Arjantinli kadınlar kürtaj hakkı mücadelesini nasıl kazandı?

Kürtajın yasallaşması için başlatılan eylemler ve kampanyalar 1990’lardan bu yana büyüyerek, son zamanların mücadelesinde önemli bir başlık halini almıştı.

Dış Haberler

Arjantin’de kadınlar için önemli mücadele başlığı olan kürtaj hakkı son tasarının yasalaşmasıyla kazanılmış oldu. Bu tüm kayıplara ve gericiliğe karşı yıllardır sokaklarda mücadeleyi bırakmayan kadınların tarihe yazdığı bir zafer oldu.

Arjantinli kadınları sokakları doldurdukları son zamanların en büyük eylemlerinden olan “Ni una menos” eylemleriyle hatırlıyoruz. İlk eylem, birkaç aylık hamileyken dövülerek öldürüldükten sonra erkek arkadaşının evinin altında gömülü bulunan 14 yaşındaki Chiara Páez için 3 Haziran 2015'te gerçekleşmişti. Arjantinli kadınlar, 2015’te alevlenen kadına yönelik şiddete karşı mücadelelerini “Tek bir kişi eksilmeyecek” (“Ni una menos”) diyerek bugüne dek sürdürdüler. 2015’ten bu yana kadına şiddete, eşitsizliğe, çalışma koşullarına, yasal hakların ellerinden alınmasına karşı mücadelenin nasıl büyüdüğüne, kadınların hem yaşamlarına hem de emeklerine nasıl yılmadan sahip çıktıklarına şahit olduk.

Bu uzun soluklu mücadele elbette daha da eskilere gidiyor. Kürtajın yasallaşması için başlatılan eylemler ve kampanyalar 1990’lardan bu yana büyüyerek, son zamanların mücadelesinde önemli bir başlık halini almıştı. Güvenli olmayan kürtajlardan sonra tıbbi komplikasyonlar nedeniyle her yıl yaklaşık 60 bin kadın hastaneye yatıyor; kürtajın neden olduğu enfeksiyonlar ülkede anne ölümlerinin ilk nedeni olmaya devam ediyor ve resmi rakamların aksine yılda yüzden fazla kadın merdiven altı kürtajlar nedeniyle hayatını kaybediyordu.1 Tüm bu verilere ve mücadeleye rağmen gerici hükümetler, mecliste yasal kürtajın tartışılmasına bile izin vermiyorlardı. 

2018’de, gebeliğin gönüllü sonlandırılmasına yönelik yasa tasarısı 7. kez meclise sunulmuş ve nihayet tasarının tartışılması kabul edilmişti. Ancak yasa, Katolik Kilisesi’nin de baskısıyla Senato’da reddedilmişti.

2019 yılında 11 yaşında tecavüze uğradıktan sonra sezeryanla doğum yaptırılan bir kız çocuğu, kürtaj hakkı mücadelesinin sokaklarda daha güçlü bir şekilde alevlenmesinin fitili oldu. 

2020 ile birlikte kürtaj hakkının yeni Cumhurbaşkanı Alberto Fernandez’in artık sırt çeviremeyeceği bir başlık halini aldığı, Cumhurbaşkanı’nın kendi açıklamalarından da anlaşılıyordu. Mevcut Arjantin yasalarına göre, annenin hayatının tehlikede olduğu ya da hamileliğin tecavüz sonucu olduğu durumlar dışında kürtaj yaptırmak suçtu. Ancak gönüllü gebelik sonlandırmanın yasal olmaması, merdiven altı kürtajların yılda 350 bine ulaşmasına ve bunların birçoğunun çoğunlukla yoksul kadınların hayatının veya sağlığının elinden alınmasına neden oldu. 

Ve nihayet, 2020’nin başında yeniden meclise sunulan tasarı, 30 Ocak’ta Senato’da 29’a karşı 38 oyla yasalaşmış oldu. Tasarının mecliste görüşüldüğü uzun saatler boyunca mücadeleci kadınlar da kürtaj karşıtları da meclis önündeki bekleyişlerini sürdürdüler. Ancak zafer, haklarından vazgeçmeyen, daha fazla şiddete göz yummayacak olan, gericiliğe karşı dimdik duran mücadeleci kadınların oldu.