Formula 1 Türkiye'de: Salgında dönüm noktası olur mu? / En kalabalık organizasyon

Bu yılki Formula 1 yarışlarının bir durağı da Türkiye olacak. Her türlü kültür sanat aktivitesinin yasaklandığı bugünlerde onbinlerce kişilik bir ticari organizasyon devlet teşvikiyle hayata geçirilecek. 2005-2011 arasında 7 kez yarışlara ev sahipliği yapan İstanbul, o tarihten bu yana yarış takviminde yer almıyordu.

Haber Merkezi

Uzun yıllar gelip gelmemesi tartışılan, bir dönem Türkiye için çok büyük bir reklam ve döviz girişi fırsatı olarak sunulan ancak bir süre sonra maliyetlerinin getirisinin üzerinde olduğu kabul edilerek kaderine terk edilen Formula 1 İstanbul pisti bu yıl yarış takvimine alındı.

17 yarışlık takvimin İstanbul ayağı için dün satışa çıkarılan biletlere ciddi ilgi olduğu görüldü. Biletlerin satışının yapıldığı internet sitesi aşırı yüklenmeden kaynaklı teknik sorunlarla karşılaştı.

En ucuz biletin 90-120 TL’den, en pahalısının 2750 TL’den satışa sunulduğu İstanbul yarışı 13-14-15 Kasım tarihinlerinde yapılacak.

Eğer İstanbul yarışı açıklamalarda belirtilen şekilde gerçekleşirse pandeminin resmen kabul edildiği Mart ayından bu yana yapılan en kalabalık organizasyon olmuş olacak. 

20 bini turist, toplam yüz bin kişi…

2012 yılından bu yana yarışın yapılacağı İstanbul Park'ın yönetimini devralan Intercity şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak’ın F1 tanıtım toplantısında verdiği bilgiye göre Grand Prix'nin finansal ve operasyonel yükümlülüklerin tamamının Intercity tarafından karşılanacak.

Kasım ayında İstanbul'da seyircili olarak düzenlenecek 2020 Formula 1 Türkiye Grand Prix'sini izlemek için 20 bin yabancı turist gelmesi ve en az 50 milyon dolar döviz girişi bekleniyor. Toplam izleyici sayısının 100 bini bulması ve yarışın yüz milyon dolar civarında kazanç sağlaması da planlananlar arasında.

Covid 19 pandemisi nedeniyle Amerika, Meksika, Brezilya, Çin, Japonya ve Avustralya bu yıl F1 yarışlarını iptal etmişti. Fazla yolculuk riski almamak için bu yıl Avrupa içinde yapılmaya çalışılan yarışlar bir kaç haftadır seyircisiz yapılıyor. İstanbul’un bu yıl listeye alınmasının bir nedeninin de bu coğrafi yakınlık olduğu belirtiliyor.

Ancak İstanbul yarışları diğer yarışların aksine seyircili olacak. Sonraki Rusya ve Portekiz yarışlarının da seyircili yapılması planlanıyor. Diğer yarışların seyircisiz olması, İstanbul yarışına yurt dışınan katılımı artıracak bir diğer faktör. Ekonomi yönetiminin yaşadığı döviz sıkışıklığına bir nebze faydası olmasının da umulduğu anlaşılan F1 İstanbul yarışı için eğer beklenen seyirci ilgili gerçekleşirse bu hem havalimanlarında hem de İstanbul sokaklarında virüsün yayılacağı yeni ve büyük bir olanak anlamına gelecek.

Öyle ki iktidar daha yeni her türlü müzik ve sanat etkinliğine yasak getirmişti. Yarışların salgının daha da yükseleceği bir ay sonra yapılacağı da düşünüldüğünde organizasyondaki devlet teşviki daha da göze çarpıyor. Bu çapta bir hareketlilik sadece izleyicilerin hareketliliği anlamına gelmiyor. Onbinlerce kişinin ulaşımının ve güvenliğinin sağlanması, gıda temini, bunların karışacağı sosyal ortamlar da gözönüne alındığında milyonlarca insanı etkilemesi muhtemel bir organizasyondan bahsediyoruz.

F1 yarışları spor mudur?

Formula 1’in Türkiye’ye getirilme kararı 2002 yılında 57. hükümet zamanında alındı. Devlet garantisi altında yapılan pistin maliyeti neredeyse beklentilerin iki katına ulaşarak 200 milyon doları geçti ve o zamana kadar F1 pistleri arasındaki en pahalı pist oldu.

2005 yılındaki ilk yarışı 110 bin biletli izleyicinin canlı olarak takip etmişti. Ancak hem sonraki yıllarda medya ve devletin azalan ilgisi, hem de bunun pahalı bir zengin sporu olarak görülerek bunun fiyat politikasına da yansıması ileriki yıllarda yarışlara olan ilgiliyi giderek azalttı.

F1 yarışları her ne kadar spor gibi gösterilip, öyle tartışılsa da, aslıda motorlu taşıt tekellerinin en gösterişli podyumu olarak kabul edilmeli bu pistler. Milyonlarca dolarlık arabalar, büyük sponsorluk anlaşmaları, televizyonlardan yapılan yayınların getirileri vs…