Barışların avukatı: AYM'nin kararı Türkiye'deki basın özgürlüğü için belirleyici olacak

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve sorumlu haber müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz, Barışlar için hazırlanan iddianamenin akıbetinin Anayasa Mahkemesi'nce belirleneceğini ve Anayasa Mahkemesi'nin kararının Türkiye'deki basın özgürlüğü için belirleyici olacağını açıkladı.

Haber Merkezi

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve sorumlu haber müdürü Barış Terkoğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz, yazılı bir açıklama yaptı. 

Daha önce Oda TV Davası'nda tutuklu bulunmuş Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın, hukuka aykırı yargılanmaları nedeniyle, hükümetin tazminat ödemeyi kabul ettiğini hatırlatan Ersöz, ''AİHM, 9 Nisan’da Odatv Davası'nda tutuklanan gazetecilerle ilgili olarak “Tek Taraflı Deklarasyonun Kabulü Kararı” verdi ve 2011 senesinde gerçekleşen hukuka aykırı yargılama ve buna bağlı tutuklama sürecinin “Hükümetin kabulü” ile sözleşmenin 5. maddesini ihlal ettiği sonucuna vardı. Hükümet tarafından teklif edilen tazminat da AİHM’e sunulan deklarasyon çerçevesinde gazetecilere ödenecek. Bu deklarasyona uyulmamasının yaptırımı ise başvuru dosyalarının yeniden açılması ve ihlal yönünde karar tesis edilmesi olacak'' ifadelerini kullandı.

Hukuksuz yargılama AYM'nin önünde

Yaptığı yazılı açıklamada, ''2011’den bugüne, ülkenin ifade hürriyeti ve özgürlük hakkına saygı noktasında hiçbir ilerleme kaydedilmediğini gösteren yargılama, 17 Nisan’da yaptığımız bireysel başvuru ile şimdi Anayasa Mahkemesi’nin önünde'' ifadelerini kullanan Ersöz, ''Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan hakkında hazırlanan iddianame ve yöneltilen isnatların hukuka aykırılıkları bir yana, asıl merak edilen, ülkedeki düşünce hayatına ve Basın Özgürlüğü’ne ağır bir müdahale teşkil eden bu yargılama sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin ne şekilde tavır alacağı'' sözlerini sarf etti.

Ersöz açıklamasını, '' yapısı, atama usulü ve yavaşlığı eleştirilerin odağında olan Anayasa Mahkemesi, “yargının namusunu kurtarmak” görevini yapabilecek mi yoksa yeniden AİHM’in kapısını mı çalmak zorunda kalacağız, yaşayıp göreceğiz'' ifadeleri ile sonlandırdı.