Endüstriyel futbolun son sürümü: Kral ölüyor

Futbol dünyası Covid-19 ile tıkanmış durumda. Liglerin askıya alınması, futbolcuların karantina hâlleri ve futboldaki ekonomik çalkantılar devam ediyor. Ancak işlerin böyle devam etmesiyle futbolda başka tartışmaların açılması pek muhtemel. Birbiri içine geçmiş, bulamaç halini almış bir zincirin kopması ise hiç bu kadar mümkün olmamıştı.

İsmail Sarp Aykurt

Artık bazı soruların daha çok dillendirilmesi gerekiyor. Futbol dünyasının tüm zaafları ve kırılganlığı ortaya çıkarken bundan kaçınmak kurulu futbol düzeninin onaylanması anlamına geliyor. Futbol, mahalle aralarında, boş arsalarda, kural koyucuların para ile satın almasının ve herhangi bir çıkar gözetmeden oynanmasının artık hayal olduğu dönemleri yaşıyor. Yoksul mahallelerden yetişen, futbol ile büyüyen çocuklar büyük, zengin ve gözde takımların ve sömürgeci devletlerin ablukası altında küresel pazarlara sunuluyor ve yeni futbol pazarları açılıyor. Ancak bu pazarlar kendiliğinden çalışmıyor. Futbol, öyle bize ait bir şey değil. Bu, bir romantizm ve artık romantizm ile hareket etmek işe yaramıyor. Bu işin şu evredeki sahibi futbol baronları ve bunların temsilcisi olan FIFA ve UEFA. Yani koronavirüs günlerinde batmaya yakın duran onların sürüklediği bu futbol düzenidir.

FIFA VE DİĞERLERİ NE İŞE YARAR?

Yaşadığımız durumu ‘küreselleşmiş futbolun bir emperyalizm biçimi’ olarak tanımlayanlar da var. Özellikle FIFA ve UEFA’nın futbolun böyle tanımlanmasında çok işlevsel rolü olduğu açık. Koronavirüs zamanlarında çalışmaya devam eden bir kurum olan FIFA şu sıralar koronavirüs günlerinde futbolun durumunu değerlendirmek üzere bir araya geldi. Hedef, salgının futbol üzerindeki etkilerini incelemek. 2022 FIFA Dünya Kupası elemeleri takvimini yeniden belirlemek için de toplanan FIFA buluşmalarını “FIFA, herhangi bir karar alma sürecinde birinci önceliğin insan sağlığı olduğunu yinelemektedir” cümlesiyle bitiriyor. Gerçekten, öyle mi?

FIFA’nın adının karıştığı skandalları birçok insan biliyor ve bunlar hakkında fikri var. Bunların büyük çoğunluğu rüşvet, para aklama ve dolandırıcılık ile ilgili. Bir şebeke olarak varlığını sürdüren FIFA, diğer kıtalara da federasyonlar üzerinden müdahil oluyor. Bunlardan birisi olan UEFA, Avrupa futbol piyasasını koordine eden en önemli kurumların başında geliyor. UEFA, koronavirüs günlerinde ise otoriterleşmeye çalışıyor. Zaten politik olarak da salgından sonra zamanın en kritik başlıkları otoriterleşme ya da bir altüst oluş olarak devam edecek. Buna futbolun bu pespaye kurumları da davetliler… UEFA, kısa bir zaman evvel ülkelere aba altından sopa gösterdi. Tüm federasyon ve kulüplere mektup gönderen UEFA, kalan maçların oynatılmasını talep etti. Liglerin tescil edilmesi için bir aceleye gerek olmadığını ifade eden kurum, tescil durumunda ‘Avrupa kupalarına gidecek takımları almam’ diyor. Aleksandr Ceferin imzalı açıklamada, üzerinde ısrarla durulan şey, liglerin oynatılarak tamamlanması ve bunun saha sonuçlarına göre netleştirilmesi. Öte yandan ülkemizin futboldaki en yetkili kurumu olan TFF ise liglerin Haziran’dan daha erken bir tarihte başlamasını olasılıklar içerisinde görmüyor. Yani, daha önce telaş etmeyin, her şey yolunda diyen kurum…

Ancak her şeye rağmen bu konudaki UEFA tutumu sorgulanmaya açıklığını sürdürüyor. Çünkü UEFA’ya yoğun bir tepki olduğunu söylemek gerekli. Bu tepkilerden en önemlilerinden birisi doğru bir yere parmak basmış olan Hollandalı eski futbolcu ve Ajax sportif direktörü Marc Overmars’tan geldi. “Neden halk sağlığı değil de para önemli? UEFA ve Hollanda Futbol Federasyonu’nu, ‘ekonomi, futboldan daha önemli’ diyen Donald Trump’a benzetiyorum”.

Evet, futbol nasıl fena halde gündelik yaşamımıza, hayatımıza benziyorsa, ondan izler taşıyorsa; UEFA ve FIFA’da Trump’a ve onun biricik düzeni kapitalizme benziyor, fazlasıyla. Bu tepkiler, Hollanda ile sınırlı değil. Her gün yüzlerce ölümle karşılaşan İtalya’da da benzer tepkiler var. Brescia Başkanı Massimo Cellino UEFA’yı tanımlıyor adeta: “UEFA ekonomik çıkarını ve kupalarını düşünüyor. Ancak İtalya Futbol Ligi Serie A’nın devam etmesi mantıklı değil. Bizi lige zorlarlarsa takımı ligden çekeceğim. UEFA, yararlı olmak istiyorsa Brescia’ya oksijen tüpleri ve solunum cihazları yollayabilir. Burada ölüleri taşıyan kamyonlar var!”

UEFA, endüstriyel futbol neyi gerektiriyorsa onu yapıyor! Maçlar sahada oynansın tezgâhı, para kazanma şehvetini gizleyemiyor.

 Kaynak: KPMG International Cooperative


Yukarıdaki tablo, endüstriyel futbolun Avrupa sömürüsünün koronavirüs günlerindeki kaybını gösteriyor. Tabloya koronavirüs vakaları ve ölüm sayıları ile birlikte bakmak daha rasyonel bir fotoğraf verebiliyor. Endüstriyel futbolun, koronavirüs bilançosudur.

FIFA’nın, IMF’den farklı bir örgüt olduğunu söylemek güç. FIFA, koronavirüs pandemisi nedeniyle gelen finansal düşüşle 2,7 milyar dolarlık bir ekonomik paketin ayrıntıları üzerinde çalışıyor. FIFA'nın kulüplerin karşılaştığı maddi zorlukları hafifletmek için yeni oluşturulan 'Profesyonel Oyuncular Fonu' hedeflediği de iddialar arasında yer alıyor. FIFA, böylesine büyük bir pastanın en tepesine bir kral gibi oturuyor. Hatırlatmak gerekir, başka bir rapora göre yalnızca Avrupa futbol piyasasının büyüklüğü 28.4 milyar Euro olmuştu. Bu büyüklük, görkemli bir çöküşü müjdeliyor!

Endüstriyel futbolun bir geleceği yok. Bu, karantinadan çıktığında da değişmiş olmayacak. Çünkü eşitsizlikler üzerinde yükselmiş bir futbola artık ihtiyacımız bulunmuyor.

Ezcümle, Le Roi Se Meurt: Kral ölüyor…

Haber
soL - İsmail Sarp Aykurt
İlgili Haber
soL - İsmail Sarp Aykurt