Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçtiğimiz haftalarda ilan ettiği "Okulum Temiz" kampanyasının asli unsuru ortaya çıktı.
Okul yöneticilerine "Okulum Temiz" uygulaması için gönderilen matbu evraklar arasında yer alan bir "taahhütname" tartışmaya yol açtı. Taahhütname, "Veli Bilgilendirme ve Taahhütname Formu" başlığını taşıyor ve öğrenci velilerine salgın koşullarında uymayı "taahhüt" edecekleri kurallar bildiriliyor.
Öğrenci velilerinin "Eğitim Kurumlarında Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi ve Enfeksiyon Önleme Kontrol Kılavuzunda belirtilen Veli/Öğrenci Bilgilendirme Taahhütnamesini okudum anladım. Alınan tedbirlere uyacağımı ve gereken itinayı göstereceğimi taahhüt ederim" ibaresinin altına imza atmaları beklenirken, sözü edilen "taahhütleri" yerine getirmemenin nasıl bir karşılığı olacağına değinilmiyor.
Kesin olan tek şey muğlaklık!
Taahhütnamede yer alan bilgilendirme konularından birisi şöyle ifade edilmiş: Mümkünse her gün aynı velinin öğrenciyi alması ve bırakmasını sağlayınız.
Öğrenci velilerinin "taahhüt" altına girdikleri bir belgede oldukça kesin tanımı olan bir kural "mümkünse" yapılmak üzere ortaya konuluyor.
İyi bir eğitim taahhüt ediyoruz: Veliler olarak!
Taahhütname, tam olarak AKP'nin Covid-19 salgınla mücadele politikalarını resmediyor.
Okullarda alınması gereken önlemleri almayan, açılacak denilen tarihe 10 gün kala hiç bir plan yapmadığı anlaşılan, her yıl İŞKUR'dan alınan temizlik personeli konusunda da henüz adım atmamış olan Milli Eğitim Bakanlığı, sorumluluğu velilere yüklüyor. Bir de onlara taahhütname imzalatıyor.
Cumhurbaşkanı'nın, Sağlık Bakanı'nın "Olur olmaz düğün yapıyorsunuz, maske takmıyorsunuz, sosyal mesafe kuralına uymuyorsunuz, o yüzden salgını bitiremiyoruz" söylevleri çektiği düşünülürse, belki de milli eğitim bakanlığının dersini iyi çalışmış (!) olduğunu söylemek gerek.