ÇEVİRİ | New York Times Bolivya'da darbe yaşandığını kabul etti, ama darbeye verdiği desteği unutturmaya çalışıyor

Bolivya'da bir darbe yaşandığını nihayet kabul eden The New York Times gazetesi, yaptığı haberle seçilmiş bir başkanın devrilmesine ve ardından gelen şiddete katkıda bulunması konusunda sessiz.

Camıla Escalante

Camila Escalante ve Brian Mier tarafından FAIR için kaleme alınan Bolivya'daki askeri darbe ve New York Times ilişkisi konulu, yazıyı soL okurlarıyla paylaşıyoruz. Camila Escalante, teleSUR'un İngilizce yayınında muhabirlik ve sunuculuk  yapmasının yanı sıra, Bolivya menşeli Kawsachun News'da da görev alıyor.

Çeviri: soL Çeviri

Eğer New York Times 2019'daki seçimleri ve darbeyi yansıtma şeklinin üzerinden bir kere daha geçmek itiyorsa bunu okuyucularına yansıtmadı.

New York Times (NYT) (7 Haziran 2020), 2019 Bolivya Başkanlık seçimlerinde (Kasım 2019'da kanlı, otoriter bir darbenin gerekçesi olarak kullanılan) oy çalındığını iddia eden bir Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) raporunun temelden hatalı olduğunu ilan etti.

NYT bağımsız araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir araştırmanın bulgularını haber yaparak, “Bolivya seçim makamlarından elde ettiği” verilerin paylaşımında katkısı olmasından dolayı kendisine övgüler düzdü, ancak bu veriler 2019 darbesinden önce kamuoyuna açıktı.

NYT'nin makalesi asla “darbe” kelimesini kullanmıyor, Başkan Evo Morales'in “askeri destekle iktidardan uzaklaş[tırıl]mış olduğunu” yazıyor, ama  “Bay Morales'in düşüşünden yedi ay sonra Bolivya'nın seçilmiş bir hükümeti olmadığını ve resmi seçim tarihinin yokluğunu” da kabul ediyor.

"Jeanine Añez liderliğindeki sert bir sağcı hükümet, hızlı bir şekilde yeni seçimlere gitme görevini henüz yerine getirmedi. Yeni hükümet eski cumhurbaşkanının destekçilerine baskı uyguladı, muhalefeti bastırdı ve iktidardaki gücünü artırmaya çalıştı."

En azından gazetenin ABD'de yükselen otoriteryanizme karşı düzenli bir hal almış eleştirilerine güvenen bazı sıradan okuyucuları “New York Times'tan bize bildirdiği için Allah razı olsun,” diye düşünmüş olmalı, belki de “Eh, sanırım şimdi Bolivya konusunda bir şeyler yapmak için çok geç” diye ekleyerek.

Gerçek şu ki, NYT, Latin Amerika'da en az 50 yıldır normalleşmesine yardımcı olduğu neofaşist rejimlerin otoriterliğini gördüğü içi kendi kendisini sürekli tebrik etmiştir. Bu çirkin gerçeğin farkında olan okuyuculara tek sürpriz, bu sefer bunun çok uzun sürmesi oldu.

Örneğin 1 Nisan 1964'teki Brezilya askeri darbesine (Social Science Journal, 1/97) desteğini sunan dokuz makaleyi takiben karşı makaleler yayınlaması ve “Brezilya'nın artık otoriter bir askeri hükümeti var" uyarısında bulunması içi sadece 15 gün ve 20.000 solcunun tutuklanması gerekti (16 Nisan 1964). 1964'te Brezilya'da olduğu gibi, Bolivya'nın artık otoriteryanizme yenik düştüğünü kabul etmek, New York Times'ın ilerici okuyucuları nezdindeki imajına yardımcı olabilir, ancak ilgili ülkelerin ezilen vatandaşları için hiçbir fanlam ifade etmez.

