Çiğli Belediyesi işçileri: Çorba yaptık, dağıttık, emeğimizin karşılığını istiyoruz

Çiğli Belediyesi sosyal tesislerinde çalışan ve koronavirüs nedeniyle bir bölümü Vefa Destek Grubu'nda görevlendirilen işçiler maaşlarını, sosyal yardımları alamadıkları gerekçesiyle bugün bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Haber Merkezi

Bir bölümü İzmir'deki Çiğli Belediyesi'ne bağlı Çiğli Gıda İnşaat Turizm Ticaret Limited Şirketi'nde çalışan bir grup işçi, şirketlerinin kısa çalışma ödeneğine başvurmasına rağmen Vefa Destek Grubu'nda çalıştırıldıklarını söyledi. Koronavirüsten dolayı çalıştıkları yerler kapanan sosyal tesis işçileri sosyal haklarını ve yardımları da alamadıkları söyledi.

Akvaryum Sosyal Tesisleri'nde bugün açıklama yapan işçilerden DİSK Turizm-İş işyeri temsilcisi Nail Uylaş, maaşlarını alamadıklarını söyledi. Uylaş şunları söyledi:

'Kapı kapı gezen biziz ama siperlik bile almadık'

"Maaşlarımızı alamıyoruz, belediyenin imkanlarından faydalanamıyoruz. Çiğli Belediyesi Sosyal Tesisleri işçileri üvey evlat muamelesi görüyoruz. Önce diğer şirketlerin maaşları yatıyor, bizimkiler yatmıyor. Dün Çiğli Belediyesi, ilçe belediyesi başkanlarından siyasi parti başkanlarına, sivil toplum kuruluşlarına kadar birer kiloluk paketlerde hazırlanmış Ağam firmasından 'Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım' niyetine bayramlık baklava dağıttı. Bu dağıtımı dahi bizim bugün ücretlerini alamayan arkadaşlarımız yaptı. Baklavanın kilosu 100 liranın üzerine çıkıyor. İşçi maaşını alamıyor, hem alınteriyle hak ettiği maaşını alamıyor hem de baklava olarak başkalarına hediye edilmesini içine sindirmesi bekleniyor. Bizim arkadaşlarımız çocuklarına bayram harçlığı veremiyor. Biz bunları yaşıyoruz. 

Haftalık izin günümüzde dahi işe çağırılıyoruz. Kısa çalışma ödeneği çıkartılan arkadaşlarımız vardı. Bu arkadaşlarımızın çalıştırılması şu an yasal değil. Zorunlu olarak işe çağırtıp zorunlu mesai ile suç işlettiler. Sigortasız işçi çalıştırdılar. Biz yasal haklarımızı da arayacağız. Vefa Destek grubu kuruldu, bunun adı altında Acil Destek Hattı'nda belediyeye gelen talepleri biz dinledik. Halkımızla doğrudan biz muhatap olduk. Çorba dağıtıldı, çorbayı biz pişirdik, dağıttık. Karantinadaki koronavirüslü insanların evine dahi biz yemek götürdük. Biz vefasızlıkla karşılaştık. Belediye Başkanı görüşmelerimizde, Vefa Destek Grubu'nda çalışanlara yaptıkları işe göre 200-400-600 lira prim verileceğini söyledi. Sonra bu herkese 450 lira olarak belirlendi, güzel karar ama gerçekten çalışanlara bu para ödenmedi. 

'Çiğli Belediyesi siperlik icat etti' diye haberlerde görüyoruz. En riskli grup biziz, kapı kapı gezen de biziz ama güvenlik tedbiri yeterince alınmadı. Kendi işçilerine siperlik vermediler. Belediyenin kendi personeli dikiş makinesiyle maske dikti. Soruyoruz, 'Maske yok şu anda' diyorlar."

'21 günlük çalışmamın, emeğimin karşılığı malesef yok, sigorta kaybım var'

Belediye işçisi Yücel Çiçek şunları söyledi:

"6 Mart'ta kronik rahatsızlığım nedeniyle, koah hastası olduğum için idari izne çıkarıldım. Nisan'da Çiğli Belediyesi doktorları tarafından raporumun uygun görülmediğini ve işe geri dönmem gerektiğini söylediler. 3 Nisan'da işbaşı yaptım. 23 Nisan dahil olmak üzere Vefa Grubu'nda Çiğli'ye hep birlikte hizmet ettik. Ekmek, çorba, ilaç dağırımını ve sevkiyatını yaptım. Her türlü hizmette bulundum. 23 Nisan'da 'Kısa çalışmaya başvurduk senin için geri git' dediler.

Bugün aldığım bordroda bakıyorum, 21 günlük çalışmamın, emeğimin karşılığı malesef yok. Ücretim ödenmemiş, çalıştığım günler sayılmamış. Yan gelirlerim gaspedilmiş. Sosyal haklarım verilmemiş. 21 günlük sigorta kaybım var. Ben bunların geri ödemesini istiyorum. Sesimizi duyun. Çiğli Gıda işçisi mağdur."

'Haklarımızı istiyoruz'

Bir başka işçi de şöyle konuştu: "Çalıştığımız şirket restoran, bir miktar hissesi belediyeye ait. Virüsün çıktığı ilk hafta tesisler kapandıktan sonra Çiğli'de Kaymakamlık bünyesinde oluşturulan Vefa Destek Grubu'na aldılar. Hepimize yelekler, kimlik belgeleri verdiler ardından da çalışmaya başladık. Evlere yardım, yaşlılara çorba gibi.. Biz 30 Nisan'a kadar bu şekilde çalıştık. O akşam telefonlarımıza mesai gönderildi. 'Arkadaşlar 1 Mayıs itibarıyla işe gelmiyorsunuz, kısa çalışma ödeneğine başvuruldu' dediler. Mayıs'ın 7'sinde de İşkur tarafından onaylanmış zaten kısa çalışma ödenekleri. 

Biz toplu sözleşme olan bir işyerinde çalışıyoruz, sendikamız var, DİSK'e bağlı Turizm-İş. Sendikadan doğan haklarımız var. Sıkıntı yaşayabileceğimizi önceden düşündüğümüz için zaten Belediye Başkanı ile irtibat halindeydik. Her defasında sözler verildi. Çiğli Belediyesi'nin 2 tane şirketi var. Biri ÇİBEL, diğeri Çiğli Gıda. Çiğli Gıda kamu iştiraki görünüyor ve mesela o ÇİBEL'deki personele, 620 kişiye sahaya çıkıldığı için sosyal yardım verildi, 450 lira. 60-70 kişi çalışan Çiğli Gıda personeline ise bu para verilmedi. Belediyeye ait bir personel olmadığımız söylendi. Ama bize o yeleği, o kimliği verdiler, Belediye Başkanı altına imzasını attı. Sendika aracılığıyla görüştük, 'Hepinizin parasını vereceğim' dedi. Onları söylemediklerini iddia ediyorlar şimdi.

Bizim şimdi tek derdimiz Haziran ayı yevmiyemiz, bunu alamamaktan endişe ediyoruz. Bir de kısa çalışma ödeneğinin yüzde 60'ını devlet ayın 5'inden 5'ine veriyor, zaten bizim paramızı bize geri veriyor da alıyoruz bir şekilde. Yüzde 40'lık şirketin vereceği bir prim var. Bizden önce kısa çalışmaya başvuran arkadaşlarımız var 9-10 kişi onlara çıktı, bu ay maaş bordroları ellerine 0 (sıfır) lira olarak geldi. Şirket yedi yani yüzde 40'lık dilimi. Dolayısıyla biz haklarımızı istiyoruz."