Filistin: Hem salgına hem de İsrail işgaline direniyor

Filistin, Mart ayından beri salgınla ve İsrail’in salgını fırsat bilip artırdığı saldırılarla mücadele ediyor. İşgal altındaki Filistin’de Batı Şerialı işçiler İsrail tarafında çalıştıkları fabrikalarda salgından etkilenirken, Gazze halkı ablukanın doğurduğu mahrumiyetler nedeniyle tehdit altında.

Dış Haberler

Batı Şeria’da 5 Mart’ta ilk virüs vakası görülmüş, buradan İsrail’e iş için gidip gelen on binlerce Filistinli işçinin İsrail’de kalarak işe devam etmeleri kararı alındı Aynı dönemde Filistin Yönetimi salgına karşı bir önlem olarak olağanüstü hal ilan etti. Bu dönemde salgının abluka altındaki Gazze’ye sıçramasının çok daha yıkıcı sonuçları olacağı belirtilirken, Gazze’deki ilk Covid-19 vakası 21 Mart’ta görüldü.

İSRAİLLİ ZENGİNLER EVDE, FİLİSTİNLİLER İŞTE

Geçtiğimiz günlerde Filistin’de İsrail’e ait Atarot tavukçuluk fabrikası işçilerinde Covid-19 vakalarının tespit edilmesi dikkat çekti. 2 Nisan’da Doğu Kudüs’teki Atarot Endüstriyel Bölgesi’ndeki fabrikada çalışan 5 Filistinli işçinin testinin pozitif çıktığı öğrenilirken, 4 Nisan’da aynı firmanın Lod kentindeki fabrikasındaki işçilerde de yeni vakalar görüldüğü bildirildi. Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail’de çalışan işçilere Batı Şeria’ya dönme ve karantinaya girme çağrısı yaptı.

Pek çok işçinin  aylarca ailelerinden uzak kalmayı göze alarak, tek gelir kaynakları olan İsrail’deki işlerinde çalışmaya devam ettikleri belirtiliyor. Middle East Eye sitesine konuşan bir inşaat işçisi “İsrailliler evde kalırken işlerin dönmesi için bizi çalıştırmaya devam ediyorlar” derken, işçilerin hastalık belirtileri göstermeleri halinde aşağılayıcı muamelelere maruz kaldıkları daha önce haberlere yansımıştı. Ayrıca İsrailli askerlerin salgını yaymak için bölgedeki Filistinlilerin evlerine ve araçlarına tükürdükleri de bildirilmişti.

FİLİSTİN’E HEM SALDIRI HEM ''YARDIM''

Tüm dünyayı etkisi altına alan ve olağanüstü önlemler alınmasına neden olan salgına rağmen İsrail devletinin Gazze'ye yönelik saldırıları devam ediyor. 28 Mart günü İsrail’in Gazze’ye gerçekleştirdiği hava saldırısında çok sayıda Filistinli yaralanmıştı. Saldırılar zaten kısıtlı miktardaki tıbbi materyal ihtiyacını daha da artırarak Covid-19 salgınıyla mücadeleyi imkânsız hale getiriyor.

İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, 1 Nisan’da Gazze’de salgının yayılmasını engellemek için yapılacak yardımlar konusunda açıklama yaparken, 2014 Gazze Savaşı saldırısı sırasında kaybolan iki İsrail askerini gündeme getirdi. Hamas, yardımı pazarlık konusu yapan Bennett’in açıklamasını insani krizi istismar etmek olarak yorumladı. Bennett’in açıklamasında İsrail’den Gazze’ye yapılacak bir yardımdan mı yoksa gelebilecek yardımlara izin vermekten mi bahsettiği bilinmiyor.

DİRENİŞ ÜSTÜNDE BASKI FIRSATI

Salgın İsrail’in işgal hapishanelerinde mahkûmları da tehdit ediyor. Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin yaptığı açıklamaya göre cezaevlerinde temizlik maddesi kullanımı kısıtlanmış, sürekli tedavi görmesi gereken hasta mahkumlar dahil tüm tıbbi hizmetler askıya alınmış durumda. Bu uygulamaların kısa sürede cezaevlerinde salgını arttırabileceği belirtiliyor. Mahkumlarsa cezaevi yönetiminin salgın için tedbir bahanesiyle baskılarını arttırdığını ve daha da arttıracağını ifade ediyor.

