Büro emekçilerinde koronavirüs yayılıyor

Büro Emekçileri Sendikası 100'den fazla büro emekçisine Covid-19 teşhisi konulduğunu, 2 büro emekçisinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Sendika, işyerlerinde alınan tedbirlerin yetersizliğine dikkat çekerek 'Bütün bu uygulamalardan çıkan sonuç hükümetin işçilerle, emekçilerle arasına sınıfsal mesafeyi koymuş olduğu gerçeğidir' dedi.  

HABER MERKEZİ

Büro Emekçileri Sendikası koronavirüsün büro emekçilerinde yayıldığını, vakaların sayısındaki artışın işyerlerinde alınan tedbirlerin yetersizliğini gösterdiğini açıkladı.

İki büro emekçisi yaşamını yitirdi

Büro Emekçileri Sendikası Merkez Yönetim Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada 30 Mart tarihinde yapılan açıklamada işkolunda tespit edilebildiği kadarıyla 12 büro emekçisine teşhis konulduğu, 30 Mart’tan bugüne kadar geçen sürede vaka sayılarındaki artışa bakıldığında işyerlerinde alınan tedbirlerin yetersizliği ortaya çıktığı ifade edildi.

Açıklamada "Başta vergi daireleri, adliyeler, sosyal güvenlik merkezleri ve İŞKUR olmak üzere işyerlerinde vaka sayıları hızla artmaya devam etmiştir. Bugüne kadar basına yansıyan ve sendikamızın tespitlerine göre 100’den fazla büro emekçisine COVID-19 teşhisi konulmuş, iki büro emekçisi de hayatını kaybetmiştir. Vaka tespit edilen birçok işyerinde ise çalışanların tamamına test yapılmamış, sadece izlemeye alınmışlardır" denildi.

Hükümetin bu süreçte ortaya koyduğu kriz yönetiminin salgınla mücadeleden çok işçilerle, kamu emekçileriyle, yoksul halkla mücadeleye dönüştüğü belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

'Varsa yoksa patronların neşelenmesiyle ilgilenmekteler'

"Hükümet 'ekonomik çark dönmeli, üretimin ve ihracatın devamı en önemli önceliğimizdir' diyerek, önceliğin milyonlarca emekçinin sağlığı ve yaşam hakkı değil, ekonomi olduğunu göstermiştir.

Bir taraftan emekçileri çalışmaya mahkûm ederken, diğer taraftan 'işten atmaları yasaklıyoruz' reklamı altında ücretsiz izinleri meşrulaştırmaya, emekçileri asgari ücretin altında sefalet ücretine mahkûm etmeyi gündeme getirebilmektedir.

Ülkeyi saran salgın karşısında bile işçilerin, yoksulların korunmasını esas alan sosyal devlet ilkesi hayata geçirilmemekte, varsa yoksa patronların neşelenmesi kısmıyla ilgilenmektedir.

İşçilerin, kamu emekçilerinin, yoksulların evde kalmasını sağlayacak ekonomik tedbirleri almazken, lüks araba, inşaat gibi ihaleler aralıksız devam edebilmektedir. Bütün bu uygulamalardan çıkan sonuç hükümetin işçilerle, emekçilerle arasına sınıfsal mesafeyi koymuş olduğu gerçeğidir."

Açıklamada "Bugün insanların sağlığının korunması ve geçiminin güvence altına alınarak sağlanması dışındaki bütün seçenekler emekçilerin sorunlarını çözmekten uzaktır. Salgının yaratacağı olası etkileri azaltmak amacıyla, göstermelik hafta sonu sokağa çıkma yasakları değil, temel gıda maddeleri, ekmek fırınları ve zorunlu hizmetler dışında, tüm kamu kurumları, yeraltı madenleri, fabrikalar, orta-küçük işletmeler kapatılmalı ve kamuda ve özelde çalışmak zorunda olan tüm emekçilere ücretli izin verilmelidir" denildi.