Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde ek ödeme verilmemesi ve döner sermaye kesintisi yapılması sonrası sağlık emekçilerinin başlattığı eylemler 10. gününe girdi.
Dün hastane bahçesinde toplanan sağlık emekçilerine Patronların Ensesindeyiz İzmir Sağlık Çalışanları Ağı da yaptığı açıklamayla destek verdi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin değerli emekçileri
“Yeter!” diyen sevgili asistan arkadaşlarımız, “Hakkımı verin!” diyen sevgili hemşire kardeşimiz ve “Adalet istiyorum!” diyen sevgili 4-D’li personel kardeşimiz.
Patronların Ensesindeyiz Ağı olarak 10 gündür sürdürmekte olduğunuz hak arama mücadelenizi selamlıyoruz.
Hastane yönetiminin tutumunu ve hak arama mücadelenizi polisiye bir duruma dönüştürmesini ise protesto ediyoruz.
Hatırlatmak istiyoruz! Bu hastane ne yönetimler gördü!
Hatırlatmak istiyoruz! Bugün yaşananların benzerleri Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nin tarihinde de sık sık görülmüştü ama böylesi hakikaten görülmemişti.
Bu nedenle geriye dönüp hatırlanacak günlerden geçiyoruz, geçiyorsunuz.
Ve yine hatırlatmak istiyoruz! Hak verilmez, alınır!
Ve sağlıkçının hakkı ödenmez!
Ama dostlar bir eksik var bu sözde: Sağlıkçının hakkı bu düzende hakikaten ödenmez!
Hak nedir?
Örneğin Türkiye’deki bankaların sadece üç aylık net kârı 4,5 milyon TL iken hak nedir? Bankalar, bankaların 100, bilemediniz 300 kişilik yönetim kurulları bu kârı nasıl elde etmiştir?
Hangi hak dostlar?
Örneğin Türkiye’nin en büyük holdingi salgın sürecinde net 3,5 milyar kâr elde etmişken sağlıkçının bu ülkedeki hakkı nedir?
Yönetimin derdini biliyoruz. Yukarıya gürültü gitmesin istiyorlar. Yukarıya mahcup olmamak istiyorlar. Yukarının emrini tıkır tıkır işletiyorlar.
Ama yukarısı işte bu bankalardır, holdinglerdir, siyasi iktidardır!
Sevgili arkadaşlar, Dokuz Eylül’de ek ödeme yapılmaz, döner ödemesi kesilir ve belki Hacettepe’de, Ankara’da ödeme yapılır ama bu düzende sağlıkçının hakkı ödenmez.
Bu düzende sağlıkçının, emekçinin hakkı çalınır. Sürekli.
7/24. 365 gün.
Unutmayın ki çalınan hakkını, ülkesini istemeyen, bunun için ayağa kalkmayan, ödenmeyen hakkını da alamaz. Sizler bunun da umudusunuz.
Hepinize saygılar, mücadelemizde başarılar!"
Balçova Belediye Başkanı eyleme katıldı
Eyleme dün CHP İzmir Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır ve Tacettin Bayır, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, CHP Balçova İlçe Başkanı Binnur Akın, TMMOB İzmir Şubesi ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de destek verdi.
Çalkaya, akşam saatlerinde Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcıları, Hastane Başhekimi, bazı hastane çalışanları ile AKP ve MHP İlçe Başkanları’nın katılımıyla belediye önünde protesto edildi.
Başhekim AKP'lilerle belediye önünde açıklama yaptı
AKP ve MHP İlçe Başkanları’nın katılımıyla açıklama yapan ve DEÜ Başhekimliğini yürüten başhekim vekili Semih Küçükgüçlü, yeni tip koronvirüs (Covid-19) salgını sürecinde sağlık çalışanlarının ek ödemelerinde yaşanan yüzde 20'den başlayan kesintinin bu süreçte poliklinik hizmeti verilememesi nedeniyle olduğunu öne sürdü.
Çalkaya ise konuyla ilgili “Atanmış bir kişinin siyasi parti temsilcileri ile seçilmiş birisini gerçek olmayan bilgilerle eleştirmesine Türkiye ilk kez tanıklık ediyor” dedi.
Çalkaya “Bu savaşta bizleri koruyan sağlık ordusuna hepimizin minnet ve şükran borcumuz var. Bu ülkenin tüm yetkilileri ve vatandaşları salgının yoğun olduğu günlerde akşam balkonlarına çıkarak sağlık emekçilerini alkışladı. Ben ve tüm Balçova Halkı’da bu destek eylemine katılarak sağlık emekçilerine olan minnetimizi ifade etmeye çalıştık. Bugün de tamamen yasal olan bir eylemde haklarının yendiğini düşünen sağlık emekçilerine destek olmaya gittim. Salgın günlerinde neden alkış eylemine katıldıysam bugün de aynı duygular ile eylemlerine destek vermeye gittim” diye konuştu.
Rektörlüğün hazırladığı ve başhekim tarafından okunan açıklamanın gerçek olmayan bilgiler ile dolu olduğunu ifade eden Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya “Benim hastanede açıklama yaptığımı söylüyorlar. Bu kesinlikle doğru değil. Ben herhangi bir açıklama veya demeç vermedim. Ben oraya sadece haksızlığa uğradığını düşünen sağlık çalışanlarına destek olmaya gittim. Alkış eylemine hangi duygular ile destek verdiysem bugün de aynı duygularla destek olmaya gittim. Çünkü ben bir kentin yöneticisiyim. Bizler için canını hiçe sayarak görev yapan sağlık emekçilerinin yasal hak arama eylemine destek vermekten de gurur duyuyorum” dedi.
