Akbank emekçileri gerçek çalışma koşullarını anlattı

İki Akbank çalışanının koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi üzerine, Akbank tepki çeken bir reklam film çekmişti. Patronların Ensesindeyiz Banka Emekçileri Dayanışma Ağı, Akbank emekçilerine çalışma koşullarını ve koronavirüsten sonra yaşananları sordu.

PATRONLARIN ENSESİNDEYİZ

Daha önce Akbank İstanbul Esentepe şubesinde bir güvenlik görevlisinin koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetmişti. Akbank İzmir Bölgesi Krediler bölümünde çalışan bir emekçinin daha hayatını kaybettiği insan kaynakları tarafından bu hafta duyuruldu. Banka hafta başında “Güzel günler çok yakında geri gelecek” başlığıyla, Akbank’ta çalışanların evden huzurlu ve mutlu bir şekilde çalıştığını resmeden bir reklam filmi yayımladı. Bankada şubelerde zor koşullarda ve risk altında çalışan önemli sayıda emekçi çalışmaya devam ederken, reklam filmini ve salgın koşullarındaki gerçek çalışma koşullarını Patronların Ensesindeyiz Banka Emekçileri Dayanışma Ağı Akbank emekçilerine sordu.

Akbank son dönemde bir reklam filmi yayınladı, salgın günlerinde güler yüzlü şube çalışanlarının evlerinden müşterileri arayıp temas kurduğu, hepimiz izlemişizdir sanıyorum. Akbank’ta gerçekten bu reklam filmindeki gibi mi çalışılıyor?

T: Genel müdürlükte yer alan ekipler büyük ölçüde evden çalışıyor. Ama bölgeler ve şubeler için aynı şey söz konusu değil. En son bildiğim kadarıyla açık olan bölge ve şubelerde yarı yarıya dönüşümlü olarak evden çalışılıyor. Yani karantina ya da başka nedenle geçici olarak kapatılmamış olan şubelerde yarı kadroyla da olsa faaliyet devam ediyor.

E: Şu anda bildiğim kadarıyla bankanın üçte ikilik bir kısmı evden çalışıyor ama tabii ki evden çalışmanın da reklamda çizilen pembe tablo gibi olduğunu düşünmüyorum. Evde tabiri caizse boş oturulmasın diye müşterilerin sürekli aranması, hal hatır sormanın yanında ürün teklifi yapılması da bekleniyor. Cumhurbaşkanı ve bakanın özel bankalarla ilgili açıklamaları sonrasında üst yöneticiler üzerinde oluşan baskı da saha çalışanlarına satış baskısı olarak muhakkak yansıyor.

'Hala hedefi tuttur diye baskı yapılıyor'

Z: Çalışma durumu konusunda diğer arkadaşların söylediklerine katılıyorum. Müşterilere hizmet anlamında normal zamandaki gibi ‘parayı veren düdüğü çaldığı’ için şubelerde de büyük portföy müşterisine birebirde müsamaha aynen reklamdaki gibi tavşan kanı kıvamında. Portföy dışı müşterisi gariban Ahmet amca veya emekli Döndü teyzeyi karşılayan ise şubede bir ekip bulunuyor. Yani şöyle ki, yeni konseptte şubede hoşgeldin masasında 2 personel var, tüm ağır iş bu arkadaşların üzerinde. Mesai bitiminde ise yine baskı yapılıyor, işte şu kadar hedef, yok bu kadar tutturamamışsın şeklinde. O anlamda değişen bir şey yok yani.

Açık kalan şubelerin iş yoğunluğunda nasıl bir değişim var? Ek olarak özellikle devlet bankalarında fazla mesai baskısı olduğuna ilişkin haberler de çıktı. Akbank’ın salgın günlerindeki karnesi nasıl bu konuda?

Z: İş yoğunluğu şubelerde mesai saatine orantılı olarak düştü. Çünkü 12:00-17:00 arası çalışıldı, içeri tek tek müşteri alındı. İlk haftalarda ikiden fazla müşteri aynı anda alınıyordu ama surece baktılar virüs çok hızlı yayılıyor; yazı yayımlayıp ikiden fazla müşteri alınmayacak denildi. Teçhizatta sıkıntı yoktu, maske, eldiven, dezenfektan tedarik edildi bolca. Normal zamanda mesai olarak akşam 20:00’lere kadar kalınıyordu, salgın ortamında müdürler mesai dayatma imkanı bulamadılar çünkü üst yönetim 17.30’da çıkılmasını hükmetti.

T: Mesai saatleri kısaldı ama açık olan şubelerin gün içi yoğunluğunun artmış olma ihtimali yüksek. Karantina ya da diğer nedenlerle kapatılan şubelerin müşterileri en yakındaki başka şubeye yönlendiriliyor. Ayrıca şubelere fazla mesai yapılmaması ve 17:30’da şubelerin terk edilmesi bildirilmiş

'Saha çalışanının sırtına daha fazla arama ve yük'

Bazı haber sitelerinde Akbank’ta sanki ortada salgın yokmuş gibi bireysel krediler, sigorta satış baskısı yapan müdürlerin mailleri yansıdı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

E: Bu konuda kraldan çok kralcı olan yöneticilerin bu süreçten istifade daha da çok baskı kurduğunu düşünüyorum ancak bir yandan da daha önce belirttiğim, hükümetten özel bankalara bir baskı da var anladığım kadarıyla. Bir de şunu söylemek lazım, piyasada insanların yönetime güvensizliği ve ekonomik gidişattan ötürü para çıkışları da oluyor, birkaç gazeteci değinmişti bu konuya. Tüm bunlar saha çalışanının sırtına daha fazla arama ve ürün satış yükü olarak dönüyor neticede.

