Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi sağlık emekçileri ek ödemelerinde yüzde 20'den yüzde 100'e uzanan kesintiler kesinti yapılmasının ardından eylemlerine devam ediyor.
Başhekimlik sosyal medya hesabında açıklama yaparak kesinti olmadığını iddia etse de, çalışanlar günlerdir direnmekte kararlı olduğunu gösterdi.
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, Haziran ayında çalışanlardan kesinti yapılmasına rağmen SGK’nın hastaneye her zamanki gibi tam ödeme yaptığı ve kesintinin başhekimlik tarafından uygulandığı öğrenilmişti. Başhekimlik sağlık emekçilerini soruşturma ile yıldırmaya çalışmıştı.
Sağlıkçılar başhekimliğe verdikleri savunmada, kendilerinden savunma istenmesinin temel amacının sendikal hak kullanımının baskılanması olduğunu vurguladılar:
"Tarafımdan savunma talep edilme gerekçesinin, demokratik/sendikal hak kullanımımın baskılanması amacı taşıdığını düşünmekteyim. Şöyle ki;
Pandemi sürecinde kurumun uğradığı zararı gerekçe göstererek sağlık çalışanlarının ek ödemelerinden yüzde 20’den başlayan kesintiler yapılmıştır. Pandemi sürecinde ekip halinde pek çok risk altında nitelikli sağlık hizmeti üreten biz sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden yapılan kesinti kabul edilebilir değildir. Bugün sağlık emekçilerinin temel ücretleri ile yaşamaları mümkün değildir. Ek ödemelere bağlı şekilde zorunlu ihtiyaçlarımızı giderebilmekteyiz. Ek ödemelerden yapılan kesinti temel gelirimizden yapılmış bir kesintidir. Bu kesintiye kesinti demeyip 'düzenleme' demek işin esasını değiştirmemektedir.
Kaldı ki idarece bilindiği üzere sağlık emekçilerinin ücret ve özlük haklarının tamamı doğrudan nitelikli sağlık hizmeti üretimini etkilemektedir. Sağlık emekçilerinin hakları ile halk sağlığı birbiriyle bağlantılı konulardır.
Nitelikli sağlık hizmeti üretiminin güvencesi sağlık emekçilerinin haklarının güvence altında olmasıdır. Sağlık emekçilerinin haklarının güvencesi ise sendikal örgütlülükleridir. Zorunlu sağlık hizmeti aksatmayan sendikal hak kullanımı niteliğindeki eylem ve etkinlikleri baskılamak için yapılan açıklamalar veya açılan soruşturmaların sağlık hizmeti sunumuna olumlu katkı sunmayacağı açıktır.
Başhekimlik sağlık ekibinin bileşenlerinin talebini dinlemek ve ortak çözümler üretmek yerine öncelikle yaptığı açıklamayla sağlık emekçilerinin eylemini 'yasadışı' ilan etmiş, 'maaş ve kazanılmış haklardan bir kesinti olmadığını' duyurmuş, amacın kurumun yıpratılması olduğunu açıklamıştır.
Bu açıklamanın ardından istenilen savunmanın tarafsız ve usule uygun bir şekilde yürütülemeyeceği kanaatindeyim. Nitekim AİHM ve AYM kararlarıyla defalarca kez vurgulanan sendikal hak ve özgürlükler 'yasadışı' olarak etiketlenmiş, ek ödemelerin sağlık emekçileri açısından anlamını bilen ve pek tabi kazanılmış hak olduğunun farkında olan idarecilerimiz maaşlarımızda bir kesinti olmadığını ilan etmişlerdir. Bu durumda hakkımda savunma istenilmesinin gerekçesinin disiplin hukukunun esası olan kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak olmadığını ve temel amacın sendikal hak kullanımının baskılanması olduğunu düşünmekteyim."
Hastaneye kameralar takıldı
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği, eylemlerin ardından sağlık emekçilerini yıldırma çabasını da sürdürüyor.
Hastane bahçesine dün itibariyle kameralar yerleştirdi. Bahçeye kamera takılması sağlık emekçilerinin tepkilerine neden oldu.
