Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri: Yüksek enfeksiyon riski var

8 aydır filyasyon uygulaması da yürüten diş hekimlerinin sahada ve hastanelerde karşılaştıkları sorunlar çözüm bekliyor.

Haber Merkezi

Covid-19 pandemisinin başından bu yana sahada filyasyonda yer alan, hasta bakan diş hekimleri kronikleşmiş ve az bilinen sorunlarının çözülmesini istiyor.

soL'a konuşan Ankara Diş Hekimleri Odası Genel Sekreteri Gamze Burcu Gül, salgın döneminde 8 aydır filyasyon uygulamasını yürüten diş hekimlerinin sahada ve hastanelerde karşılaştıkları sorunlara yönelik çözüm önerilerini ve acil taleplerini Sağlık Bakanlığı'na ilettiklerini söyledi.

'Salgın şeffaf yönetilmiyor'

Gül, "İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde, özellikle kamuda çalışan diş hekimleri, yüksek enfeksiyon riski, fiziksel yorgunluk ve maddi kayıpların yanında, görev tanımında yer almayan, iş sağlığı ve güvenliğinden yoksun görevlendirmelerle karşı karşıya kalarak tükenmişlik sendromuna sürüklenmişlerdir" dedi.

"Pandemi sürecinin başından beri tüm Türkiye'de filyasyon uygulaması diş hekimleri üzerinden yürütülüyor. 8 aydan fazladır dişhekimleri meslek tanımları dışında bir görevlendirme ile performans baskısı, belirsizlik ve izin-istifa-emeklilik hakkı olmaksızın çalıştırılıyorlar, herhangi bir ek ödeme de almış değiller" diyen Gül, gerçek vaka sayılarının verilmediğini, salgının doğru ve şeffaf yönetilmediğini belirtti.

'Filyasyonda enfeksiyon riski artıyor'

Salgında en yüksek risk altında çalışan meslek gruplarından olan diş hekimlerinin filyasyonda yer alan kısmıyla ilgili Gül şunları söyledi:

"Filyasyon uygulamasında görevlendirilen dişhekimlerinin bilinen ve kronikleşmiş sıkıntılarıyla birlikte hastane ve merkezlerde kalan hekimler için de çalışma şekilleri henüz pandemi koşullarına uygun olarak düzenlenmediğinden hem meslektaşlarımızın enfeksiyon riski artmakta, hem de halkın sağlığa ulaşma hakkı kapsamında diş hekimliği tedavileri yapılamamaktadır. 

Filyasyon uygulamasında:

  • Kaliteli kişisel koruyucu ekipman yedekli olmalı, böylece hem enfeksiyon riski azaltılmalı hem de meslektaşlarımızın kendilerini güvende hissetmeleri sağlanmalıdır. 
  • Güvenlik, ulaşım, servis, kreş ve yemek gibi insani gereksinimler karşılanmalıdır. Kolluk kuvvetinden ve yerel yönetimlerden destek alınmalıdır. 
  • Çocuklu ailelerde çocukların bakımının aksamaması için diğer kurumda çalışan eşe kolaylık sağlanmalıdır. 
  • Giyinme, dinlenme, hijyen sağlama alanları düzenlenmelidir. 
  • Görevlendirme ve saat değişiklikleri mesajlaşma uygulamalarıyla aniden değil, resmi olarak bildirilmelidir. 
  • Temaslı adres ve iletişim bilgileri özenle organize edilerek zaman ve iş gücü kaybının önüne geçilmelidir.
  • Geçici telefon hattı tahsis edilmelidir. 
  • Temaslı ve semptomlu sağlık çalışanı için derhal 14 gün izolasyon süreci başlamalı, süre bitiminde kontrol testi yapılmalıdır.
  • İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından filyasyondaki hekimler üzerinde oluşturulan, mobbinge varan takip baskısı ortadan kaldırılmalıdır. 
  • Filyasyon ekipleri, koordinatör hekimler, İlçe Sağlık Müdürlükleri ve Bakanlık yetkilileriyle haftalık periyodik toplantılar yapılmalıdır. 
  • Kamuoyuna uygulama hakkında bilgi verilmeli, salgında gelinen noktanın vahameti açıkça ortaya konularak uyulması gereken kurallar tekrar ve ciddiyetle hatırlatılmalı, aylardır zor şartlarda bu görevi yürüten sağlık çalışanlarına destek olunmalıdır. 