Darbe yaşanırken ve Kuzey'den Bolivya'nın Sosyalizme Doğru Hareket (MAS) hükümetine gösterilecek bir dayanışma felaketin önlenmesine yardımcı olabilecekken, New York Times farklı bir telden çalıyordu. Morales'in yeniden seçilmesinden sonraki gün (21 Ekim 2019), seçilmiş yetkililere ve ailelerine karşı şiddet içeren tehditler yürüten paramiliter darbecileri, sosyalist hükümet tarafından uygulanan baskıcı polis eylemlerinin kurbanları olarak tasvir etti. Seçim sonrasında yayımlanan bir makalede “Bay Morales'in karşıtları öfkeyle 'dolandırıcılık, dolandırıcılık!' diyerek suçladılar" diye yazıyordu:

"Televizyon haberlerine göre, ağır silahlı polis memurları Pazartesi gecesi göstericilerle çatıştıkları sokaklara konuşlandırıldı."

Morales'in iktidarı kaybetmesinden bir gün sonra, NYT (11 Kasım 2019) mağduru suçlayan "'Bu İş Bitti': Evo Morales'in Hırsları Onun Düşüşüne Nasıl Katkıda Bulundu?" başlıklı bir haber analizi ile ima edilen şu oldu, Latin Amerika tarihindeki ilk yerli başkanın, adil bir seçim kazandıktan sonra yasa dışı bir yolla, silahlı paramiliter haydut grupları tarafından, cinayet ve aile üyelerine tecavüz tehditleri nedeniyle yasadışı bir şekilde sürgüne yollanmadı; daha ziyade, Makyavelist bir sırttan bıçaklayıcı olarak kendi kişiliğine bağlı hataları nedeniyle iktidardan düştü.

Camila Escalante MintPress için muhabirlik yapıyor, El Alto, Bolivya'da

Bolivya'ya, 13 Kasım 2019'da, Jeanine Añez’in seçilmemiş, geçici bir başkan olarak anayasaya aykırı bir şekilde, karikatür gibi büyük boy bir İncil'e el basarak yemin etmesinden kısa bir süre sonra geldim. MintPress News ve teleSUR adına çalışan bir muhabir olarak oradaydım ve haberleri hazırladığım bölgelerden ikisi MAS'ın en militan ve örgütlü olduğu bölgelerdi: Darbe rejiminin ilk katliamının 15 Kasım'da gerçekleştiği Sacaba ve 19 Kasım'da Senkata katliamının gerçekleştiği El Alto.

Darbeye karşı üçüncü ve en kapsamlı direniş, günlük protestoların yapıldığı La Paz şehrinin kalbinde yer alıyordu. Bu büyük çatışma alanlarının ötesinde, La Paz'ın kırsal bölgeleri olan Norte Potosí, Cochabamba Zona Sud, Yapacani ve San Julian'da büyük eylemler gerçekleşti. Ülkedeki tüm kırsal bölgelerdeki büyük kitleler de darbeye karşı direniş sergiledi.

Kasım darbesi, ülkenin yerli çiftçi ve işçi hareketleriyle derin bağlara sahip bir hükümetin, büyük ölçüde Bolivya'nın faşist ve neoliberal muhalefetinin, özellikle de ABD hükümeti ve Brezilya'daki Bolsonaro yönetimince cömert bir şekilde desteklenen Luis Fernando Camacho ve Carlos Mesa'nın önderliğindeki sömürgecilik-emperyalizm yanlısı ülke içi güçler tarafından görevden uzaklaştırılması anlamına geldi. Darbeye direnen yerli hareketi ve toplumsal hareketler, darbede önemli bir rol oynadığını düşündükleri Bolivya medyasına derin bir  güvensizlik duyuyorlardı.

Büyük Bolivya haber ağlarına ve gazetecilere düşman olan aynı gruplar, teleSUR gazeteci kimliğimi gördükten sonra bana ve bana eşlik edenlere seslerini duyurmak için sıraya dizildi. El Alto'nun 'Fejuves'inde (mahalle örgütleri) bir 'cabildo'ya (büyük toplantıya) katılan bir kadın, işyeri olan Bolivya TV'nin, darbecilerin anayasal hükümet taraftarlarından kurtularak yerlerine zor kullanarak başkalarını almak istemesi nedeniyle, sağcı çeteler tarafından nasıl saldırıya uğradığını detaylı bir şekilde anlattı.

