Ayasofya tehlike altında: 'Tarihsel yapıya çok büyük zarar verilebilir'

Ayasofya Müzesi'nin camiye çevrilmesi kararının ardından tarihi yapının zarar görmesine ilişkin tartışmalar başladı. Konuya ilişkin soL'a konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, 'Tarihsel yapıya çok büyük zarar verilebilir' dedi.

Haber Merkezi

AKP’nin Ayasofya Müzesi'ni camiye çevirme kararının ardından yapının zarar görme ihtimalinin artması da endişelere yol açtı. Önemli bir kültürel ve tarihsel miras olan Ayasofya'da yapılacak tadilatların yapıdaki mimari ögelere geri dönüşü olmayan zararlar verebileceği düşünülüyor. 

'Cumhuriyet modernitesinin reddidir'

Dün bir açıklama yapan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Ayasofya’nın tekrar ibadete açılmasıyla ilgili kararı, “Ayasofya’nın müze statüsünün ortadan kaldırılması Atatürk’ün imzasının, Cumhuriyet modernitesinin, kültürün evrenselliğinin reddi anlamındadır” diye değerlendirdi. Açıklamada, "İktidarın Cumhuriyetle hesaplaşması devam ediyor. Mustafa Kemal Atatürk ve dönemin bakanlar kurulunun kararıyla 24 Kasım 1934 yılında müze olarak kullanıma açılan, 1985 yılından bu yana UNESCO dünya miras listesinde olan Ayasofya’nın müze statüsünün ortadan kaldırılması Atatürk’ün imzasının, Cumhuriyet modernitesinin, kültürün evrenselliğinin reddi anlamındadır. İnançların siyasete alet edilmediği, laik demokratik bir Türkiye için, Cumhuriyet değerlerini korumaya, Atatürk Orman Çiftliği’nde Atatürk’ün şartlı bağışına, vasiyetine ve hukuka aykırı inşa edilen 'kaçak saray'a karşı mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

'İbadete açılmasıya birlikte aşırı bir yoğun kullanım söz konusu olacak'

Konuyla ilgili soL'a bilgi veren Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da, "tarihsel yapıya çok büyük zarar verebileceğini" söyledi. Muhcu, "Yapının ibadete açılmasıya birlikte aşırı bir yoğun kullanım söz konusu olacak. Bu yoğun kullanımın yapının fiziki ve mimari özellikleri üzerinde olumsuz etkiler yapacağı açık" dedi.

Muhcu şunları söyledi:

"Ayasofya 1500 yıllık bir yapı ve tarihsel süreç içerisinde değişik fiziksel olaylarla yüzleşmiş. Restore edilmiş olmasına rağmen bir yorgun anıtsal eserden söz ediyoruz. Bu yapı müze olarak kullanılması sayesinde gerçek bir restorasyon geçirdi ve kullanımıyla ilgili alınan önlemlerle azami ölçüde korunması sağlanabildi. Yapının ibadete açılmasıya birlikte aşırı bir yoğun kullanım söz konusu olacak. Bu yoğun kullanımın yapının fiziki ve mimari özellikleri üzerinde olumsuz etkiler yapacağı açık. Kullanım yoğunluğunun ve yüklerinin azaltılması temel bir ilkeyken, tersine yoğunluk ve yüklerinin artışına neden olacak. Bu kullanım sırasında hareketli yüklerin de ilave olumsuz etkisi söz konusu olabilecek. Yapının kullanımı sırasında yüksek seslerin olması da önemli bir olumsuz etken."

'Daha önce de mimari ögelerin üzeri sıvanmış, özgün değerlere zarar verilmişti'

"Bir kilise binası olarak yapılmış Ayasofya. İstanbul'un Fethi'nden sonra camiye dönüştürüldü. Camiye dönüştürülürken kiliseyi ve Hıristiyanlık inancını simgeleyen freskler, motifler, mozaiklerin, mimari ögelerin üzeri sıvanarak ve değişik yöntemlerle kapatılmıştı ve doğal olarak yapının özgün değerlerine zarar verilmişti. Bunu 1934'te müze olarak işlevlendirilme sürecinde restorasyon belgeleri üzerinden somut ve açık bir şekilde görebiliyoruz. O fresklerin eşlik güzellikteki sanat eserlerinin mozaiklerinin zarar gördüğü belgelerde var. Bu tür zararların giderilmesi aslına uygun onarılması için de uygun koruma ilkeleri doğrultusunda yoğun ve özenli bir çalışma sürdürülmüş ve o şekilde müze açılmış. Şimdi bu tekrar yapının müze fonksiyonunun sonlandırılıp camiye dönüştürülmesi ile birlikte bazı tadilatlar söz konusu olacak. Tıpki 13 yıl önce Trabzon Ayasofya'da uygulanmakta olan ve koruma ilkeleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, yapının estetik mimari, tarihsel özelliklerine zarar veren tadilat işlemleri yürürlüğe konulması gibi.

Benzer bir yaklaşımın da burada sergilenmesi gündeme gelebilir. Bu durum tarihsel yapıya çok büyük zarar verebilir. İzleyiciler tarafından da tarihsel yapının bütünlüklü olarak algılanması olanaklarının ortadan kaldırılması söz konusu olabilir."