Formula 1'de gazoz patlatılmasına CB danışmanından 'şeriatlı' savunma

Türkiye pandemi koşullarında milyonlarca lira harcanarak gerçekleştirilen Formula 1 yarışında yaşanları konuşmaya devam ediyor. 

Haber Merkezi

Türkiye pandemi koşullarında milyonlarca lira harcanarak gerçekleştirilen Formula 1 yarışında yaşanları konuşmaya devam ediyor. 

Bir yandan otomobil tekellerinin "zengin sporu" olarak bilinen Formula 1'deki gösterileri, diğer taraftan AKP'nin bu spordan faydalanma çabaları tuhaf tartışmalara neden oldu.

Mercedes Formula 1 takımının CEO’su Toto Wolff İstanbul’da koşulan ve takımın Britanyalı pilotu Lewis Hamilton’ın kazandığı Türkiye Grand Prix’sinde, kutlamalar esnasında kendilerine Sprite marka gazoz verildiğini söyledi ve durumla dalga geçti.

Britanyalı pilotla birlikte podyumda bu başarıyı kutlayan Avusturyalı yatırımcı Wolff, daha sonra Sky Sports’a yaptığı açıklamada “Birlikte eve gideceğiz ve (kutlamada) az önce podyumda gördüğümüz Sprite’tan farklı şeyler olacak” dedi.

Bu kutlamalarda geleneksel olarak şampanya patlatıldığı biliniyor.

Malezya, BAE, Bahreyn...

Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur, ''Podyumda gazlı içecek meselesini de 'rezalet' olarak niteleyen bazı çevreler bilsin ki asıl rezil olan bu saçma yaklaşımdır'' dedi.

Ancak Cesur'un açıklamalarında yarışçılara gazoz verilmesini savunurken verdiği örnekler dikkat çekti. Çünkü bu örneklerin hepsinde ülke anayasası İslam dininin kurallarına göre oluşturulmuş durumda, yani şeriatla yönetiliyor. 

Twitter üzerinden açıklama yapan Cumhurbaşkanı Danışmanı İsmail Cesur şunları kaydetti:

''Podyumda gazlı içecek meselesini de 'rezalet' olarak niteleyen bazı çevreler bilsin ki asıl rezil olan bu saçma yaklaşımdır. Formula 1 çoğunluğu müslüman olan ülkelerde kendisi böyle bir hassasiyet gözetiyor. Malezya, BAE, Bahreyn... Aynı durum bu ülkelerde de oldu/oluyor. Sadece F1 değil, birçok spor dalında şampanyalı kutlamalarda oldukça hassas davranılıyor. İnanç hassasiyeti had safhada oluyor. Örneğin geçtiğimiz yıllarda Bayern Ribéry’nin, City Mahrez’in, geçen yıl da Liverpool Salah ve Mane’nin bu hassasiyetine önem vermişti. Bu durum yıllardır böyle. Olayın bir de alkollü içecek reklamı yasağı da söz konusu. Tüm dünyanın yıllardır yaşadığı ve artık Aştığı bir olay bu'' ifadelerini kullandı.

'O kadar para harcadık'

Cesur, daha sonra yaptığı paylaşımda iktidar olarak salgın koşullarında organizasyon için harcanan paralara "yakındı" ve şöyle dedi:

''Sen kalk yüzmilyonlarca dolarlık organizasyonu getir, şehri tüm dünyaya farklı bir konseptle tanıt, harika bir yarış düzenle, 2 milyar izleyiciye ulaş, adamlar şişenin içindeki içeceğinin alkolsüz olduğuna takılsın. Neyse... Türkiye için çalışmaya devam'' şeklinde açıklama yaptı.

F1 yarışları spor mudur?

Formula 1’in Türkiye’ye getirilme kararı 2002 yılında 57. hükümet zamanında alındı. Devlet garantisi altında yapılan pistin maliyeti neredeyse beklentilerin iki katına ulaşarak 200 milyon doları geçti ve o zamana kadar F1 pistleri arasındaki en pahalı pist oldu.

2005 yılındaki ilk yarışı 110 bin biletli izleyicinin canlı olarak takip etmişti. Ancak hem sonraki yıllarda medya ve devletin azalan ilgisi, hem de bunun pahalı bir zengin sporu olarak görülerek bunun fiyat politikasına da yansıması ileriki yıllarda yarışlara olan ilgiliyi giderek azalttı.

F1 yarışları her ne kadar spor gibi gösterilip, öyle tartışılsa da, aslıda motorlu taşıt tekellerinin en gösterişli podyumu olarak kabul edilmeli bu pistler. Milyonlarca dolarlık arabalar, büyük sponsorluk anlaşmaları, televizyonlardan yapılan yayınların getirileri vs…