AKP'nin son türban provokasyonu da tutmadı: Mahkeme beraat verdi

Mahkeme, sanık Berrak Karaoğlu'nu 'kasten yaralama' suçundan 5 taksitle 2 bin lira adli para cezasına çarptırırken, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan beraatine hükmetti.

Haber Merkezi

Mahkeme, İstanbul Beşiktaş'ta türbanlı öğretmen Şüheda Nur Eriş'e saldırdığı iddiasıyla yargılanan Berrak Karaoğlu hakkında "kasten yaralama" suçundan 2 bin lira adli para cezası kararı verdi.

Mahkeme, yandaş basın, Bakanlık ve şikayetçi tarafından "türban nedeniyle saldırdı", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçundan en ağır ceza verilsin taleplerini reddetti, bu suçlamaya ilişkin beraat kararı verdi.

Olay gerçekleştiği tarihte Anadolu Ajansı ve AKP'liler "türbanlı kadına saldırı" demiş, Karaoğlu'nun annesi ise kızının 2013 yılından beri rahatsız olduğunu belirterek, "Konu türban davası değil. Dava başladığı zaman şunu anladım ki bu normal bir dava değil. Davada bir hukuk cinayeti işlendi" demişti. 

Bakanlık üst haddeden ceza istedi

İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Berrak Karaoğlu ile şikayetçi Şüheda Nur Eriş ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatları katıldı. Duruşmada konuşan şikâyetçi Eriş'in avukatları, Adli Tıp Kurumu raporuna göre, sanığın cezai ehliyetinin tam olduğunu belirtti. Olaydan 3 gün önce Karaköy'de benzer bir saldırı yapıldığını ve sanığın bunu sosyal medya hesabından paylaştığını anlatan avukatlar, sanığın en üst hadden cezalandırılmasını istedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da sanığın "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ile "kasten yaralama" suçundan üst hadden cezalandırılmasını talep etti.

Savcılık mütalaasında cezalandırılması istendi

Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanık Karaoğlu'nun şikayetçi Eriş'e karşı darp eyleminde bulunduğunun kamera görüntüleriyle sabit olduğunu belirtti.

Sanığın olay günü kendisine yaklaşan şikayetçiyi işaret ederek söylenmesinden sonra ilk eylemini şikayetçinin arkasından baş bölgesine yapması ve gözaltındayken Sulh Ceza Hakimliği sorgusunda, "Son zamanlarda yolda bir çeşit anlam veremediğim taciz halinde yürüyüşler yapıyorum" şeklindeki beyanını dikkate alan savcı, eylemin "bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale etmek veya bunları değiştirmeye zorlamak" kapsamında olduğundan sanığın bu suçtan cezalandırılması gerektiğini öne sürdü.

Savcı, sanığın "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaaya karşı son savunmasını yapan sanık Karaoğlu, olaydan önce birkaç kez tedavi için hastaneye yattığını anlatarak, "Olay sarhoşluk anıma denk gelmiştir. Sanki bir araştırma var ve ben İslam karşıtı grubu içerisinde çalışıyorum gibi yansıtıldı. İdeolojik yapılmış gibi ilişkilendirildi. Bundan rahatsızlık duyuyorum. Belki bir daha yaşanırsa kamuya yansıtabilirdi. Ne inanç özgürlüğüne saldırı olduğunu ne de halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediğimi düşünüyorum. Basit yaralama suçuna söyleyebilecek hiçbir şeyim yok. Şikayetçi avukatının bahsettiği fotoğraflar benim sosyal medya hesabımda paylaştığım fotoğraflardır. Beraatimi istiyorum" diye konuştu.

Son sözü sorulan sanık, "Bu, bir sokak akışında benim çok kötü olduğum bir akşam, hatırlamadığım ve olaydan kaynaklı üzgün olduğum bir an yaşandı" dedi.

Mahkemeden beraat ve para cezası kararı

Mahkeme, Berrak Karaoğlu'nu 'kasten yaralama' suçundan 5 taksitle 2 bin lira adli para cezasına çarptırırken, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan beraatine hükmetti.

Olay Anadolu Ajansı ve AKP'liler tarafından "türbana saldırı" şeklinde gündeme getirilirken, hedef gösterilen Berrak Karaoğlu tutuklanmıştı. Karaoğlu'nun annesi kızının 2013 yılından beri rahatsız olduğunu belirterek, "Konu türban davası değil. Dava başladığı zaman şunu anladım ki bu normal bir dava değil. Davada bir hukuk cinayeti işlendi" demişti. 

Bakanlığın, savcılığın ve şikayetçinin ceza taleplerine karşın mahkemenin aldığı beraat kararı dikkat çekti.