Analiz | AKP'nin yeni macerası Yemen mi?

İran resmi haber ajansı İrna'da, Yemen savaşıyla birlikte Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin yeniden şekillenmesinin değerlendirildiği bir yazı kaleme alındı.

soL- Çeviri

İran resmi haber ajansı İrna'da, Yemen savaşıyla birlikte Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerinin yeniden şekillenmesinin değerlendirildiği bir yazı kaleme alındı.

Yazıda, Türkiye'nin Suriye'deki askeri başarısızlığın ardından İdlib'deki paralı askerleri Yemen'e gönderme planı yaptığına ve Türkiye'nin Yemen'de savaş yürüten Suudi Arabistan'a ağırlıkla insansız hava aracı ve silah satışı yaptığına dikkat çekiliyor.

Yazının çevirisi şöyle:

Suudi Arabistan'ın Yemen'de arka arkaya aldığı yenilgiler, Suudi Arabistan’ı, Türkiye’yi Yemen'deki savaş bölgesine davet etmesine neden oldu.

Haber kaynakları ve medya geçtiğimiz günlerde Riyad ile Ankara arasında bir mutabakatın imzalandığını bildirdi. Buna göre Suudi Arabistan, Türkiye'nin Yemen'e askeri anlamda girmesi için izin verdi. Öte yandan dün, Türk Dışişleri Bakanlığı, Yemen'deki Ansarullah (Yemen’de 40 yaş üstü erkekler için 1940 yılında kuruldu. Ahmedi Cemaatinin bir koludur. Yemen savaşında Suudi Arabistana karşı savaşıyorlar.) saldırıları karşısında Suudi Arabistan'la dayanışmayı ifade eden resmi bir açıklama yaptı. Ansarullah'ın Suudi Arabistan'a yönelik saldırıları karşısında, Türkiye'nin Suudi halkının ve hükümetin yanında olduğunu da sözlerine ekledi.

Bu açıklamanın hemen ardından Türklerin Yemen'e göndereceği askeri teçhizata ilişkin başka haberler de medyada yer aldı.

Son haftalarda, Yemenli Ansarullah güçlerinin, stratejik noktalara yaklaşabilmek için ülkenin farklı yerlerinde önemli adımlar attığına dair birçok rapor yayınlandı. Suudi koalisyon güçleri, Mareb'in kaybedilmesinin, son altı yılda Yemen'e girmek için sarf ettikleri bütün çabanın boşa gittiği anlamına geldiğini de çok iyi biliyorlar. Bu nedenle, ABD'nin Yemen’in işgalinde Suudi Arabistan’a verdiği güçlü desteği önemli ölçüde azalttığı görülüyor. Görünüşe göre Riyad'daki saray sakinleri de Türkler’le aralarındaki derin farklılıkları bir kenara bırakıp Türkiye’yi Yemen savaşına dahil etmeye karar verdiler.

Ankara, kendi çıkarlarını göz önünde bulundurarak ve Aramco (Suudi Arabistan'nın ulusal petrol ve doğalgaz şirketidir. Şirket ilk olarak Kral Abdülaziz İbn-i el-Suud ve ABD Başkanı Franklin Roosevelt tarafından ortak olarak kuruldu.) hisselerinin düşüşünden, hoşnutsuzluk duyduğu düşünülüyor.

Yayınlanan kimi haberlere göre Ankara Riyad'a, Suriye'nin kuzeyinde kullandığı çeteleri yüksek maaşlarla Yemen'e nakledeceğine dair söz verdi.

Bu bağlamda bazı raporlar, MİT olarak bilinen Türk istihbarat teşkilatının, Yemen savaşına yüksek maaşlarla katılmak isteyen grupların, yani İdlib'deki paralı askerlerin bir listesini hazırladığını gösteriyor.

Türkiye'nin Yemen'deki varlığına dair dikkate alınması gereken bazı noktalar var.

Birincisi, Suriye'deki askeri varlığı nedeniyle son yıllarda ciddi oranda militarist eğilim gösteren Türkiye bu alanda pek çok başarısızlık yaşadı. Dolayısıyla çeşitli nedenlerle iyi ilişkilere sahip olmadığı bir ülkeyle beraber, farklılıklarını bir kenara bırakıp; başka bir savaşa katılma davetini kabul etti.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi ajanlar tarafından İstanbul'da öldürülmesi, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmazlığı doruk noktasına ulaştırmıştı. Görünüşe göre Suudiler Türkiye'nin bu konudaki kaygılarını kısmen giderebilmiş. Bu şekilde Türkiye’yi Yemen'e davet edebildiği düşünülüyor.

İkinci nokta, Yemen savaşı Türkiye'ye önemli mali kaynaklar sağlıyor ve bu yüzden Türkiye, Yemen'deki savaşı sürdürmek için Riyad'a, ağırlıkla insansız hava aracı ve silah satışı gerçekleştiriyor. ABD'nin Joe Biden başkanlığı ile Suudi Arabistan'la açılan arası, Ankara'nın Riyad'a silah satmaya başlaması için bir alan açmış gibi görünüyor.

Üçüncü konu, Türkiye’nin yüksek maaşlı askerleri, Suriye'den ve Libya'dan Yemen'e transfer etmeyi planlaması ile ilgilidir. Bu konuda dikkate alınması gereken iki nokta var:

Bir kere Türkiye’den Suriye’deki paralı askerleri son aylarda gelirleri düştüğü için hoşnutsuzlar ve Ankara’ya tepkililer. Bu askerlerin Yemen’de Suud parasıyla istihdam edilmeleri geçici bir rahatlama sağlayacak.

İkinci olarak Yemen, Suriye’de Suriye ordusunun başarısı karşısında oradaki paralı askerlerin yeniden yerleştirilmeleri için bir seçenek olabilir. Bir nevi ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye’nin koordinasyonunda Suriye’den bir geri çekilme senaryosu.