'Ağız Diş Sağlığı Hastaneleri ile Merkezleri'nde önlemler alınmalı'

"Salgının doğru yönetilememesi sonucu yaşanan sağlık krizi nedeniyle ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin aksaması, acil tedaviler dışındaki işlemlerin ertelenmesi, mevcut diş sağlığı problemlerini daha da büyütmüştür" diyen Gül, Ağız Diş Sağlığı Hastanelerinde ve Merkezlerinde alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:

  • Fiziki koşulları pandemi koşullarına ve her türlü enfeksiyon riskine uygun hale getirilmelidir. 
  • Klinikler, yeterli havalandırma sistemine sahip, bir odada bir hekimin çalışacağı, yeterli izolasyon ve dezenfeksiyonun sağlanacağı şekilde düzenlenmelidir. Böylece hem sağlık çalışanı hem de sağlık hizmeti alan vatandaş korunacaktır. 
  • Dental tedaviler çok büyük oranda girişimsel işlemler olduğu ve aerosol oluşturduğu için pandemi döneminde de, sonrasında da sağlık hizmetinin kalitesi ve enfeksiyon kontrolü için “4 el sistemi, tek hekimli geniş ve sabit oda, eğitimli yardımcı personel ile çalışma” koşulu sağlanmalıdır.
  • Acil tedaviler için hastane ve merkezlerde kalıp aktif çalışan hekim sayıları dikkate alınarak 24 saat veya gece 00.00'a kadar nöbet şeklindeki uygulamalar pandemi döneminin ekstra koşulları göz önünde bulundurularak dönem sonuna kadar kaldırılmalıdır.

'Covid-19 tanısı meslek hastalığı sayılmalı'

Ankara Dişhekimleri Odası Genel Sekreteri, acil taleplerini ise şöyle sıraladı:

  • Covid-19 tanısı meslek hastalığı sayılmalıdır.
  • Sağlık çalışanlarına haftalık rutin PCR tarama testi uygulanmalıdır. 
  • PCR pozitif olan sağlık çalışanlarının başta ailesi olmak üzere, temas ettikleri herkese rutin bir hizmet olarak test yapılmalıdır. 
  • Tüm sağlık çalışanlarına grip aşısı ve risk gruplarına pnömokok aşısı ücretsiz yapılmalı. 
  • Görevlendirmeler meslek tanımına uygun olarak yapılmalı, etik ve hukuki sorunlar oluşturulmamalıdır. 
  • Çalışma koşulları, mesai süreleri yöneticilerin insafına ve inisiyatifine bırakılmamalı, bu konudaki belirsizlikler ortadan kaldırılıp standardizasyon sağlanmalıdır. 
  • Yıllık izinler kullandırılmalı ve güvenceye alınmalıdır.
  • Yaşanan pek çok sorunun kaynağı olduğu bir kez daha görülen performans sistemi kaldırılmalı, hem klinikte çalışan hem de filyasyonda görev yapan dişhekimleri aynı oranlarda, adaletli, emekliliğe yansıyan ödeme, insanca yaşam için yeterli sabit tek maaş almalıdır.
  • Sadece Covid-19 değil, tüm enfeksiyon hastalıkları ve psikososyal şartlarla ilgili olarak geriye dönük yıpranma payı işletilmelidir. 
  • Personel ihtiyacını gidermek için acilen yeni atama yapılmalıdır. 
  • Meslek örgütleri sürece dahil edilmeli, yapılacak düzenlemeler ve görevlendirmelerde görüşleri alınmalı, karar mekanizmalarında söz sahibi olmalıdır. 
  • Salgın yönetimi illere göre farklılıklar gösterdiği için odalarımız, İl Pandemi Kurullarında muhakkak temsil edilmelidir. 
  • Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle düzenli, süratli ve etkin iletişim sağlanmalıdır.