AKP’nin ‘hoş gördüğü’ saldırılar sürüyor

İstanbul’da bir ay içinde ikinci kez bir Ermeni kilisesine saldırı düzenlendi. Sosyal medya paylaşımları tutuklamalarının ardı arkası kesilmezken, kilise saldırganları ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ediyor.

Haber Merkezi

Gericilerin salgın günlerinde de ırkçı saldırıları sürüyor. Mayıs ayı başında İstanbul Bakırköy'deki Dzınunt Surp Asdvadzadzni Kilisesi'nin giriş kapısı yakılmış, olay sonrası gözaltına alınan saldırgan “Koronavirüsü bunlar başımıza bela ettiği için yaktım” demişti.

Saldırısından sonra da gerici açıklamalarda bulunan M.K.'nin serbest bırakıldığı belirtilirken, soruşturmanın geldiği noktaya ilişkin durumu sorduğumuz kilise yetkilileri, kendilerine iletilen bir bilgi ve gelişme olmadığını aktardı.

Bu saldırının sessizlikle geçiştirilmesinden günler sonra İstanbul'da bir saldırı daha gerçekleşti.

İstanbul Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi'nin kapısındaki haç kimliği belirsiz bir kişi tarafından yerinden söküldü.

Olaya ilişkin görüntüler sosyal medyada da yer alırken, saldırganın önce etrafı kontrol ettiği, sonra haçı sökerek yere attığı görüldü.

Görüntülerde saldırganın yüzü açıkça belli olmasına rağmen uzun süre "yakalanamadığı" açıklandı, tepkiler artınca dün akşam saatlerinde "gözaltı" haberi geldi.

En ufak bir sosyal medya paylaşımını anında araştırıp gözaltı konusuna çeviren AKP polisinin bu açık görüntülere rağmen uzun süre işlem yapmaması, yapması durumunda ise anında serbest bırakması saldırıların da sürmesine neden oluyor.

‘Göndeririz’ diyen Erdoğan’dan güç alıyorlar

Yapılan bu saldırılar Erdoğan’ın Ermeni yurttaşlara ilişkin sözlerini akıllara getirdi. Almanya ile yaşanan “soykırım” tartışmaları sırasında Türkiye’de yaşayan Ermenilere ilişkin açıklamada bulunan Erdoğan, “Şu anda bizim vatandaşımız olmayan Ermenileri biz niye ülkemizde tutalım? Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan'a göndeririz. Yaparız bunu” tehdidinde bulunmuştu:

“Şu anda ülkemde 100 bine yakın Ermeni var. Bunların yarıya yakını bizim vatandaşımızdır. Şu anda bizim ülkemizde yaşıyorlar, burada çalışıyorlar ama bir de bizim vatandaşımız olmayan bir o kadar da şu anda Türkiye'de Ermeni var.

Biz eğer bu noktada böyle bir hassasiyeti gözetmemiş olsak şu anda bizim vatandaşımız olmayan Ermenileri biz niye ülkemizde tutalım? Şu anda Avrupalıların yaptığı gibi biz de onları Ermenistan'a göndeririz. Yaparız bunu.”

Fahrettin Altun ‘İdlib’ metni göndermiş, imza istemişti

Türkiye’nin son dönemde yaptığı sınır ötesi operasyonlara çeşitli Ermeni vakıflarının destek açıklamaları gündeme gelmiş ancak kısa süre sonra bu açıklamaların bizzat Fahrettin Altun’un başında bulunduğu İletişim Başkanlığı tarafından hazırlandığı ve azınlık vakıflarına gönderildiği ortaya çıkmıştı.

Söz konusu metinde, "Fedakar ecdadımızın ve kahraman şehitlerimizin emaneti bu vatana, her koşulda sahip çıkacağımızı, devlet-millet bütünleşmesiyle mücadelemizi ele ele, omuz omuza vereceğimizi bir kez daha dünyaya haykırıyoruz" denilmişti.

Söz konusu metnin, vakıflara yönelik baskı sonrası imzalandığı iddiaları gündeme gelmişti.