Barolar AKP saldırısına karşı yürüyor: Savunma Yürüyüşçüleri Ankara yolunda…

AKP’nin barolara yönelik uzun yıllardır planladığı saldırı resmen hayata geçirilmek istenirken, barolar bu hazırlığa ‘Savunma Yürüyüşü’ ile yanıt veriyor. 80 ilden baro başkanları Ankara yürüyüşüne başlarken, düzenlemenin derhal geri çekilmesi talep ediliyor.

Haber Merkezi

Diyanet’in LGBT’leri hedef alan ve salgının nedeni olarak gösteren açıklamasına Ankara Barosu’nun gösterdiği tepki, uzun yıllardır baroların yapısını değiştirmeyi planlayan AKP için adeta işaret fişeğine dönüştü.

Ankara Barosu’nun Diyanet açıklaması sonrası AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında baroları açıkça hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, baroların yapısının değiştirilmesi için hızlıca düzenleme yapılması talimatı verdi.

Erdoğan'ın "Meclis'te başlanmış olan ya da neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan biri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim usullerinin yeniden belirlenmesiyle ilgili taslaktır. Geçtiğimiz günlerde Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların  fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim usulüne yönelik düzenlemenin aciliyetini ortaya koymuş, en kısa sürede Meclis'in takdirine sunmalıyız" sözleriyle verdiği talimatın ardından AKP kurmayları hazırlıklara başlarken, tüm barolar ortak bir tavır alarak saldırıyı durdurma çağrılarında bulundu.

‘Bunu yapan tüm iktidarlar sonuçta zararlı çıktı’ hatırlatması

İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşe başlayan İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, söz konusu düzenlemeye ilişkin soL’a yaptığı değerlendirmede, “Bu çok eskiden beri yapılan bir tartışma, 1996 yılında Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın bu yöndeki girişimine o dönemki İstanbul  Barosu Başkanı Turgut Kazan ‘hodri meydan’ diyerek yanıt vermişti. Baroların yapısıyla oynama girişimi o dönemden bu yana planlanıyor ve çeşitli vesilelerle sürekli gündeme getiriliyor” derken, daha sonra bunun “FETÖ” tarafından 2009 yılında gündeme getirildiğini, iki dönemde de bu düzenlemeye karşı mücadele ettiklerini söylemişti. Durakoğlu, AKP’ye uyarıda da bulunmuş, “Hukukla bu kadar uğraşılmaması gerekiyor. Bunu yapan tüm iktidarlar sonuçta bu işlerden zararlı çıktı. Hukukla bu kadar oynamak hiçbir iktidara yarar sağlamadı. Bu tarihte de böyle oldu. Hatırlayın, 12 Eylül’de de hedef olmuştu barolar. Darbeciler İstanbul Barosu’nun kapısına kilit vurdu ama bugün o baro hâlâ ayakta, hukuk mücadelesini sürdürüyor” ifadesini kullanmıştı.

Ortak uyarı yapıldı ama…

Ancak AKP söz konusu düzenlemede ısrar ederken, Haziran ayının başında TTB ve barolar ortak bir açıklama yapmış, “Ülkemizin içinde bulunduğu böyle bir dönemde, avukatlık yasasında düşünülen tüm çalışmalardan vazgeçilerek ileriki dönemlerde TBB ve barolarla birlikte bir hazırlık yapılması yönündeki talebimizi ve irademizi tekrarlıyoruz. Bu aşamada hazırlanması düşünülen teklifin geri çekilmesi halinde diyalog ve müzakereden yana olacağımızı, konunun tüm muhatapları ile görüşmeye hazır olduğumuzu bir kez daha paylaşıyoruz.

Bizler, müzakere ve diyalog kanallarının açılacağına inanıyoruz. Ancak kapalı tutulması halinde demokratik hak arama özgürlüğünün tüm gereklerini yerine getireceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” demişti.

Erdoğan: Ben zaten bölünmüş baro istiyorum…

AKP’nin illerde birden fazla baro kurulmasını ve TBB’nin delege sistemini değiştirmeyi hedefleyen düzenlemesine “baroları bölme düzenlemesi” tepkileri gelirken, Erdoğan, “Ben zaten öyle istiyorum. Çoklu baro kurulsun ki herkesin gerçek yüzü ortaya çıksın. CHP görünümlü PKK barosu olacağına, PKK görünümlü PKK barosu olduğu belli olsun” ifadesini kullandı.

Bu açıklamanın ardından düzenlemenin taslak metni Erdoğan’a sunuldu. Taslak metne göre, avukat sayısı 5 bini aşan yerlerde 2 bin üye bulunabildiğinde alternatif baro kurabilecek.

Bu düzenlemeyle baroların etkisini kırmayı hedefleyen AKP aynı zamanda kendi elindeki barolarla TBB’nin de kontrolünü ele almayı planlıyor.

Barolar yürüyüşe geçti: Mevcudiyetimizin temel nedeni sayıyoruz

AKP’ye yaptıkları uyarıların yanıt bulmamasının ardından baro başkanları alınan ortak karar sonucu Ankara yürüyüşünü başlattı.

17 Haziran günü İstanbul Barosu tarafından yapılan açıklamayla duyurulan “Savunma Yürüyüşü”ne ilişkin şu ifadeler kullanılmıştı:

“Bugün itibariyle, yapılan tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını tespit ediyoruz.  

19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerimizde ortaya koyduğumuz kararlılık içerisinde, meslektaşlarımıza ve halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak eylemlilik sürecini bugünden itibaren başlatıyoruz.

Bu yeni süreç, 80 Baro olarak attığımız imzaya yönelik bir sadakatın ifadesidir.

Yaşamakta olduğumuz gelişmelerin, Baromuzun onurlu geçmişine paralel olarak yönlenmesi uğrunda mücadele etmeyi mevcudiyetimizin temel nedeni saymaktayız.”

Barolar, AKP tarafından hazırlanan baro teklifine karşı eylem başlatma kararının ardından adliyelerin önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.

Açıklamanın ardından yapılan sembolik yürüyüşlerle Ankara'ya yola çıkan heyetler uğurlandı.