Aleyna Çakır'ın ölümüyle ilgili gözaltına alınıp serbest bırakılan Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun, silahla başından vurulmuş halde dağlık alanda ölü bulundu.
Uygun'un, intihar notu bırakarak yaşamına son verdiği, Müge Anlı'yı suçladığı ileri sürüldü.
Uygun ailesinin avukatı Çağatay Cengiz, “Bu açıkça Müge Anlı terörüdür. Müge Anlı kendisini başsavcılığın, ağır ceza mahkemesinin yerine koyup masum günahsız bir kadını ailesinden almıştır. Ben aileye defalarca ‘hakkınızı adliyelerde arayacağız’ dememe rağmen bazı medya maymunları bu aileyi yok etmek için çeşitli tiyatroları yapmışlardır. Bu resmen Müge Anlı’nın terörüdür. Bu kanalda ‘ben istediğimi konuştururum, istediğimi yaparım’ diyerek özellikle masum bir kadına attığı iftiradır. Bana bu sabah mesaj atıp, ‘abi benim bir suçum yok, oğlum suçsuz, ben bu iftirayı nasıl kaldıracağım’ dedi. Ağlamaklı aradı. Akşamına cansız bedeniyle karşılaştık. Olayları çözecek yer adliyedir" dedi.
Uygun tarafından yazıldığı iddia edilen bir mektupta ölümünden Müge Anlı’yı sorumlu tuttuğu öğrenildi. Mektup olay yeri inceleme ekiplerince incelenmek üzere delil torbasına konuldu.
Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümüne ilişkin Müge Anlı'nın programında çeşitli yayınlar yer almıştı.
Anlı'nın konuya ilişkin son programında Gülay Uygun'u suçlayan bir konuşma yapılmış, Uygun hakkında da bakanlık tarafından soruşturma başlatıldığı öne sürülmüştü.
İntihar denilmiş, şiddet gördüğü ortaya çıkmıştı
Ankara’da 4 Haziran’da şüpheli şekilde yaşamını yitiren ve intihar ettiği iddia edilen Aleyna Çakır’a erkek arkadaşı tarafından şiddet uygulandığı ortaya çıkmıştı. Çakır’a şiddet uygulayıp genç kadın baygın haldeyken canlı yayın videosu çeken Ümit Can Uygun videoda, "Yayındayız, öyle yapılmaz böyle yapılır" diyerek küfürler ederek Çakır’ı gösterdiği ortaya çıkmıştı.
Müge Anlı: Ben bu yoldan dönmeyeceğim
Müge Anlı programında canlı yayında konuyla ilgili açıklama yaptı. Anlı, suçlamalar hakkında şunları söyledi:
"Ne hanımefendinin adını vermişim, ne fotoğrafını vermişim. Ne yapılan röportajları adlında bir gazeteci olarak yayınlama durumunda olmasına rağmen kurumları zedelememek adına yayınlamamışım. Bunun altını çizeyim. Yoksa yayınlardım. Dünyanın neresine gidersiniz gidin bu bir haberdir, bir gazeteci için. Ben tarafsızım. Ben kalbimin doğrusunda gitmeye çalışıyorum. Bu yayına başladığımdan beri de hep şunun altını çizdim. Yine çiziyorum. Ne söylerseniz söyleyin. Ne yaparsanız yapın. Ben bu yoldan da dönmeyeceğim.
Hepimiz zaman zaman bazı şeylerin açığa çıkmasını istemeyiz. İstemediğimiz şeylerin de içine girmeyeceğiz. Bunun altında da başka bir şey var. Bu böyle olmuş olamaz. Bu ne demek; 'bu işlerin peşini bırakın' demek. Bırakmayacağız. Olayların üstü örtülmeyecek."
