Almanya'nın Hizbullah yasağı AB'ye bir işaret mi?

Almanya Lübnan Hizbullahı'nın ülkedeki faaliyetlerini yasaklarken, kararın örgütün Avrupa Birliği tarafından terör örgütleri listesine alınmasının önünü açabileceği belirtiliyor.

Dış Haberler

Almanya, Lübnan Hizbullahı'nı terör örgütü ilan ederek hareketin ülkedeki tüm faaliyetlerinin yasaklandığını açıkladı.

Alman İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Steve Alter kararı sosyal medya hesabından ''İçişleri Bakanı Seehofer, Almanya’da Şii terör organizasyonu Hizbullah’ın faaliyetlerini yasakladı'' sözleriyle duyurdu. Kararın Hizbullah’ın "dünya genelinde yüzlerce ölü ve yaralıya yol açan çok sayıda saldırı” düzenlemesi ve "İsrail devletinin yok edilmesini” hedeflemesi nedeniyle alındığı belirtildi.

Alınan kararın ardından dört şehirde Hizbullah'a yönelik operasyonlar düzenlendi. Operasyon kapsamında Hizbullah'a ait olduğu ifade edilen Berlin’de El-İrşad Camii, Bremen'de El-Mustafa Cemaati, Münster’de İmam Mehdi Merkezi ve Dortmund’da Lübnanlı Göçmenler Cemaati adlı dernekler polis tarafından basıldı.

Uzun yıllardır Almanya’daki Lübnanlı göçmenler arasında aktif faaliyet yürüten Hizbullah’ın 50 bine yakın destekçisi olduğu belirtiliyor.

İlk adım Kasım’da atılmıştı

Alman hükümeti daha öncesinde Lübnan Hizbullah’ının silahlı kanadı ile yasal kolunu birbirinden ayırıyordu. 2019 yılının Aralık ayında bazı milletvekilleri, Hizbullah’ın ülkedeki etkinliklerinin yasaklaması için hükümete bağlayıcı olmayan bir çağrıda bulunmuş, anti-Semitizmle mücadeleyi amaçladığı iddia edilen çağrı parlamento tarafından reddedilmişti.

Hür Demokratlar ile Sosyal Demokrat Parti’nin desteklediği çağrı, Hizbullah’ın siyasi kolunun Almanya’da yasaklanmasını ve örgütün Avrupa Birliği’nin terörist örgütler listesine alınmasını öngörüyordu.

Almanya’nın kararı Amerika Yahudi Komitesi tarafından da uzun süredir beklenen ve önemli bir karar olarak değerlendirildi. Komite’nin başkanı David Harris tarafından yapılan açıklamada ‘‘Almanya’nın kararı memnuniyetle karşıladığımız, uzun süredir beklediğimiz ve önemli bir karardır. Şimdi diğer Avrupa ülkelerinin de Almanya’nın kararına daha yakından bakacaklarını ve Hizbullah’ın gerçek doğasına ilişkin aynı sonuca ulaşacaklarını ümit ediyoruz’’ dedi.

Avrupa Birliği çekinceliydi

Örgütün askeri kanadı 2013 yılında Avrupa Birliği tarafından terör örgütleri listesine dahil edildi. Bununla birlikte Birlik, Lübnan’da oynadığı meşru siyasi rol ve ülkenin en önemli siyasi aktörü olması nedeniyle, örgütün siyasi kanadını ABD ve İsrail’den gelen yoğun baskılara rağmen terör örgütü listesine dahil etmedi. Bu tür bir kararın Lübnan’la ilişkilere zarar verebileceği savunulurken, bugüne kadar sadece Hollanda ve İngiltere, örgütün her iki kanadını da terör örgütü olarak kabul ediyordu. Almanya’nın da benzer bir adım atmasının, AB üzerindeki basıncı arttırması bekleniyor.

ABD ve İsrail tarafından gündemde tutulan ve Avrupa’daki İsrail yanlısı kuruluşlar tarafından da savunulan iddiaların arasında, Hizbullah’ın siyasi kanadı vasıtasıyla Avrupa’daki Şii topluluklar arasından militan devşirdiği, örgüte mali kaynak sağladığı, uyuşturucu kaçakçılığı ve para aklama gibi suçlara bulaştığı ve İran adına Avrupa ülkelerinde terörist faaliyetler yürüttüğü suçlamaları bulunuyor. 

Amaç Hizbullah’ı etkisizleştirmek

Lübnan İç Savaşı’nın (1975-1990) ortasında İran İslam Devrimi’nin ardından kurulan ve özellikle Lübnan’daki yoksul Şii nüfus arasında güçlü bir desteğe sahip olan Lübnan Hizbullah’ı İran’la çok yakın siyasi ve askeri ilişkilere sahip. İç savaşın sona ermesinin ardından hızla Lübnan’ın en önemli siyasi aktörü haline gelen ve özellikle Güney Lübnan’ın İsrail işgalinden kurtarılmasında büyük payı oynayan örgüt, İsrail’in 2006 yılında Lübnan’a gerçekleştirdiği geniş çaplı saldırının püskürtülmesinde baş rolü oynadı. Lübnan Hizbullah’ı Suriye’ye yönelik emperyalist müdahalenin püskürtülmesinde de belirleyici bir görev üstlendi. Örgütün Lübnan ordusundan daha güçlü olan silahlı kolu Lübnan’da meşru bir savunma gücü olarak görülüyor. Bununla birlikte Hizbullah’ın Avrupa’da İran’daki İslamcı rejimin politikaları doğrultusunda bazı silahlı saldırılar gerçekleştirdiği de biliniyor.

Özellikle 2006’daki küçük düşürücü yenilginin ardından İsrail ve ABD, uzun vadeli bir strateji çerçevesinde Lübnan Hizbullah’ını mali, askeri ve siyasi olarak zayıflatmaya ve izole etmeye çalışıyor. Almanya tarafından alınan ve Avrupa Birliği’ni Hizbullah’ın faaliyetlerini bir bütün olarak yasaklamak zorunda bırakabilecek karar, özellikle İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin geçtiğimiz yıl Irak’ta öldürülmesinin ardından tırmanan gerilim çerçevesinde, Hizbullah’ı etkisizleştirmeye yönelik stratejinin bir parçası olarak öne çıkıyor.