Emekçilere sokak istisnası: 'Yaşam hakkına aykırı bir düzenleme'

Patronların Ensesindeyiz Ağı avukatlarından Nihal Selvi, 18-20 yaş arasındaki genç işçilerin salgın koşullarında çalışmaya devam etmesine ilişkin genelgenin mevcut Anayasa'ya aykırı olduğuna dikkat çekti ve kararın en temel insan hakkı olan yaşam hakkına aykırı olduğuna vurgu yaptı.

Haber Merkezi

AKP'nin 20 yaş altı sokağa çıkma yasağı düzenlemesine yaptığı "18-20 yaş arasında çalışan işçiler hariç" eki tartışma konusu olmaya devam ederken, Patronların Ensesindeyiz Ağı avukatlarından Nihal Selvi, konuya ilişkin soL'a değerlendirmelerde bulundu.

'YASAK DEĞİL VALİLERE TAVSİYE'

Sokağa çıkma sınırlamalarının yasal olarak uygulanabilirlik şartlarına değinen Selvi sözlerini şöyle sürdürdü: "İçişleri Bakanlığı'nın, bu süreçte Anayasa'da düzenlenmiş temel hak ve özgürlükleri sınırlayan diğer haller için olduğu gibi yaşa bağlı olarak sokağa çıkmayı sınırlayan talimatları da aslında hukuken Valiliklere verilen tavsiyeler niteliğindedir. Çünkü mevcut koşullarda yaş sınırlamasıyla da olsa böyle bir yasak; ancak yasal bir dayanağının bulunmasıyla ve yerel idari makamların, yani valiliklerin vereceği kararlar sonucu uygulanabilir. Nitekim İçişleri Bakanlığı da yayımladığı yazılarda İl İdaresi Kanununa atıf yaparak valiliklere ilgili konularda karar alınması talimatı vermektedir." 

Bu türden yasaklamaların kesin ve yürütülebilir nitelik kazanabilmesinin ancak ilgili Valiliğin bu yasaklara dair karar vermesiyle mümkün olabileceğine dikkat çeken Selvi, "Fakat mevcut durumda henüz Valilik bu konuda karar vermemişken sadece İçişleri Bakanlığı talimatıyla sokağa çıkma yasaklarının uygulandığını görmekteyiz. Temel hak ve özgürlüklerin bu şekilde sınırlanması hukuka aykırıdır" diye konuştu.

'YAŞAM HAKKINA AYKIRI BİR DÜZENLEME'

"İçişleri Bakanlığı önce 03.04.2020 tarihinde tüm ülkede ve istisnasız şekilde 20 yaş altındaki yurttaşların sokağa çıkmasının sınırlanmasına ilişkin bir yazı yayımladı ve ardından bugün emekçi gençler için bu sınırlamaya istisna getirilmesine dair başka bir yazı daha yayımladı" diyen Selvi, söz konusu düzenlemenin anlamına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

Bakanlığın yayımladığı 03.04.2020 tarihli ilk yazıda Fiziksel temas, hava yolu vb. yollarla çok hızlı bulaşabilen ve enfekte olan insan sayısı tüm  Dünya’da hızlı şekilde yükselen Koronavirüs (Covid-19) salgınının, toplum sağlığı açısından  oluşturduğu riski yönetebilmek adına sosyal hareketliliği ve insanlar arası teması azaltarak sosyal  izolasyonun mutlak şekilde sağlanması hayati derecede öneme haizdir. Aksi hallerde virüsün yayılımı  hızlanarak vaka sayısı ve tedavi gereksinimi artmakta; vatandaşlarımız hayatlarını kaybetme riski ile  toplum sağlığı ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına sebep olunmaktadır” denilerek ilgili tedbirin gerekçesine değinilmişti.

Şayet gerekçede belirtildiği gibi toplum sağlığının korunması ve virüsün yayılımının önlenmesi amaçlanıyorsa; tedbirlerin uygulanmasında yaşam hakları göz ardı edilerek emekçiler aleyhine istisna getirilmesi,  Anayasanın 17. ve 10. maddelerine de aykırıdır. Zira Anayasa'ya göre Devletin; yurttaşların yaşam hakkını ve maddi ve manevi varlığını koruma yükümlülüğü mevcuttur. Bu yükümlülük salgın hastalık durumunda yurttaşların yaşamını sürdürebilmesini sağlayacak olan temel gereksinimlerinin karşılanmasını da içermektedir. Öte yandan devlet bütün işlemlerinde sınıf ayrımı gözetmeksizin eşit davranmak durumundadır. Koronavirüs salgını sırasında alınan önlemlerden ve ilgililerin açıklamalarından yurttaşların evde kalmasının bir gereklilik olduğu anlaşılmaktadır. Bu gerekliliğin, çalışmaması halinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamayacak olan işçi sınıfının dışında bırakıldığı kimi yaş sınırlamalarına indirgenmesi ve diğer yandan sağlığını korumak için evinden çıkamayan yurttaşların da yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmaması en temel insan hakkı olan yaşam hakkına aykırı olduğu gibi Anayasal eşitlik ilkesine de aykırıdır.