İktidara geldiği günden beri ülkenin ormanlarını, su kaynaklarını, madenlerini, kıyılarını patronların yağmasına açan AKP, Türkiye’nin doğal zenginliklerini telafisi mümkün olmayacak şekilde ya yok etti ya da tahrip etti.
O tahribatın son yıllara yansıyan kısa öyküsünü derledik...
Arnavutluk büyüklüğünde tarım arazisi yok oldu
AKP’nin iktidara geldiği yıllarda, Türkiye’nin toplam tarım arazisi 40 milyon 644 bin hektarken 2017’de toplam tarım arazisi 37 milyon 992 bin hektara geriledi. Yok edilen 2 milyon 652 bin hektarlık alan Arnavutluk’un yüz ölçümü kadar bir alana denk geliyor.
İşlenen tarım arazisi 2003 yılında 26 Milyon 27 bin hektarken, 2017’de bu rakam 23 milyon 375 bin hektara geriledi.
Ekilen tarım arazisi 2003’te 17 milyon 408 bin hektarken 2017’de 15 milyon 532 bin hektar oldu.
Kaybedilen ekilen tarım arazisi ise İsrail’in yüzölçümü kadar bir alanı kapsıyor.
Çanakkale büyüklüğünde ormanlık alan tahrip edildi
2004’te 211 bin kilometrekare olan orman alanı, 2017’de 210 bin kilometrekareye geriledi. Yani Çanakkale büyüklüğünde ormanlık alan AKP döneminde yok edildi. 2003-2017 yılları arasında zarar gören orman alanı 120 bin 927 hektar oldu.
Bu verilerin 3 yıl öncesine ait olduğu ve geçen üç yılda AKP'nin doğaya ve çevreye saldırılarını artırdığını düşünürsek tahribatın daha büyük olduğu açık.
Talancı şirketler memlekette kol geziyor
Türkiye’nin yer altı zenginlikleri ise yerli ve yabancı patronlara peşkeş çekildi. Kurulan maden ve taş ocakları bölge halklarının hem sağlığını hem de geçim kaynaklarını ellerinden alırken geride kimyasal maddelerin bulaştığı sular, ekolojik yapısı bozulmuş toprak ve tüm dengesi bozulmuş yaban hayatı kaldı.
Türkiye’nin su kaynaklarının, ırmaklarının, nehirlerinin başına HES’leri bela eden yine AKP oldu. Son olarak Artvin’in Arhavi İlçesi’ndeki Kamilet Vadisi’ndeki HES’ler, eşsiz su kaynaklarından çamur akmasına neden olmuştu.
AKP’nin 18 yıllık yağma ve talan öyküsü, belki ciltler dolusu kitaba konu olacak kadar kapsamlı.
Dünya Çevre Günü dolayısıyla AKP’nin memleketin kaynaklarına verdiği tahribatı hatırlatmak için son yıllarda tüm Türkiye’nin gündemine girmiş bazı talan ve yağma haberlerini kısaca hatırlatıyoruz...
Kuzey Ormanları
16 milyon kişinin yaşadığı İstanbul'un akciğerleri olan Kuzey Ormanları, AKP'nin mega projelerine feda edildi. Kuzey Marmara Otoyolu, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. Havalimanı gibi projeler için talan edilen Kuzey Ormanları'nda kesilen ağaç sayısı milyonla ifade ediliyor.
Kuzey Ormanları Savunması'nın, uydu görüntüleri üzerinden yaptığı karşılaştırmalı analize göre, 2012-2019 yılları arasında havalimanı proje sahasında 8 milyon, inşaat için açılan 2 adet taşocağı için en az 1.2 milyon, havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için 3.7 milyon ağaç katledildi.
Kesilen ağaçların kapladığı alan 6 bin 500 hektar. Bunun 4 bin hektarlık kısmının ise 3. Havalimanı proje sahası içerisindeki orman alanı olduğu dile getiriliyor.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ünal Akkemik, milyonlarla ifade edilen ağaç katliamının İstanbul'a verdiği zararı, ''Bu kayıp, doğal ekosistemdeki dengenin bozulması anlamına geliyor. İstanbul'un kuzeyinde bütün bir ormanın oksijen ve temiz hava üretim fonksiyonunun azalması demek. Kuzey rüzgarları kısmen daha az hava taşıyacak artık. İstanbul gibi metropollerde uzun vadede sıcaklıklar artıyor. İklim dengesi bozuluyor. Metropollerde yeşil alanların daha bütüncül olması gerekir. Kuzey ormanları parçalandıkça İstanbul'un ısı dengesinin korunmasındaki etkisi azalıyor. İstanbul kent ısısı giderek artıyor'' sözleriyle ifade ediyor.
Kaz Dağları
Alpler'den sonra oksijenin en fazla olduğu yerler arasında bulunan Kaz Dağları, Alamous Gold isimli Kanadalı altın şirketinin AKP ile birlikte altın sevdasına kurban edildi. 200 bin ağacın kesildiği Kaz Dağları'nda siyanürle aranan altın, bölgenin ekolojik yapısını alt üst etti.
Çanakkale'nin tek içme suyu kaynağı ve tarımsal sulama için de kullanılan Atikhisar Barajı, Kaz Dağları'ndaki maden faaliyetleri nedeniyle kirlendi.
Doğal yaşamı ortadan kaldıracak maden arama faaliyetleri nedeniyle bölgede canlı yaşamı ortadan kalkacak.
Hasankeyf
Batman’ın Hasakeyf ilçesinde yapılan Ilısu Barajı'nda geçen yıl su tutulmaya başlaması sonrasında birçok köy sular altında kaldı. Şimdiye kadar en az 50 köyü sulara gömen ve toplamda 199 yerleşim yerini sular altında bırakan Ilısu Barajının ilk tribün açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapıldı.
12 bin yıllık tarihi olan tarihi Hasankeyf'in kurulduğu tarihi mağaralar ve Selahaddin Kalesi’nde vadi boyunca ilerleyen baraj sularının derinliği yer yer 8, genişliği ise 25 metreye ulaştı. Suların henüz oluşmadığı bölgelerde ise iş makineleri yıkıma devam ediyor.
Cerattepe
Erdoğan ve AKP 18 yıldır kol kola yürüdüğü Cengiz Holding'e memleketin kaynaklarını peşkeş çekerken belki de en fazla hatırlanan olay Artvin Cerattepe'deki maden faaliyetleri ve onun karşındaki halk direnişi oldu.
İktidarın, maden faaliyetlerinin gerçekleşmesi için elinden geleni yaptığı Cerattepe'deki madencilik faaliyetleri ve halkın direnişi sürüyor.
Salda Gölü
''Türkiye'nin Maldivleri'' olarak bilinin ve 2 milyon yıllık bir sürede oluşan Salda Gölü'ne 300 bin metrekarelik millet bahçesi yapılmak isteniyor. Kamuoyunun büyük tepkisi ile karşılaşan projeye ilişkin tartışmalar uzun süredir devam ediyor.
Geçtiğimiz ay ise Salda Gölü’ne yapılması planlanan Millet Bahçesi projesini yürüten yüklenici firmaya ait iş makinesi ve kamyonlarla, alandaki kumsal tahrip edildi.
Kepçeyle kazılıp, kamyonlarla sahilden alınan kumlar, 5 kilometre uzağa, gölün başka noktasındaki kıyıya götürüldü.
Atılan bu adıma gösterilen büyük tepkinin ardından, şirket hakkında soruşturma başlatılmış, taşınan kumlar da eski yerlerine geri getirilmişti.
