Türkiye’den Suriye’nin İdlib bölgesine insani yardım gönderilmesine yeniden imkân tanıyan karar tasarısı Cumartesi gecesi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı. Buna göre, yardımlar 10 Temmuz 2021’e kadar sadece Türkiye-Suriye sınırında Babül Hava sınır kapısından nakledilebilecek. Almanya ve Belçika tarafından hazırlanan tasarının oylanmasında 15 üye olumlu oy kullanırken, Rusya, Çin ve Dominik Cumhuriyeti’nin ise çekimser kaldı.
Yaklaşık bir haftadır Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündeminde olan Suriye’ye yönelik insani yardımların yeniden başlatılmasıyla ilgili karar tasarısı üzerinde uzlaşmaya varıldı. 2014’ten bu yana devam eden insani yardım transferi sistemi, Cuma günü Suriye hükümetinin egemenliğinde olmayan yardım noktalarının sayısını azaltmak isteyen Moskova ve Pekin’in veto yetkisini kullanmasının ardından sona ermişti. Türkiye’nin kontrolündeki Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde yer alan Babül Salam ve sınır kapısının yardımlar için kullanılmamasını isteyen Rusya’nın karşı önerisi de Güvenlik Konseyi tarafından reddedilmişti. Rusya Ocak ayında SDG'nin kontorlündeki Yarubiye ve Ürdün sınırındaki Ramta sınır kapılarının yardımların gönderilebileceği yerler arasından çıkartılmasını sağlamıştı.
Varılan uzlaşma sonucunda Rusya’nın temel talebi olan yardım noktalarının teke indirilmesi kabul edilirken, iki sınır kapısının kendileri için kırmızı çizgi olduğunu belirten ABD ve iki kapılı sistemin devamı için çağrıda bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guteres açısından oylamanın bir başarısızlık olduğu değerlendiriliyor.
Bununla birlikte Rusya’nın BM Daimi Temsilci Vekili Dmitry Polyansky, Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada ülkesinin çekimser oy kullanma kararını ‘‘üzülerek çekimser oy kullanacağımızı ilan ediyorum, çünkü tasarının yazarlarının, müzakere sürecini yürütme biçimleri karşısında hayal kırıklığına uğradık’’ sözleriyle açıkladı. Başlangıçtan beri sürecin sünepelik, ikiyüzlülük, saygısızlık ve hatta Güvenlik Konseyleri’nin kurallarının inkârı ile yürütüldüğünü iddia eden Polyansky, ‘‘bu karara çok daha önce varabilirdik’’ diye konuştu.