DİSK: Revizyon olmasaydı tüketici güven endeksi 61,8 olurdu

TÜİK'in Tüketici Güven Endeksi metodolojisinde yapmış olduğu değişiklikler ile ilgili DİSK-AR'ın değerlendirmesini içeren rapor yayınlandı.

Haber Merkezi

TÜİK'in Tüketici Güven Endeksi metodolojisinde yapmış olduğu değişiklikler ile ilgili DİSK-AR'ın değerlendirmesini içeren 'Tüketici Güven Endeksi Raporu' yayınlandı.

Tüketici güvensizliğinin yüksek olduğu iki soru endeksten çıkarıldığına işaret edilen raporda, tüketici güveni ortalamanın üstünde olduğu iki sorunun endekse eklendiğine dikkat çekildi.

Raporda, kötümser sonuçları olarn soruların çıkarıldığı, iyimser sonuçları olan sorularınsa endekse eklendiği kaydedildi.

Revizyon sonrası tüketici güven endeksinin 82 olarak açıklandığı belirtilen raporda, revizyon olmasaydı tüketici güven endeksinin 61,8 olacağı vurgulandı.

Raporda, TÜİK revizyonuna rağmen tüketici güveninde kötümser eğilim devam ettiği belirtildi.

Rapora DİSK-AR'ın sitesinden ulaşılabilir.

Tüketici güven endeksi buzdolabına bağlandı!

TÜİK verilerine göre Eylül ayında tüketici güven endeksi yüzde 3,2 artışla 82,0 olmuştu. Öte yandan endeks hesaplamasında yapılan değişiklikle 'tüketici güveni' bir anda 15 puan artmış oldu.

Açıklamada ve açıklamayla ilgili haberlerde üzerinde durulmayan "endeks" gerçekleriyse şöyle özetlenebilir:

Endeks yine 100 değil 200 üzerinden oluşturulan bir endeks. 100'ün altındaki her değer kötümserlik, 100'ün üzerindeki değerlerse iyimserlik olarak yorumlanıyor.

Endeks hesaplamasında yapılan bir düzenlemeyle bir anda endeks 15 puan birden artmış oldu. Ağustos ayında kurumun yaptığı açıklamada Ağustos ayı mevsim etkilerinden arındırılmış endeks değeri 59,6 olarak belirtilmişti. Bu ay yapılan açıklamada Ağustos ayı endeks değeri 79,4 olarak görülüyor.

Endeks hesaplama yönteminde yapılan değişiklik gerçekten üzerinde durulmaya değer. Bu değişiklikle "işsizlik beklentisi" tüketici güven endeksi hesaplamasından çıkarıldı ve "12 aylık dönemde dayanıklı  tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi" endekse eklendi! Yani işsiz sayısı konusundaki beklentiler, tüketici güven endeksini artık etkilemiyor ama "önümüzdeki yıl buzdolabımı değiştirmeyi düşünüyorum" diyebilme ölçüsü etkiliyor.

Tüketici güven endeksi, fiyatlar, ücretler, kiralar ya da kur değerleri gibi somut verilerin toplanmasına değil, yapılan "psikolojik" anketlere dayandığı ölçüde itibar gören istatistikler arasında yer almıyor.

Öte yandan açıklanan endeks verileri, hanelerin maddi durumlarına ilişkin beklentilerinde, genel ekonomik duruma ilişkin beklentilerinde göreli bir iyileşme olduğunu öne sürüyor. İşsiz sayısı beklentisi konusundaysa bir değişiklik yok.