Gare operasyonu öncesi ve sonrası: PKK - İran ilişkisi tartışılıyor

PKK bağlantılı bazı milislerin İran destekli Irak Halk Seferberlik Güçleri’ne entegre olmasının söz konusu olduğu bildiriliyor. Öte yandan PKK Irak merkezi siyasetinde de rol almaya soyunuyor.

Haber Merkezi

Kuzey Irak’ta uzun süredir PKK-KDP arasındaki siyasi gerilim son bir yıl içinde askeri alan mücadelesine dönüştü. Nisan 2020’de KDP’ye bağlı Peşmerge güçlerinin Dohuk’ta Türkiye sınır bölgesine "Covid-19’a karşı kaçakçılık denetimi" gerekçesiyle sevk edilmesi PKK’nin tuttuğu stratejik bir tepeyi ele geçirme hamlesi olarak yorumlanmıştı. Yaşanan gerilim üzerine KDP geri adım atmış, fakat 2014’te IŞİD’in saldırıları nedeniyle terk ettiği bölgeye dönme hakkı olduğunu bildirmişti.

Ekim ayında Irak federal yönetimi ile Kürdistan bölgesel yönetimi Sincar’da “Yezidi nüfusunun istikrarı” için bölgenin yabancı güçlerden arındırılması konusunda anlaştılar. Yabancı güç deyince ibre ister istemez PKK’yi gösteriyordu. Öte yandan KDP çizgisindeki Basnews, varılan bu anlaşmayla uyumsuz olarak Sincar Savunma Birlikleri adı verilen PKK bağlantılı 1500 kadar milisin İran destekli olduğu bilinen Halk Seferberlik Güçleri’ne katıldığını bildirdi. Habere göre hali hazırda 1000 kadar PKK militanı kendilerini Halk Seferberlik Güçleri’nin bünyesinde gizliyorlardı.

Kasım ayında PKK’nin bir el yapımı bombayla bir peşmergenin ölümüne sebep olması PKK-KDP çatışmasının nihayet patlak vereceği yorumlarına neden oldu. KDP bunu açık bir saldırı olarak nitelendirirken PKK hususi bir saldırı olmadığını ve peşmergenin bölgeye girişine dönük alınan önlemin neticesi olduğu açıklamasını yaptı. Alan mücadelesi derinleşirken bu kontrollü tansiyon tarafları açık bir çatışmaya girmekten alıkoyuyordu. Son TSK operasyonu ise tarafların arkalarını yasladıkları büyük aktörlerin varlığını hissedilir hale getirdi.

Operasyonda PKK KDP’yi TSK’yla işbirliği yapmakla ve etrafı Peşmerge ile çevrilmiş bölgeye TSK’nın asker indirmesine izin vermekle suçladı. KDP ise PKK’nin Türkiye’deki halk tabanını kaybettiği halde Türkiye’yi Irak’a girmeye kışkırttığı ve “yenilgisinden” kendisini sorumlu tuttuğu şeklinde tepki gösterdi. Öte yandan Kasım’da PKK’nın el yapımı bombalı saldırısına tepki göstermiş olan ABD, bu son operasyon üzerine TSK’ya asker kayıpları nedeniyle başsağlığı dilerken Irak’ın egemenlik haklarını hatırlattı.

KDP’nin Türkiye, ABD ve Almanya’yla olan siyasi bağları bir sır değil. PKK’nın İran bağlantısı konusunda ise Basnews'a 2019’da röportaj veren ve PKK’yi Abdullah Öcalan’dan kopmaktan suçlayan Osman Öcalan örgütün İran’a sırtını yaslayarak Irak’ın egemenliğini tehdit ettiğini ifade etmişti. PKK’nın Suriye cephesinde siyaseten kontrol ettiği PYD içinde de söz konusu siyasi bağlantılar konusunda rahatsızlık taşıyan bir kanat olduğu ileri sürülüyor.

Buna karşılık şu anki çatışmanın yanı sıra yaşanan gelişmeler PKK’nın sadece askeri olarak Irak’ın sınır bölgesinde değil Irak merkezi siyasetinde de etkili olma arayışına işaret ediyor. Roj haber ajansına göre Irak’ta 10 Ekim 2021’de gerçekleşmesi öngörülen seçimler için PKK bağlantılı Kürdistan Toplumunun Özgürlük Hareketi isimli siyasi oluşum Iraklı siyasi partilerle görüşmeye başlamış durumda. Hareketin ilk olarak Irak İslam Yüksek Konseyi eski başkanı ve 2018’de bir Şii koalisyonuna liderlik eden Ammar Al-Hakim’le görüştükleri, bu ziyaretlerin diğer partilerle devam edeceği bildirildi.