2020’nin ilk çeyreğinde bankalardan milyarlık kârlar

Bankacılık sektörünü domine eden özel bankaların ve kamu bankalarının ilk çeyrek sonuçları, kârların ve özsermaye getirilerinin yüksekliğini ortaya koyuyor. Özel bankaların bireysel krediler gibi riski düşük, getirisi yüksek kredilere yöneldiği, riskli ticari kredilerde kamu bankalarının paylarını artırdığı görülüyor.

Haber Merkezi

Kimi Covid-19 krizini bahane ederek evden çalışan banka emekçisinin öğlen yemeğine göz diken, kimi bu dönemi ücretli izinleri eritmek için fırsat olarak kullanan, ya da kredi taleplerini karşılamak için sokağa çıkma yasağında bile çalışanlarını şubelere çağıran bankalar, bu yılın ilk çeyreğinde de milyarlarca lira kar etti. Halka açık özel bankalardan Akbank, Garanti, Yapı Kredi, İş Bankası ve TSKB ile kamu bankalarından Vakıfbank ve Halkbank 2020 ilk çeyrek bilançolarını açıkladı.

Akbank: “Kesintisiz hizmet” anlayışı can kayıplarını göze aldı

Akbank 2020 yılının ilk 3 ayında 1 milyar 310 milyon TL kar elde etti. Bir önceki çeyreğe göre karını yüzde 1,5 artıran banka önümüzdeki dönemde ekonomideki kötüye gidişe paralel hızlanması beklenen kredi batıklarına karşı serbest karşılıklarına 250 milyon TL daha ekleyerek 900 milyon TL’ye yükseltti. Bakanın NPL (Takibe Düşen Alacak) oranı değişmeyerek yüzde 7,4’te kaldı. Levent Yapılandırma Yönetimi’ne (LYY) de 871 milyon değer düşüş karşılığı ayrıldı. Bir özelleştirme-yağma hikayesi olan Türk Telekom’u alan Ojer Grub Türk Telekom alış bedelini başta Akbank ve Garanti Bankası olmak üzere yerli bankalardan kredi kullanarak Hazine’ye ödemişti. Kredilerin geri ödenmemesi sonucunda teminat olarak verilen Telekom hisseleri bu bankalara kalmıştı. Levent Yapılandırma Yönetimi adı altında kurulan bir SPV’ye (özel amaçlı şirket) devredilen hisselere karşılık kredilerin bankalara geri ödenmesi planlanıyor. Akbank 2019 yılında da LYY için 940 milyon TL karşılık ayrılmıştı. Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil 1. Çeyrek sonuçlarını değerlendirdiği basın açıklamasına "Müşterilerimiz ve çalışanlarımızın sağlığını korumak ve kesintisiz hizmet ilk önceliğimiz” sözleri ile başladı. Oysa önlem alınmadan ve tıbbi korunma ekipmanları sağlanmadan hizmete devam eden şubeler pozitif vaka çıktıkça birer ikişer kapatılmış, şube personeli arasında can kayıpları yaşanmıştı. Binbaşgil ayrıca bu dönemde 340 bin müşterinin kredisini “kredinin mevcut koşulları” ile ötelediklerini duyurdu. Bilindiği üzere Coronavirüs salgının başlaması ile birlikte alınan “tedbirler”den biri de bankaların müşterilerinin geçmişte aldığı ve genellikle de bugüne göre yüksek faizli olan kredilerini, kredinin mevcut koşullarıyla dilerlerse erteleyebilmeleriydi.

Garanti Bankası: Övünülen salgın desteği çeyrek karının sadece yüzde 2,5’i

Garanti Bankası’nın geçtiğimiz günlerde açıklanan ilk 3 aylık karı bir önceki çeyreğe göre yüzde 33 yükselerek 1milyar 631 milyon TL oldu. Garanti Bankası da LYY için 650 milyon TL değer düşüş karşılığı ve krediler için 600 milyon karşılık ayırdıktan sonra bu karı elde etti. Bu dönem ilave serbest karşılık ayırmayan bankanın önceki dönemlerden ayırmış olduğu 2,5 milyar TL serbest karşılığı bulunuyor. Garanti Bankası Genel Müdürü Recep Baştuğ da yaptığı basın açıklamasında 470 binden fazla krediyi “mevcut koşullarıyla” yeniden yapılandırdıklarını veya ertelediklerini ifade etti. Ayrıca "Salgının ilk günlerinden itibaren, müşterilerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumak ve kesintisiz hizmet ilk önceliğimiz oldu” sözleri ile kesintisiz hizmet vurgusu yapan Baştuğ, hastanelere malzeme tedariki için 10 milyon TL destek sağladıklarını, sonrasında Sağlık Bakanlığı'na 30 milyon TL değerinde solunum cihazı desteği açıkladıklarını belirtti. Toplam 40 milyon TL tutarındaki bu yardım bu çeyrek karının sadece yüzde 2,5’ini oluşturuyor.

Yapı Kredi: Sorunlu kredi oranının yüksekliğine rağmen yüksek kar

Yapı Kredi Bankası da bu yıla 1 milyar 129 milyon TL kar ile başladı. Bu çeyrekte 1 milyar TL ek karşılık ayıran Yapı Kredi Bankası’nın takibe düşen alacaklar oranı ise yüzde 7,1 oldu. Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Gökhan Erün açıklanan verilere ilişkin yaptığı basın açıklamasında 340 bin müşterinin kredisini “mevcut koşulları ile” ötelediklerini belirtti ve sağlık kuruluşlarına 10 milyon TL kaynak sağladıklarını duyurdu.

