Görülmeyen hayatlar: Ne sağlıklı bir barınma ne de beslenme var, çocuklar aç...

Suriyeli mevsimlik gezici tarım işçilerini konu alan bir çalışma, Suriyeli emekçilerin yaşadığı zorluklara ilişkin çarpıcı örnekler sunuyor. Çocuklar yetersiz besleniyorlar ve çoğu zaman aç durumdalar, salgın koşullarında yaşanılan yerlerin önemli bir kısmında tuvalet ve banyo dahi bulunmuyor.

Haber Merkezi

AKP iktidarının bir yandan "kardeşimiz" dediği, diğer yandan da patronlara ucuz iş gücü olarak sunduğu Suriyeli emekçiler, salgın koşullarında oldukça zor günler geçiriyor.

Şehirlerde fabrikalarda ve atölyelerde kayıtsız ve güvencesiz, oldukça düşük ücretle çalıştırılan Suriyeli emekçiler, mevsimlik tarım işçisi olarak da insanlık dışı koşullarda hayatta kalma mücadelesi veriyor.

Kalkınma Atölyesi tarafından hazırlanan "Suriyeli Göçebe ve Yarı-Göçebe Topluluklar ile Suriyeli Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri Mevcut Durum ve İhtiyaç Analizi Raporu", Suriyeli mevsimlik tarım işçilerinin koşullarına ilişkin önemli bilgiler içeriyor.

Göç Yollarında Görülmeyen Hayatlar başlığını taşıyan araştırma raporu Adana, Gaziantep ve Şanlıurfa illerinde yaşayan Suriyeli göçebe ve yarı-göçebe topluluklar ile göçmen gezici mevsimlik tarım işçilerinin koşullarına dikkat çekiyor.

Aralık 2019 ile Nisan 2020 arasında, Adana, Gaziantep ve Şanlıurfa illerindeki 20 mahallede ve Adana Ovası’ndaki geçici çadır yerleşimlerinde gerçekleştirilen çalışma, yerleşim yerleri; demografik özellikler ve resmi kayıt durumu; eğitim; sağlık; istihdam ve gelir kaynakları; yaşam ortamı ve barınma koşulları başlıklarını taşıyor.

Rapor yoğun nüfusun olduğu üç kente odaklanıyor

Raporda, Türkiye'de geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin en yoğun yaşadığı kentlere ilişkin bir harita yer alırken, çalışmanın odak noktası olan kentlerdeki Suriyelilerin nüfusa oranına da yer veriliyor.

Çocuklar aç, barınma ve beslenme koşulları insanlık dışı

Bu üç kentte görüşülen Suriyeli emekçilere ilişkin ulaşılan sonuçlar oldukça çarpıcı.

Beslenme, sağlık, barınma ve çalışma koşullarına ilişkin yapılan çalışmanın ardından ortaya çıkan bazı sonuçlar şöyle:

  • Çocuklar yetersiz besleniyorlar ve çoğu zaman aç durumdadır.
  • Çocukların bir kısmının kışın bile giyebileceği bir ayakkabısı veya mevsim koşullarına uygun bir kıyafeti bulunmamaktadır.
  • Ailelerin yaşadıkları yerler, bir konutun karşılaması beklenen standartlardan çok uzaktır. Yaşanılan yerlerin önemli bir kısmında tuvalet ve banyo bulunmamaktadır; ailelerin çoğu ya çadırda ya da tek göz odada yaşamakta ve mutfak olarak da aynı mekan kullanılmaktadır.
  • Ailelerin neredeyse hiçbirinin sağlıklı ve güvenli yakacakları bulunmamaktadır; ya hiç ısınmamaktadır ya da naylon, halı parçası vb. şeyler yakmaktadırlar.
  • Göçebe ve yarı-göçebe topluluklarda çocukların tamamına yakını, mevsimlik gezici tarım işçisi ailelerinin çocuklarının ise çok büyük bir bölümü eğitim hakkından yoksundur.
  • Ailelerin çoğunluğu çamurlu alanlarda, haşere, fare vb. hayvanların bulunduğu, hijyenin olmadığı ortamlarda yaşamakta ve çocuklar da aynı ortamda oyun oynamaktadırlar.
  • Yukarıda özetlenmeye çalışılan temel ihtiyaçları gidermeye yönelik sunulan desteklere bakıldığında ise, uygulanan en yaygın yardım programının Kızılay tarafından sağlanan SUY olduğu görülmektedir. Ancak bu yardıma erişimin bazı şartları vardır ve hedef gruplar içerisindeki bir kısım insan bu koşulları sağlayamadığı için bu yardıma erişememektedir. Sözü edilen yardım kişi başına aylık 120 TL’dir.
  • Bu miktar ile örneğin iki yetişkin ve beş çocuklu bir aileye verilecek yardımın toplamı, bu ailenin açlık sınırından çıkmasına dahi yeter miktarda değildir.
  • 116 Göç Yollarında Görülmeyen Hayatlar Yardımların tek elden sunulması prensibi nedeniyle, Kızılay tarafından sunulan bu yardım dışında, kamu kurumları tarafından bu gruplara doğrudan sunulan bir sosyal yardım veya sosyal hizmet faaliyeti görünür değildir.