Asistan hekimler: Nöbet sayıları insani sınıra çekilsin, mobbing son bulsun

Mobbing ve uzun saatler çalışma ile karşı karşıya olan asistan ve genç uzman hekimler 'Bütün hekimler insani çalışma şartlarına sahip olsun' diyerek taleplerini sıraladı.

Haber Merkezi

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve İstanbul Tabip Odası Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu, asistan hekimlerin çalışma ve eğitim koşullarının iyileştirilmesi talebiyle bir açıklama yaptı.

"Maalesef tıp ve uzmanlık eğitimi Sağlıkta Dönüşüm Programı, üniversitelerin özerkliğine müdahale ve son olarak da üniversitelere dayatılan Sağlık Bakanlığı ile birlikte kullanım sözleşmesi ile hasara uğratılıyor" denilen açıklamada, günlük 36 saate varan çalışma süreleri, ücretli nöbet ertesi izin hakkının yok sayılması, görev tanımının dışındaki angarya işlerle uğraşmak gibi sorunlar sıralandı.

Açıklamada, "Asistan emeğinin sömürüsünün en çarpıcı hali nöbetlerdir. Tıpta Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği 'uzmanlık öğrencileri 3 günde birden daha sık olmayacak şekilde nöbet tutmalıdır' demesine rağmen resmiyete yansımasa da kimi kliniklerde nöbet sayısı ayda 14-15’i bulabiliyor" denildi.

'36 saat süreyle çalışmaya zorlanıyoruz'

Tabip Odası'nın açıklamasının bir bölümü şöyle:

"Günlük 8 saatlik mesainin ardından 16 saat nöbet tuttuktan sonra ertesi gün çalışmaya yani 36 saat süreyle çalışmaya zorlanıyoruz. Mevzuatta 'gece nöbeti tutanlara ertesi günü görev verilmez' ifadesi yer almasına rağmen başhekimlere kurumda hizmetin aksamaması gerekçeleriyle nöbet ertesi dinlenmesi gereken hekimi mesaiye devam ettirme yetkisi verilmiştir. Asistan hekimlerin çoğunun aylık nöbet süresi 130 saati aşmasına rağmen 130 saati aşan nöbet ücretleri yine mevzuata göre ödenememektedir. Nöbet sonrası izin kullanabilenlere ise nöbet ücreti ödenmemektedir.

'Hekimin ya dinlenme hakkından ya da emeğinden vazgeçmesi isteniyor'

'Nöbet ücreti' ile 'nöbet ertesi izin' taleplerinin de karşıt talepler olarak düzenlendiği mevcut sistemde hekimin ya dinlenme hakkından ya da emeğinden vazgeçmesi isteniyor. Mevcut temel ücretin azlığı sebebiyle çoğu asistan arkadaşımız nöbet ücretinin kesilmesini istemediği için nöbet ertesi izin talebinden vazgeçiyor. Bu talebi dile getiren arkadaşlarımız ise gerek daha deneyimli meslektaşları, eğiticileri gerekse hastane yöneticileri tarafından engelleniyor.  

Asistan hekimlik temelde bir sağlık hizmeti değil eğitim sürecidir. Bunun mümkün olması için bu süreçte asistan hekimlerin aldığı eğitimin nitelikli olması şarttır. Performans sistemi ve kışkırtılmış sağlık talebi nedeniyle asistan hekimler sağlık hizmeti için bir işgücü yığını olarak görülüyor, eğitimi geri plana atılıyor. Polikliniklerde eğitici yönlendirmesi ve denetimi olmadan hasta muayenesi yapmak, konsültasyon hizmeti vermek zorunda kalıyor. Bu durum hem eğitimin hem de sağlık hizmeti kalitesinin düşmesine neden oluyor.  

Hiyerarşik ilişkiler mobbinge neden olabilmektedir. Mobbingi bildirmek ve şikâyet etmek isteyen asistan hekimler eğitim alamama, huzurlu bir çalışma ortamında çalışamama gibi tehditlere maruz kalıyor. Bu durum mesleğinin henüz başında olan hekimin motivasyonunu kırıp, yalnızlığa, çaresizliğe veya istifaya sürüklüyor."

'Bütün hekimler insani çalışma şartlarına sahip olsun'

Sayıları 30 bini bulan asistan hekimler taleplerini de şöyle sıraladı:

  • Çığlığa dönüşen sorunlarımızın duyulmasını,  
  • Nöbet sayılarının insani sınırlara çekilmesini, 
  • Koşulsuz nöbet ertesi izin verilmesini, 
  • Eğitim sürecimizin performans sistemine kurban edilmemesini, 
  • Sağlıkta mobbingin son bulmasını, bu konuda bütün meslektaşlarımızın üzerine düşen görevi yerine getirmesini, 
  • Mobbinge karşı şikâyet, denetleme ve cezalandırma mekanizmalarının uygulamaya sokulmasını, 
  • Tıp eğitimini yaralayan üniversite özerkliğine müdahale ve sözleşme dayatılmasından derhal vazgeçilmesini, 
  • Pandemi görevlendirmelerinin adil bir şekilde yapılmasını, 
  • Bütün hekimlerin insani çalışma şartlarına sahip olmasını, 
  • Hak ettikleri emekliliğe yansıyan performansa dayanmayan ücret almasını talep ediyoruz.