T: Genel müdür mart ayı için performans ölçümünde hedefleri dondurulduğunu söylemişti daha önce. Ama görünen o ki satış baskısı devam ediyor. Hem genel müdürün müşterilerin telefonla aranması yönündeki telkinlerini, hem de son birkaç gündür hükümet tarafından özel bankalara yönelik eleştirilerinin sahaya satış hedefi olarak yansıyacağını düşünüyorum. Üst yönetimden satış&pazarlama ekiplerine doğrudan bir talimat geldi mi bilmiyorum ama bugün internete yansıyan haberlerden gördüğümüz gibi bazı işgüzar yöneticiler kendilerine durumdan vazife çıkartabiliyorlar.

Z: Virüsün paniğiyle asparagas haberlere inanıp nakit parasını çeken çok sayıda insan oldu. Personel portföyünden müşteri de kaybetti. Ama bu bankada normal rutin günlerde bile eli sopalı yönetim anlayışı vardır. Video bağlantılı toplantılar, hedefler, en üstten en alta kadar şubede çalışan personele satış baskısı hep vardı, bugün de devam ediyor.

Son olarak, Akbank böyle bir reklamı neden yapıyor sizce?

Z: Akbank devletin özel bankalara baskısını görünce, bir ay içerisinde ikinci reklamı medyaya sürerek hükümete ‘bak biz üstümüze düşeni yaptık’ mesajı veriyor olabilirler. İki reklam ile devletin gözünde ev ödevini yapan şirin çocuk rolünü üstleniyor gibi geldi. Malum, Sabancı ailesinin devletle arası iyi…

E: Evden çalışmaya geçme sürecinde insanları onca altyapısına ve hazırlığına rağmen karar alamayarak yok yere ofislere getirdiler, çok ciddi tepkiler aldılar. Bence hem biraz çalışanıma değer veriyorum reklamımda ön plana çıkarıyorum diye duygusallıklarından yararlanıp bir kısım insanın tepkisini soğurmaya çalışıyorlar, hem de bu süreçte özellikle vefat eden arkadaşımızın haberinin üstüne gündemi değiştirmeyi hedeflediler. Normalde olmayan yoğunlukla reklam videoları sağda solda whatsapp gruplarında elden ele gezdi, paylaşın isterseniz tandanslı mesajlarla yayıldı. Öyle ki bütün üst ve orta yöneticiler emir gelmiş gibi reklamı sosyal mecrada paylaştı. Ben ilk kez böyle bir “istikrar” gördüm diyebilirim. Pek tesadüf gibi değildi yani. İnsanların böyle zor bir süreçten geçerken işlerinden olma korkusuyla, şirketimi en çok ben sahiplendim diye göstermeye çalışması da olabilir.

'Herkesin evden çalışmaması tepki oluşturdu, reklamı o sebeple çektiler'

T: Açıkçası aklıma iki gerekçe geliyor. Birincisi hem piyasaya hem hükümete hem de müşterilere mesaj vermek. Bakın işte biz teknolojimizle, insan kaynağımızla evde olsak bile müşterilerin her türlü bankacılık hizmeti talebine yanıt verebiliyoruz. ikincisi de personele yönelik bir mesajdır diye düşünüyorum. Gözlemlediğim kadarıyla reklamda çalışanların oynaması diğer çalışanların reklama duygusal yaklaşmalarına neden oldu. bu süreç çok yıpratıcı oldu çünkü, genel müdürlükte ilk başta herkesi eve göndermediler, çalışmaya devam edenlerde ciddi bir tepki oluştu. Ayrıca bir şube emekçisinin hayatını kaybetmesi, bankada sayısı gittikçe artan vaka sayıları ve bunların haber olması da etkili olmuştur. Banka böyle bir reklam ile tüm bunların üzerini örtmek istiyor bence. Ayrıca arkadaşların belirttiği gibi bu reklam filmleri daha önce hiç tecrübe etmediğimiz şekilde çalışanlar üzerinden sosyal medya aracılığıyla yayılmak isteniyor. Akbank sürekli yeni reklam yayınlar ama bunlar sadece bankanın portalına yüklenirdi. Whatsapp grupları aracılığıyla paylaşılması yeni bir durum. Bazı yöneticiler ve çalışanlar bu durumdan da vazife çıkartıyor olabilir tabi, bu bizimle paylaşıldığına göre bizim de bunu yaymamız gerekir şeklinde. Hiçbir ekibe bu konuyla ilgili baskı yapıldığını duymadım ama bir şekilde tavsiye ediliyor ya da özendiriliyor.