İş Bankası grubu “pandemi PR”ına 10 milyon TL ayırdı

İş Bankası’nın 2020 ilk çeyrek karı 1 milyar 456 milyon TL oldu. Bir önceki çeyreğe göre karı yüzde 37 düşen bankanın karındaki azalışta bir önceki çeyrek kaydedilen yüksek komisyon gelirleri ve bu sene artan karşılıklar ve operasyonel giderler etkili oldu. Bu çeyrekte 100 milyon TL ilave serbest karşılık ayıran bankanın serbest karşılıkları 1,2 milyar TL’ye ulaştı. İş Bankası da salgın ile birlikte kamu hastanelerine 10 milyon TL kaynak ayırdığını duyurmuştu. Böylece diğer özel bankalar gibi İş Bankası da bırakın karlarını, reklam bütçelerinin yanında bile küçük sayılabilecek tutarlar ile, “İş Bankası grubu” olarak yani tüm iştirakleriyle birlikte pandemi PR’larını da yapmış oldular.

Vakıfbank: İlk çeyrekteki yüksek kar düzeyinin sürmesi beklenmiyor

Halka açık iki kamu bankasından biri olan Vakıfbank da 1. Çeyrek sonuçlarını açıkladı. Bir önceki çeyreğe göre karını yüzde 36 artıran banka 1 milyar 716 milyon TL kar elde etti. Dönemsel ve bir kerelik gelirleri de içeren bu kar rakamının daha sonraki dönemlerde sürdürülmesi beklenmiyor. Banka kredilerden aldığı payı artırırken bu dönem içerisinde 900 milyona yakın batık krediyi de bilançosundan sildi. Krediler için ayırdığı karşılık ise 3,1 milyar TL’yi buldu.

Halkbank: Kredilerde en hızlı büyüyen banka

Halkbank’ın 2020 1. Çeyrek karı bir önceki çeyreğe göre %4 artarak 825 milyon TL oldu. Düşen faiz ortamından Halkbank da yarar sağlayarak net faiz gelirlerini artırdı. Banka krediler tarafında ise sektörden hızlı büyümeye devam etti. Sektördeki %9.6lık büyümeye karşılık Halkbank’ın TL kredileri %16.5 büyüdü. Toplam kredilerde ise %9.9luk sektör büyümesine karşılık Halkbank %12.9 büyüdü. Kredi risklerinin özel bankalardan Kamu bankalarına aktarılması bir hükumet politikası. Bunun sonucunda doğan sermaye ihtiyacına karşılık Türkiye Varlık Fonu (TVF)Halkbank ve Vakıfbank’a 7’şer milyar TL sermaye ekliyor. Ancak TVF’de nakit olarak bulunmayan bu sermaye yine kamu borcu ile karşılanacak. Son dönemde Merkez Bankası’nın kamu bankaları yolu ile döviz sattığı rezerv erimesinden anlaşılmaktaydı. Halkbank’ın açık pozisyonu yılın ile 3 ayında 3.4 milyar dolar artarak 8.6 milyar dolara ulaşmış. Dövize müdahalede Merkez Bankası rezervlerinin de ötesine geçilerek kamu bankalarının kaynaklarının da satılmakta olduğu görülüyor.

Faiz indirimleri kazandırıyor

Bu dönemin genel resmine bakıldığında, bankaların Merkez Bankası’nın beklenenden de hızlı bir şekilde yaptığı faiz indirimlerinden fayda sağladığı görülüyor. Mevduatlara ve kısa vadeli borçlanmalara ödedikleri faiz yükü düşerken, daha önceden verdikleri görece daha uzun vadeli krediler yüksek faizden gelir getirmeye devam ediyor. Bu da bankaların net faiz marjlarına olumlu yansıyor. Komisyon gelirleri artmakla beraber hükümet tarafından Şubat ayında yapılan yasal düzenleme ile alınacak ücret ve komisyonlara üst limit getirilmişti. Bu düzenlemenin etkisi sonucunda banka yetkilileri önümüzdeki dönemlerde komisyon gelirlerinde artış beklentisinden vazgeçmiş görünüyorlar. Ancak düşüş de beklenmiyor.

Bilançolarda dikkat çeken bir diğer konu NPL (takipteki alacak oranı) ya da sorunlu kredi düzeyi. Genel olarak NPL oranları azalıyor. BDDK tarafından ödenmeyen kredinin takibe girme süresinin 90 günden 180 güne uzatılmış olmasının da bunda etkisi var. Kredilerde özel bankaların payı azalırken kamu bankalarının payı artıyor. Özel bankalar daha çok daha düşük riskli ve getirisi yüksek bireysel tarafta kredi verirken, riskli ticari krediler kamu bankalarına kayıyor. Böylece önümüzdeki dönemde kredileri ödemeyecek patronların yükü bir şekilde yine halkın sırtına yüklenmiş olacak.

Bankalar bir taraftan çalışanlarına “aynı gemideyiz” mesajları verirken, diğer taraftan milyarlık karlarını garanti altına almış oldular. Çalışanlar bir yandan salgın sürecinde risk altında şubelerde çalıştırılmaya devam ediyor.  Diğer taraftan patronların “hoşuna gidecek” önlemler, düşük faizli kamu bankası kredileri açıklanıyor. Banka borcu altında ezilen emekçilere ise yüksek faizli kredilerini “mevcut şartları ile” erteleme “imkanı” getiriliyor. Her zamanki gibi ekonomik krizlerin faturası emekçilere ödetilmeye çalışılırken banka emekçileri de “Patronların Ensesindeyiz Banka Emekçileri Dayanışma Ağı”nda örgütleniyor.