Bodrum sahilleri işletmelerin kâr hırsının saldırısı altında: Beyaz kum ilk değil...

Bodrum'da son günlerde sahile dökülen 'beyaz kumlar' doğaya kalıcı zararlar veriyor. Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, kâr hırsıyla saldırılan Bodrum kıyılarının halini soL'a anlattı.

Serhat Yılmaz

Geçtiğimiz günlerde Bodrum'da sahile dökülen ''beyaz kumlar'' gündeme gelmiş, durum tepki çekmişti. 

İki işletme hakkında sahile "kuvars tozu" döktükleri gerekçesiyle yasal işlem yapılmış, bundan günler sonra bu kez Bodrum Küçükbük'te sahile beyaz kum dökülmüştü.

Kimyasalların döküldüğü sahillerdeki doğal yaşamın bozulduğu belirten Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz ile beyaz kumların doğaya ve sahillere verdikleri zararı, cezaların caydırıcı olup olmadığını konuştuk.

'Nereden bakarsanız bakın zarar'

Denize mermer tozu dökülmesinin ve pazarlama amacıyla denizin yapısının bozulmasının doğaya verdiği zararları anlatan Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, ''Burada denize ne döktüklerinden ziyade denize bir şey döküp dökemeyecekleri önemli. Ama bu döktükleri malzemelerin zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Bununla ilgili çalışmalar sürüyor zaten. 
Genelde bu tarz uygulamalar, pazarlama amacıyla kayalık yapıyı yok etmek için ya da endemik ve koruma altındaki deniz canlılarını yok etmek için yapılıyor. Çünkü oradaki yosunların dipteki görüntüsü siyah. İnsanların ne olduğunu hoşlanmadığını düşünüyorlar ve böyle adımlar atıyorlar. Kum yeni gündem oldu ama yıllardır zaman zaman kimyasal dökerek zaman zaman kireç dökerek zaman zaman iş makineleri ile deniz çayırları yok ediliyor. Son günlerde de kum yöntemini geldi gündeme. Deniz akıntılarını engellemek için beton duvarlar yapılıyor. Daha sonra da içine çeşitli malzemeler dolduruluyor. Şimdi olduğu gibi kumlarla da bu yapılıyor. Bu faaliyetler denizin doğal yapısını bozuyor. Yanı sıra suların berrak olmasını engelliyor. Kıyı erozyonunu engelleyen doğal bariyerleri engelliyor. Bu faaliyetler önümüzdeki yıllarda kıyılarda çökmelere de neden olabilir. Karadeniz'in sahil yolları gibi. Nereden bakarsanız bakın her türlü zarar'' ifadesini kullandı.

Cezalar caydırıcı olmuyor

Verilen cezaların işletmeler için caydırıcı olmadığını belirten Yılmaz, ''Çevre Şehircilik Bakanlığı da belediye de ceza kesiyor. Belediyenin kestiği 30-40 bin liralık bir ceza vardı. Bazı işletmeciler için bu cezalar yıldırıcı olmuyor. Doğaya zarar verseniz de, masmavi görünen deniz işletmenizin "değerini" yükseltiyor. Doğal olarak umursamıyorsunuz. Ayrıca bu kuruluşlar cezai yaptırımın dışında neden olduğu sorunu da düzeltmeli. Yani orada öyle bir şey yapıyorsa, işletmeye verilen zararı düzeltmeleri sağlanmalı. Bu işlerde lazım olan kepçelerin, iş araçlarının denizde kullanılması için Liman Başkanlığı'ndan izin verilmesi gerekir. Bu faaliyete izin verilmemesi gerekiyordu. İzinler verilmeden yaptırılmamalıydı'' sözlerini sarf etti.

Bodrum'da yaşanan ilk olay değil

Geçtiğimiz yıllarda da benzer girişimlerin yapıldığını belirten Bodrum Kent Konseyi Başkanı, Çeteli Burnu'nda yaşanan bir olayı hatırlatarak, ''Geçmişte de buna benzer bir olay ile karşılaşmıştık. Çeteli Burnu'nda bir inşaat bütün hafriyatını her gün denize indirdi. Oradaki duyarlı vatandaşlar her gün şikayet ettiler. Biri geldi ceza yazdı gitti. Biri başka bir yaptırım uyguladı. Tüm bunlar olurken de 25 metre derinliğe kadar yaklaşık 30 dönüm dolgu yapıldı. Kıyı şeridi değişti. Baktığınız zaman belediye, bakanlık, sivil toplum kuruluşları herkes görevini yaptı. Bakanlık tarafından da yıkıldı orası ama 30 dönüm kazandı inşaat. Öğrendik ki işletme sahildeki 30 dönümlük alanı kiralamak için bakanlığa müracatta bulunuyor. Hafriyat masrafından kurtuldu işletme, 30 dönüm yer kazandı. Üstelik oranın kullanım hakkını vatandaştan almış oldu'' diye konuştu.

Kalıcı önlemler alınmalı

Benzer durumların yaşanmaması için yapılaşmaya izin verilmemesi gerektiğini belirten Yılmaz, ''Bu yüzden yapılaşmaya izin verilmemesi gerekiyor. Yapanın yanına kar kalmamalı. Kalıcı önlem alınmalı. Yıkım varsa öncelik bu işletmeleri verilmeli'' dedi.