Erdoğan’ın Ayasofya çarkı: Cami olsun diyenlere ‘bunlar tezgah’ demişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan bir yıl önce yaptığı bir konuşmada, Ayasofya’nın cami olmasını isteyenlere ‘Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah’ yanıtını vermişti. Erdoğan sadece bir yıl sonra bu sözlerinden de çark etti, Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesi için talimat verdi.

Haber Merkezi

Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer aldığı belirtilen Ayasofya, yıllardır gericilerin hedefinde.

Doğu Roma İmparatorluğu’nun İstanbul’da yapmış olduğu en büyük kilise olan Ayasofya, 5'inci yüzyıldan İstanbul'un Osmanlı tarafından fethine kadar Hagia Sophia (Kutsal Bilgelik) olarak isimlendirilmişti. 

Günümüz Ayasofya’sı, İmparator Justinianos tarafından dönemin iki önemli mimarı Tralles’li (Aydın) Anthemios ve Miletos’lu (Balat) İsidoros’a yaptırılmıştı.

Yüzyıllar boyunca kilise olarak kullanılan tarihi yapı, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi sonrası camiye çevrildi.

O tarihten sonra uzun yıllar cami olarak hizmet veren Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürüldü.

Mustafa Kemal'in emriyle müzeye dönüştürüldü 

Mustafa Kemal Atatürk imzalı Ayasofya kararı:

Maarif Vekilliğinden yazılan 14.11.934 tarih ve 94041 sayılı tezkerede; Eşşiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan İstanbul’daki Ayasofya Camiinin tarihî vaziyeti itibarı ile müzeye çevrilmesi bütün Şark alemini sevşndireceği ve insanlığa yeni bir ilim müessesesi kazandıracağı cihetle bunun müzeye çevrilmesi, çevresindeki evafa ait dükkanların yıktırılması ve diğerlerinin de evkafcça istimlâk edilmesi suretiyle güzelleştirilmesi, ve tamiri ve daimi muhafazası masraflarına karşılık ta evkafça bu sene ve gelecek seneler bütçelerinden muayyen bir para ayrılması hakkında bir karar ittihazı istenilmiş ve Evkaf umum Müdürlüğüne yazılan 7.11.934 tarih ve 153197/107 sayılı müteâlanamede, bu camiin Bizanslılardan kalma bir eser olması hasebiyle hiç bir vakfı olmadığı ve her ne kadar cami olduktan sonra Sultanlar ve Halk tarafından bazı gelirler bağışlanmışsa da bunlardan aşar olarak bağlanan sultan gelirlerinin kaldırılmış olduğu ve halk tarafından bağlanan gelirler ise kuran okumak ve buna benzer belli ve nerede olursa olsun yapılabilir dini emekler olup müzeye çevrilmesi ve korunması için verilecek bir geliri bulunmadığı ve şimdiye kadar tamiri, gelirine bakmadan diğer vakıflarla bir arada yapılagelmekte olan bu bina cami olmaktan çıkınca artık buna imkan kalmayacağı ve bütçelerinin bugünkü vaziyeti herhangi bir yardıma da yol bırakmamakta olduğu ve çevresindeki yapılardan evkafa ait olanları yıkmak ve kaldırmak elden gelirse de ötekine berikine ait olanların evkafça satın alınmasına imkan bulunmadığı bildirilmiştir.

Bu iş İcra Vekilleri Heyetince 24/11/934 te görüşülerek caminin çevresindeki evkafa ait binaların Evkaf Umum müdürlüğünce yıktırılarak temizlettirilmesi ve diğer binaların istimlak, yıkma ve binanın tamir ve muhafazası masrafları da Maarif Vekilliğince verilmek suretiyle Ayasofya camiin müzeye çevrilmesi tasvip ve kabul olunmuştur.

24.1.1934

REİSİCÜMHUR

K.ATATÜRK

Gericiler rahat durmadı 

Ayasofya’nın müzeye çevrilmesi kararı sonrası gericiler yıllardır tarihi yapının yeniden camiye çevrilmesi talebinde bulunuyor.

Bu talep özellikle AKP iktidarında iyiden iyiye yükselirken, Ayasofya gericilerin birçok eylemine de tanıklık etti.

Bu gerici grupların başında İHH, Anadolu Gençlik Dernekleri, Alperen Ocakları, gerici tarikat ve cemaatler gelirken, müzede defalarca namaz kılma girişimi yaşandı.

2013 yılında Talip Bozkurt adlı bir kişinin TBMM Dilekçe Komisyonu'na gönderdiği dilekçede, 1935 yılından bu yana müze olarak faaliyet gösteren Ayasofya'nın tekrar cami olarak ibadete açılmasını talep edilmiş, Meclis Başkanlığı tepki çeken bir kararlar söz konusu dilekçeyi işleme almıştı.

Yine aynı süreçte Yeni Şafak, Ayasofya’nın sahte imza ile müzeye çevrildiğini ileri sürmüş, gerici akademisyenlerin ve Vakıflar Müdürlüğü’nün açıklamalarıyla Ayafosya’nın yeniden cami olmasını talep etmişti.

Erdoğan ne demişti?

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında partisinin Tekirdağ'da düzenlediği mitingte konuşurken "Ayasofya Camii olarak açılsın" diye seslenen vatandaşa tepki göstererek "Önce Sultanahmet'i doldurun sonra bakarız" yanıtını vermiş, bu talepleri “tezgah” olarak nitelemişti:

"Sultanahmet'i bir doldurun ondan sonra ona bakarız. Sultanahmet'i bir doldurun ondan sonra ona bakarız. Bak şimdi Büyük Çamlıca Camii'ni yaptık. 4 tane 5 tane Ayasofya eder. O kadar büyük. 60.000 kişiyi alabilecek kapasitede. Ve Anadolu Yakası'nda tüm İstanbul'da ve Türkiye'de en büyük camii oldu. Buyrun mesele o değil. Bu işin siyasi boyu var. Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah."

Aynı Erdoğan, salgın dolayısıyla kılınan ilk toplu cuma namazında Ayasofya'da fetih suresi okunması talimatı vermişti.

Erdoğan bu talimattan kısa süre sonra Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesi konusunda parti kurmaylarına da talimat verdi.