Boğaziçi'ne bir destek de MSGSÜ'den

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri Boğaziçi öğrencileri ile dayanışmak için yan yana geldi.

Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin direnişi büyürken, diğer üniversite öğrencileri de dayanışma eylemlerine imza atmaya devam ediyor.

Bugün de MSGSÜ Öğrenci Dayanışması üniversitelerinin Fındıklı kampüsünün yanında yer alan Fındıklı Parkı'nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Yapılan açıklamada Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile dayanışma içinde olduklarını, üniversitelere yapılan bu saldırının kabul edilemez olduğunu, kayyum rektörler gidene ve üniversiteler özerk, bilimsel kurumlara dönüşene kadar mücadeleye devam edeceklerini duyurdurlar. Basın açıklaması coşkulu sloganlar ile sona erdi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

2 Ocak günü açıklanan cumhurbaşkanlığı kararıyla içlerinde Boğaziçi Üniversitesi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye “rektör” atandığı duyuruldu. Bilimin ve özgür düşüncenin üretildiği mekanlar olarak üniversitelerin özerk niteliğini ortadan kaldıran bu uygulama üniversiteler ve bileşenleri için kabul edilemez.
Kayyum rektör atamalarının da gösterdiği gibi siyasal iktidar üniversiteleri kendi siyasi etki alanındaki kurumlara dönüştürmeye çabalamaktadır. Ancak AKP ve sermaye çevresine yakınlığıyla bilinen Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına duyulan tepki Boğaziçi kamuoyunun çok ötesine geçmiştir. Bunda şaşılacak bir şey yoktur. Çünkü AKP’nin üniversitelere karşı saldırıları ne Boğaziçi ile başlamıştır, ne de Boğaziçi ile bitecektir. Biz de bir çok üniversite öğrencisi arkadaşımız gibi, bu kayyumları kendi üniversitemizden biliyoruz. Atandığı ilk haftadan öğrencilerin dayanışma ile kurduğu çay kazanını kaldırtıp, afiş asmak isteyen öğrencilerin üzerine özel güvenlik salmaktan, kulüplere bütçe ayırmamak bir yana dursun kulüplerin odalarını basılıp kapısına kilit vurulmasından, MSGSÜ Sinema-TV Merkezi’ne bir gece kendilerini atamalarından tanıyoruz, biliyoruz. O nedenle sanmasınlar ki akademiyi “Üniversiteler fuhuş yuvasıdır” diyenlere, “Herkesin üniversite okumasına gerek yok” diyenlere teslim edeceğiz! Etmiyoruz, buradayız!

Melih Bulu’nun atanmasının ardından yayınladığı metinde ne öğrencilerin ne de üniversite bileşenlerinin taleplerine, ihtiyaçlarına cevap veren cümleler bulduk. İnavasyon ekosistemi, girişimcilik adı altında bugün bütün üniversitelerde bilimi ve akademiyi piyasanın ihtiyaçlarına göre şekillendirmeye çalışanlar, bilimsel düşüncenin değil sermayenin önderliğinde bir üniversite yaratmaya çalışanlar, biz öğrencilerin bunu kabul edeceğini, demokratik ve bilimsel eğitim talebinden vazgeçeceğimizi sanıyorlarsa, çok yanılıyorlar. Kayyum rektörler, AKP rejiminin üniversitelerde kurmaya çalıştığı baskı rejimininin birer temsilcisi olarak öğrencilerin her türlü talebine ve temsiliyetine kilit vurmaya çalışıyorlar. Sanmasınlar ki üniversitelerimizi demokratik ve bilimsel eğitimi kapı dışarı etmeye, bilimi ve akademiyi piyasa tekeline almaya çalışanlara teslim edeceğiz! Etmiyoruz, buradayız!

4 Ocak günü yapılan eylemlerde polisin, protesto haklarını kullanan öğrencilere saldırısı kabul edilemez. Saldırıyı yapanların, hareketlerini meşrulaştırmak için üniversite öğrencilerini terörist olmakla suçlamaları yetmiyormuş gibi, gözaltına alınan arkadaşlarımızın çıplak aramalara,tacize, tecavüz tehditlerine maruz kaldıklarını da biliyoruz. İşkence insanlık suçudur! Bu yarattıkları algıyı desteklemek için Boğaziçi öğrencisi olmayan kişilerin de eylemde bulunduklarını söylüyorlar. Öğrenci dayanışması sonuna kadar meşrudur. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencileri olarak da dayanışmamızı sürdüreceğiz.

Bizler kayyum rektör atamalarına, akademiyi iktidarın ve sermayenin keyfine terk eden bütün yaklaşımlara karşı çıkıyoruz. Üniversitelerde demokratik süreçler işletilinceye, kayyumlar gidinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Biz MSGSÜ öğrencileri olarak:

1- Bütün atanmış rektörlerin derhal istifa etmesini,

2- Üniversitelerde özerk ve özgür düşünce ortamının sağlanmasını,

3- Polis şiddetine, hukuksuz gözaltılara, gözaltında taciz ve cinsel şiddete son verilmesini

talep ediyoruz!

Yaşasın Öğrenci Dayanışması!