgını başladığından bu yana işçiden yana bir haber gelmedi. Ücretsiz ya da zorla kullandırılan yıllık izinler, işten çıkarmalar, üretimlerin durdurulması…

Tüm bunların yanında kitlesel halde çalışmaya devam eden milyonlarca işçi, onbinlerce işyeri var.

Bu işyerlerinin ezici çoğunluğunda salgına yönelik önlemler alınmazken, işçiler salgın tehlikesiyle her gün, her saat yüz yüze çalışıyor. 

İşçiler adeta kelle koltukta çalışmaya devam ederken, iktidarın açıkladığı önlem paketlerinde hala sermayenin koruyup kollanıldığı görülüyor. 

Geçtiğimiz hafta içinde Sanel, Sarkuysan, Makine Takım, Grid, Autolive, İnform, ABB ve daha başka pek çok işyerinden işçilerin virüs tarafından enfekte edildiği haberleri gelmeye başladı. Önümüzdeki dönem bu iş yerlerinin artacağından kimsenin şüphesi yok. Çünkü önlem yok. 

Ancak işçiler yaşamlarını sürdürebilmek için direnmeye başladı. Hem de bir yasa maddesini dayanak alarak. İşçilerin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 13. Maddesini dayanarak iş bırakmaya başladıkları haberleri gelmeye başladı. 

İŞÇİLERE NASIL HAKLAR SAĞLIYOR? 

Maddenin adı “çalışmaktan kaçınma hakkı”. İşçilerin ciddi ve yakın bir tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda işyerini ve tehlikeli bölgeyi terketmesini düzenliyor.

Bugün virüs salgını yaygın, ciddi ve yakın tehlike tanımına giriyor. İşyerinde Covid-19'dan dolayı hasta bir işçi varsa, yasa maddesine göre işçiler, işyeri ortamında çalışmaya zorunlu tutulamaz.

Maddenin değişik aşamaları var. Öncelik patronun işçilerin Covid-19'a maruz kalmasını engellemek ya da tehlikeyi ortadan kaldırmaya zorlamak. Önlem alınmıyorsa çalışmamak. Ya da patron gerekli önlemleri alınıncaya kadar çalışmamak.

İşçiler ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda ise yukarıdaki durumlara uymak zorunda olmaksızın işyerini terk etme ve güvenli bir yere gitme hakkı var. İşçilerin çoğu bugün bu uygulamayı gerçekleştiriyor.

İşçilerin bu hareketlerinden dolayı haklarının kısıtlanamayacağı da yasa maddesinde yer alıyor. Yani, işçilerin çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklı kalıyor. İşçinin gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmadan geçirdiği süre de çalışma süresinden sayılıyor. Bu durumdaki işçilerin SGK primleri yatırılır, ücretlerini alırlar, yıllık izin gibi diğer hakları da geçerlidir.

Son olarak 13. Madde işçiye, talep etmelerine rağmen patronu gerekli önlemleri almazsa iş sözleşmesini tek taraflı fesih hakkı tanıyor.

PATRONLAR 13. MADDE'YE SAVAŞ AÇTI

Hangi işyerinde 13. Madde'nin kullanımı gündeme gelse patronlar hemen hukuksuz uygulama tehdidine sarılıyor.

Örneklerden biri, Kocaeli Gebze'deki Sarkuysan patronundan geldi. Aşağıdaki duyuru Sarkuysan yönetimi tarafından işçilere gönderildi: 

“Tüm ülkeleri olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan ve pandemi olarak ilan edilen Koronavirüs salgınının, işten kaynaklanan bir tehlike olarak değerlendirilmesi doğru değildir.  Bu nedenle işyerinde virüsle karşı karşıya kalındığından hareketle işi bırakmanın, çalışmamanın hukuken kabul edilemeyeceğini, aksi davranışta bulunanlarla ilgili olarak hukuki yollara başvurulacağı hususunu üzülerek paylaşmak isteriz.”

Onlara göre Covid-19 salgını işten kaynaklanmadığı için işçiler çalışmaya devam etmeli. Ancak unuttukları önemli bir şey var: 13. Madde işten kaynaklanan bir tehlike tanımını yapmıyor. Ancak Sarkuysan işçileri, Birleşik Metal-İş Sendikasının hazırladığı, bu maddeyi kullanma hakkını kullanmak istedikleri bir metni imzalayarak patronlarına verdiler ve fabrikada üç vardiya da işi bıraktı.

Ancak tüm işyerleri Sarkuysan’daki gibi değil. Mata, Valfsan, Korozo Ambalaj, Zorlu Tekstil, Melike Tekstil haberlere düşen işyerleri... Bu işyerlerinde enfekte olmuş işçiler bulunmasına rağmen işçiler işten atma tehdidiyle çalışmaya zorlanıyor. Hatta 13. Madde'nin kullanılması için çaba gösteren sendikacılar gözaltına alınıyor.

Neleri denemiyorlar ki: Covid-19 testi pozitif çıktığı halde yalan söyleyenler mi, bu duruma rağmen üretimi artırmak için planlama yapanlar mı, işçilerin hasta olma pahasına çalıştıkları her saat başına prim verileceğini açıklayan patronlar mı?

İşçiler için 13. Madde bugün yaşamsal önemdedir. İşyerinde Covid-19 maruziyetine karşı işçileri korumak patronun sorumluluğundadır. Patronlar işyerinde çalışanların karşılaşabileceği tehlikelere karşı öncelikle toplu ve kişisel önlemleri almakla yükümlü olduklarını unutmamalıdır.

Patronlar diyor ki, “virüsten dolayı hasta olan işçinin bölümünü kapatalım, diğer yerler üretime devam etsin”.

Diğer işçilerin soyunma odalarında, yemekhanede, servislerde virüsten etkilenmediğinin bir garantisi var mı? İşyerinde bir işçi Covid-19 pozitif tanısı aldıysa, o işyerlerinde 13. Madde'nin uygulanması işçiler için zorunludur. İşçilerin karantina süresi olarak belirlenen 14 gün çalışmaktan kaçınma hakkını kullanması ve evlerinde kendilerini karantina altına alması gereklidir.

Ayrıca işyerinde bir işçi enfekte olduysa diğer işçilerin 6331 sayılı yasadaki 13. Madde'yi kullanmaktan çekinmemesi gerekir. Nasıl yapamayacağını bilemeyen işçiler için Patronların Ensesindeyiz haberleşme, dayanışma ve mücadele ağına gelen başvurulara hızla yanıt veriyoruz. İşçilerin yaşamlarının kıymetini bilmeyen patronlara karşı mücadelede işçileri yalnız bırakmıyoruz.

Koronavirüs bize kapitalizmin basit gerçeklerini hatırlatmaya devam ediyor:

Patronların gözünde işçilerin hayatının hiçbir öneminin olmadığını,

İşçilerin kurtuluşunun kendi ellerinde olduğunu.