'Bugün insanlar korkuyor' diyen yazarkasa eylemcisinin AKP eliyle düze çıkma hikâyesi

2001 yılında yaptığı yazarkasa eylemiyle tanınan Ahmet Çakmak, yeniden gündeme geldi. AKP'yle birlikte kariyer basamaklarını tırmanan Çakmak, 'Bugün insanlar korkuyor, hükümete laf edemiyor' dedi. Çakmak, doların yükselişte olduğu dönemlerde ortaya çıkıyor.

Haber Merkezi

2001 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in önüne yazarkasa atmasıyla krizin sembolü hale gelen Ahmet Çakmak, dün yaptığı açıklamalarla tekrar gündeme geldi. 

Dolar, avro ve altının rekor kırmasının ardından konuşan Çakmak, “Ben o eylemi yaptığım zaman esnaftım. Ancak bugün esnaf olsam ve aynı sıkıntıları yaşasam yemin ederim ki aynı şeyi yine yapardım. Neden tepkimi koymayayım” diye konuştu.

Neredeyse her yıl ortaya çıkan Çakmak bu kez "Bugün insanlar korkuyor, hükümete laf edemiyor" dedi. Çakmak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkenin ekonomisini görünce çok üzülüyorum. Ekonomi düzgün yönetilmiyor. Ancak kimse sesini çıkaramıyor. Ya gerçekten mağdur değiller ya da korkuyorlar. Tarih boyunca böyle bir esnaf hareketi sadece 2001 yılında oldu. Ancak bugün insanlar korkuyor, hükümete laf edemiyor. Çünkü sağcılara 'FETÖ', solculara PKK damgası vuruluyor. İnsanlar bu damgayı yemek istemiyor.”

Eylemi yaptıktan sonra bütün herkesin kendisine yardım etmek istediğini de hatırlatan Çakmak, "Bülent Ecevit'in iyiliğinden başka bir şey görmedim. MHP'li Mehmet Şandır ne ihtiyacımız varsa gönderiyordu. O günlerde derdini anlatan insanlara sahip çıkan bir devlet anlayışı vardı. Ancak bugün öyle değil” dedi.

Çakmak’ın elinden AKP tutmuş

Öte yandan AKP'yle birlikte kariyer basamaklarını tırmanan Çakmak'ın elinden AKP'nin tuttuğu daha sonra ortaya çıkmıştı.

2009 yılında Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile iletişime geçerek kendisinden iş isteyen Çakmak, bu tarihten sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde önce işçi olarak göreve başlamış ardından hizmetli kadrosuna, onun ardından memur kadrosuna, en sonunda şef kadrosuna yerleştirilmişti.

Çakmak, makamına giderek kendisinden iş istediği Bakan Yazıcı'yı eşiyle birlikte evinde de ziyaret etmişti. 

Yazıcı, “Büyükşehir Belediye Başkanımızdan rica ettim ve işe yerleştirdim” diyerek şunları söylemişti:

''Bana çok zor durumda olduğunu ifade etti. Parası olmadığı için çocuklarını okula gönderemediğini anlattı. Ertesi gün çocukları okula göndermesi konusunda ikna ettik. İş konusunda da yardımcı olma sözü verdim. Sonra Büyükşehir Belediye Başkanımızdan rica ettim ve işe yerleşti. O günden sonra Ahmet beni sürekli arar ve mesaj gönderir. Kandillerde, bayramlarda arar, eve davet eder. Ben de müsait olduğum bugün Ahmet Bey ile bir çay içelim ve evinde aile ortamında tanışalım istedim. Bu sebeple buradayım.''

Yazıcı'ya "hep dua ettiğini, dualarında ismini hiç eksik etmediğini" söyleyen Çakmak o günlerde "artık geleceğe umutla bakabildiğini" dile getirmişti. 

Erdoğan sevdalısı yazarkasa eylemcisi

Bundan 3 yıl önce, 15 Temmuz'dan hemen sonra Sabah gazetesine verdiği mülakatında da Çakmak, Erdoğan'a sevgisini şöyle anlattı:

"15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla dışarı çıktım. Bu halk öyle sokaklara sık çıkmaz. O dönemin 15 Temmuz'u yazarkasayı fırlattığım 4 Nisan günüydü. Esnaf sokaklara döküldü. Milletin canına tak etmişti ekonomik kriz.

Referandumda tabii ki 'Evet' diyeceğim. Bir kişinin dahi 'Evet' demesini sağlamak için herkes elinden geleni yapmalı. Şu anki sistemle bir yere gidilmez. 7 Haziran'dan sonra gördük. Koalisyon dönemlerine geri dönmeyi kimse istemez artık. Bir daha bu ülkede yazarkasa atılmayacak. O dönem bitmiştir. Mehmet Akif, 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın' diyor. Ben de 'Allah bu millete bir daha yazarkasa da attırmasın' diyorum."

Dolar yükselince sahneye çıkıyor

2018'de tekrar gündeme gelen Çakmak bu kez de doların yine yükseldiği bir dönemde yine AKP'yi savunarak, "Bu ülke, 3-5 kuruşla, doların artmasıyla batacak bir ülke değil" demişti. "Ecevit döneminde beceriksizlik vardı. Bugün yazarkasa atılacak bir durum yok" diyen Çakmak şunları söylemişti:

"Biz, hükümetimize, devletimize sahip çıkıyoruz, yanındayız, dimdik de ayakta duracağız. Kimse para, pul ile bizi terbiye edemez. Burası bir hukuk devleti. Bu ülkeden papazı istiyorsun ama ülkemizde vatandaşların hayatına kast eden, uçaklarla, tanklarla milleti bombalayan insanları koru, onlar hakkında hiçbir şey yapma. Senin orada hukuk var da bizim burada yok mu? Biz ülkemize güveniyoruz. Bizi dolar ile terbiye etmeye çalışan insanlar hüsran içinde kalacaklar, yaptıklarına utanacaklar. Biz ülkemize sahip çıkmazsak, 'ülke battı, batıyor, batacak' gibi söylemlere itibar edersek o gün kaybederiz. Yoksa bu ülke, 3-5 kuruşla, doların artmasıyla batacak bir ülke değil."

Çakmak aynı röportajında şu gülünç iddiada da bulunmuştu: "Bu sene ABD'nin sonunun geldiği sene olacak. Çünkü bu sene dolar dünyada batacak, bitecek. Şu anda dolarını bozdurmayanlar çok kötü hüsrana uğrayacaklar."