ABD'li sosyalistlerden Biden değerlendirmesi

ABD'li sosyalistler Joe Biden'ın ABD Başkanı seçilmesi hakkında 'ABD savaş makinesinin yurtdışındaki yıkıcı rolünü dizginlemek için hiçbir şey yapmayacaktır.' değerlendirmesinde bulundu.

Dış Haberler

ABD'nin sosyalistlerinin partisi Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi (PSL), Joe Biden'in 46. ABD Başkanı olarak yemin etmesi üzerine "yönetici elitin zenginliğinin ve gücünün açık bir savunucusu, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak göreve başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Biden'in yemin töreninin ardından bir açıklama yayınlayan PSL, "Pek çok insan, Donald Trump'ın Beyaz Saray'ı terk etmesinden anlaşılabilir bir şekilde rahatlamış olsa da, Joe Biden'ın Göreve Başlaması, işçi sınıfının karşı karşıya olduğu acil krizleri düzeltmek ve ABD savaş makinesinin yurt dışındaki yıkıcı rolünü dizginlemek için hiçbir şeyin yapılmayacağı" anlamına geldiğini belirtti.

Nasıl bilirdiniz? Irkçı, savaş çığırtkanı...

Neredeyse tüm yetişkin hayatını siyasi elitin bir üyesi olarak geçiren Biden'ın "Wall Street ve Pentagon'un hizmetinde gerici bir politikacı olarak net bir geçmişe" sahip olduğunu hatırlatan ABD'li sosyalistler, Biden'ın kariyerine beyazlarla siyahların aynı okullarda okuyabilmesinin yolunu açan okul entegrasyonunun ağır bir düşmanı olarak başladığını ve ABD'deki kitlesel hapsetme sisteminin temel mimarisini oluşturacak yasaların koyulması için çabalarken şiddetle ırkçı söylemler kullanmaya devam ettiğini belirtti.

PSL açıklamasında özellikle sermayeye hizmet konusunda 1999'da Glass-Steagall Yasasını yürürlükten kaldırmaya olan desteği ve 2005 iflas yasasını kabul ettirmedeki rolü ile finans sektörünün kuralsızlaştırılmasına Biden'ın yardımcı olduğunu belirtti. PSL, Biden'ın 2003'te Irak'ın kanlı işgali lehine oy kullandığını ve hatta ABD işgaline karşı direnişi bastırmanın bir yolu olarak ülkenin sömürge tarzı bölünmesini önerdiğini hatırlattı.

'İki' partililiğin hizmet ettiği amaç

Görev teslim konuşmasında Biden'ın ulusal birlik, uzlaşma ve iki partiliğe olan ihtiyacı vurguladığını hatırlatan PSL,  "tarihsel olarak 'iki partiliğin' her zaman liberallerin kendilerini aşırı sağın programına uyarladıkları anlamına geldiğini çok iyi bilerek" milli birlik çağrılarının bu rahatlıkla yapıldığını söyledi. Demokrat Parti'nin başkanlığı ve Kongre'nin her iki meclisini de kontrol ettiğine dikkat çeken PSL, "şu anda 'İki partililik' istemelerinin tek nedeni, solun programındansa sağ kanadın programını tercih etmeleridir." dedi.

'Kitlelerin müdahalesi bu tabloyu değiştirebilir'

"Ancak siyaset dinamiktir ve kitlelerin müdahalesi her şeyi değiştirebilir" diyen PSL, işçi sınıfının mücadelesinin en gerici politikacıyı bile taviz vermeye zorlama gücüne sahip olduğunu belirtti. PSL, "Biden bunu biliyor ve görevdeki ilk eylemlerinden bazılarının soldan muhalefeti savuşturmak için tasarlanmış olabileceğine dair göstergeler var" dedi.

Bu mücadelenin etkili olabilmesi için, Demokrat Parti'den bağımsız olması ve kendi sosyalist liderliğini geliştirmesi gerektiğini söyleyen PSL, dünyanın karşı karşıya olduğu korkunç sorunların, görevi elinde tutan bireysel politikacıda değil, kapitalist sistemin kendisinde kök saldığı daha da netleşeceğini söyledi.

PSL açıklamasını şöyle bitirdi:

Devrimin ve toplumun tamamen yeniden örgütlenmesinin kapitalizmin çoğul ve yoğunlaşan krizlerinden çıkmanın tek yolu olduğu her zamankinden daha açık hale gelecektir. Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi bu amaca yönelik çabalarını iki katına çıkaracak.