İsrail güvenlik güçleri, salgın koşullarında bir gece yarısı operasyonu düzenleyerek Filistin Yönetimi’ne bağlı Kudüs İşleri Bakanı’nı gözaltına aldı. İsrail Komünist Partisi, haber sitesinde bu olayı “Filistin’de salgın nedeniyle alınan tedbirlerle insanlar korkmuş ve evlerine çekilmişken İsrail işgal güçlerinin krizi fırsata çevirmesi” olarak yorumladı.

BİR YANDA YETERSİZLİK, DİĞER YANDA YARATICILIK

Filistin Sağlık Bakanlığı zaten sayısı yetersiz olan yoğun bakım yataklarının %70’nin dolu olduğunu bildiren bir açıklama yaptı. Bakanlığa göre vakalar için kullanılabilecek sadece 22 yoğun bakım yatağı bulunuyor ve Filistin’de şu anda 33 bin 333 kişi başına bir solunum cihazı düşüyor.

Öte yandan Bakanlık, Gazzeli iki mühendisin korona virüs ile mücadele için yeni form bir solunum cihazı ürettiğini duyurdu. Mühendisler, 100 cihazı 10 günde üretebileceklerini ve her birinin maliyetinin yaklaşık 200 dolar olduğunu açıkladılar. Gazze Şeridi Valileri Federasyonu Başkanı Osama Kahil, yapılacak ilk 100 cihazın maliyetini karşılayacaklarını, bu desteği bilimsel ilerlemeye katkı ve salgın ile mücadelede Filistin halkını desteklemek için yapacaklarını açıkladı.

''KUŞATMA SALGINDIR''

Gazze’de salgının yayılması halinde buna müdahale edecek yeterli ekipman olmaması durumu kritik hale getiriyor. Al-Mizan İnsan Hakları Merkezi, salgının İsrail işgali nedeniyle büyük bir felakete neden olacağı konusunda uyarıda bulunarak, uluslararası toplumu Gazze kuşatmasının kaldırılması için harekete geçmeye çağırdı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) raporuna göre Gazze halkının %80’i gıda yardımına bağlı yaşıyor. Salkın riskinin sebep olacağı işsizliğin halkı daha büyük bir yoksulluğa sürüklemesinden endişe ediliyor.

Filistinli aktivisteler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı haksız ablukanın son bulması için "Kuşatma Salgındır" adlı bir kampanya başlattı. Kampanya sözcüsü Nesim ez-Ziynati, yaklaşık 2 milyon insanın yaşadığı Gazze'ye uygulanan ablukanın yeni tip koronavirüsün yayılmasıyla birlikte büyük bir felakete yol açacağı ve bunun sorumlusunun İsrail yönetimi olduğunu vurguladı.

''SALGIN YÜZYILIN ANLAŞMASINI UNUTTURMAMALI''

Geçen hafta Toprak Günü olarak bilinen ve Büyük Yürüyüş protestolarının ikinci yıldönümü olan 30 Mart’ta düzenlenmesi planlanan yürüyüşler salgın nedeniyle iptal edilmişti. Eylem komitesinin yaptığı çağrıyla Filistinliler işgale karşı mücadelelerini ifade etmek üzere evlerinden Filistin bayrakları dalgalandırdılar. Eyleme destek veren Filistin Halk Partisi (FHP) ve Filistin Komünist Partisi (FKP) ise birer açıklama yayınladı.

İlgili Haber
soL - Dış Haberler

FHP, sosyal medya hesabında paylaştığı açıklamada halk sağlığı önlemleri ve dayanışmayla birlikte Yüzyılın Anlaşması’na ve İsrail işgaline karşı mücadeleyi sürdürmek gerektiğine işaret ederek, Filistin’deki siyasi parçalanmışlığa son verilmesi çağrısı yaptı. FKP ise kendi internet sayfasından yayınladığı açıklamada, virüsün mevcut dünya düzeninde halkları ezen ve kaynakları yağmalayan güç dengesinin vaat ettiği pek çok felaketten biri olduğunu belirtti. Açıklamada İsrail’in Yüzyılın Anlaşması diplomasisiyle Arap devletleriyle ilişkilerini normalleştirdiği hatırlatılarak, buna karşı Filistin’de bir ulusal birleşik cephe kurulmasına ihtiyaç olduğu vurgulandı.