Dışişleri’nden Yunanistan’a: Bölgedeki askeri varlığımız meşru savunma hakkını kullanmaya yönelik

Oruç Reis gemisinin Akdeniz’de sismik araştırma çalışmalarına bugün başladığını bildiren Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yi ‘yasadışı faaliyetlerine son verme’ye çağıran açıklamasına yanıt verdi.

Haber Merkezi

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yeni Navtex yayınlayarak Oruç Reis gemisinin Doğu Akdeniz’de sismik araştırma çalışmalarına başlayacağını duyurması üzerine Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bugün bir açıklama yaparak Türkiye’yi “bölge barışı ve güvenliğini baltalayan yasadışı faaliyetlerine derhal son verme”ye çağırdı.

Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'dan yapılan açıklamaya verdiği yanıtta “Akdeniz'de gerginliği arttıran taraf Türkiye değil, Yunanistan’dır” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında ‘Bölgedeki askeri varlığımız, herhangi bir tırmanmaya yol açma hedefi taşımamakta olup, tamamen, gerekmesi halinde meşru savunma hakkını kullanmaya yöneliktir. Sivil bir gemimize askeri müdahalede bulunulmasına tabiatıyla izin verilmeyecektir” denildi.

Bakanlığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bilindiği üzere Oruç Reis araştırma gemimizin ülkemizin BM'ye bildirdiği kıta sahanlığı içinde ve Hükümetimizin 2012 yılında TPAO'ya verdiği ruhsat sahaları dahilindeki, geçtiğimiz Temmuz ayı için planlanan sismik araştırma faaliyeti, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir süre askıya alınmıştı.

Almanya ve AB'nin ricası üzerine diplomasiye şans tanımak ve diyalog kanallarını yeniden canlandırmak amacıyla yaptığımız bu iyi niyet jesti karşılık görmemiştir.

Yunanistan diyalog konusunda samimi ve dürüst olmadığını 6 Ağustos 2020 tarihinde Mısır ile yaptığı korsan anlaşma ile ortaya koymuştur. Bu anlaşma ile ülkemizin ve Libya'nın Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ihlal edilmiştir. Bu gelişme üzerine Oruç Reis gemimiz, evvelce planlanan sismik araştırma faaliyetine bugün itibariyle başlamıştır.

Yunanistan'ın faaliyetimize itiraz etmesinin hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Daha önce defaatle dile getirdiğimiz üzere, Meis Adası başta olmak üzere, bölgedeki Yunan adalarının Türkiye'nin kıta sahanlığını kesmesi uluslararası hukukun temel ilkesi olan hakkaniyet ilkesine aykırıdır.

Türkiye gösterdiği iyi niyete bir kez daha karşılık bulamamış olmasından hareketle, uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarını kullanmayı sürdürecek ve daha önceden yapılan planlama çerçevesinde faaliyetlerine kararlılıkla devam edecektir.
Akdeniz'de gerginliği arttıran taraf Türkiye değil, Yunanistan'dır. Asırlar boyunca Türk hakimiyetinde bulunan Akdeniz'den ülkemizi dışlamaya çalışmak kimsenin haddine değildir. Akdeniz'in “tek sahibi benim“ anlayışıyla hareket edenler hüsrana uğrayacaktır.

Türkiye kendisine karşı oluşturulan şer ittifaklarını yerle yeksan edecek kudret ve kararlılık ile imkan ve kabiliyetlere sahiptir.

Öte yandan bölgedeki askeri varlığımız, herhangi bir tırmanmaya yol açma hedefi taşımamakta olup, tamamen, gerekmesi halinde meşru savunma hakkını kullanmaya yöneliktir. Sivil bir gemimize askeri müdahalede bulunulmasına tabiatıyla izin verilmeyecektir."