Yerli Bolivya toplulukları darbeye karşı protestoların ve direniş eylemlerinin en ön saflarındaydılar, önemli otoyol ve yolları, Norte Potosí örneğinde olduğu gibi Senkata'daki YPFB gaz tesisini ve kurdukları 24 saatlik kamplarla Chapare eyaletinin girişinin kapattılar. La Paz'ın militarizasyonu, Başkanlık Sarayı ve Kongre'nin bulunduğu Plaza Murillo'ya yaklaşmayı imkansız hale getirdi. Bartolina Sisa Konfederasyonu, ülke çapında bir yerli ve köylü kadın örgütü ve El Alto'nun son derece örgütlü hareket eden mahalle örgütleri gibi sendikalar ve gruplar da dahil olmak üzere meydanın çevresinde eylemlerde toplananlara karşı güvenlik güçleri tarafından uygulanan günlük şiddet ve baskıya tanık oldum.

İşçi sınıfının otoriter bir darbeye karşı koordine ettiği demokrasi yanlısı eylemlerin, New York Times'ın alkışlayacağı bir şey olacağını düşünebilir. Sonuçta, bu gazete sadece 2019'un son altı ayında Hong Kong'un protestocularını savunan 100'ün üzerinde makale yayımladı.

NYT: Uluslararası panel, Evo Morales'in oy hırsızlığına bel bağladığında hüküm verdi

OAS’ın Bolivya seçimleriyle ilgili şikayetlerinin gerçek zamanlı eleştirilerini göz ardı eden bu New York Times yazısının yazarı Anatoly Kurmanaev, bazılarının Evo Morales'e yönelik OAS saldırıları hakkında “tekrar düşünmek durumunda” olduğunu kabul eden yazının ortak yazarıydı.

Bununla birlikte, Bolivya sokaklarında direniş arttıkça, New York Times, şimdi itibarsız hale gelen OAS raporunu kullanarak anayasaya aykırı, otoriter iktidarı normalleştirmeye devam etti.

Gazetenin demokratik seçim sürecini itibarsızlaştırmak için yayımladığı çok sayıda makeleden, 5 Aralık'ta yayımlanan biri “Uluslararası panel, Evo Morales'in oy hırsızlığına bel bağladığında hüküm verdi,” başlığını taşıyordu. Diğerleri gibi bu makale de OAS'ın başında bulunan sağ koalisyonun  Evo Morales'in “zaferini güvenceye alacak yalanlar, manipülasyon ve sahtecilik” yoluyla seçildiğine dair şüpheli iddialarına itiraz etmiyordu.

Resmin tamamını göstermekle övünen bir gazete, yönetim kurulunda iki Nobel ödüllü iktisatçı bulunan ve eş yöneticilerinden Mark Weisbrot'un New York Times için 20'den fazla serbest kürsü makalesi yazdığı, Ekonomik ve Politika Araştırmaları Merkezi'nin (CEPR) OAS'ın raporunu çürüten çalışmasına atıfta bulunabilirdi. CEPR (11/8/19) daha darbeden önce, Bolivya sçeimlerine dair “Ne OAS misyonu ne de başka bir taraf 20 Ekim 2019 seçimlerinde yaygın veya sistematik düzensizlikler olduğunu gösteremedi” sonucuna varan bir analiz yayımlamıştı.

OAS raporundaki, bir üye hükümeti yıkmak için kullanılan ve uzun bir süredir aşikâr olan hayati hataları, New York Times'ın bile inkar etmesi mümlün değil. Ancak gazete, özür dilemek bir yana, her denilene inanan haberciliğiyle seçilmiş bir başkanın devrilmesine ve ardından gelen şiddete öncülük yaptığını hala kabul etmedi.