15 Temmuz sonrası toplanan yardım paralarının ilginç öyküsü: Kendileri için toplanan parayı istediler, dayak yediler

15 Temmuz'da yaralanan ve yakınlarını kaybedenler için düzenlenen yardım kampanyasında 309 milyon lira toplandı. Toplanan para hak sahiplerine ödenmedi, Ziraat Bankası'nda faize konuldu. Yıllar içinde 400 milyona yaklaşan bu para, yöneticilerini Erdoğan'ın atadığı bir vakfa aktarıldı. 'Hakları' için eylem yapan, parayı isteyen aileler ise polis saldırısına uğradı.

Haber Merkezi

AKP’nin iktidarı boyunca düzenlediği birçok yardım kampanyasında olduğu gibi 15 Temmuz sonrasında düzenlediği yardım kampanyasında toplanan paraların akıbeti de merak konusu. Bu paraların akıbeti yurttaşlar kadar 15 Temmuz’da yaralananların ve yakınlarını kaybeden ailelerin de gündeminde. Paraların akıbetini öğrenmek için birçok eyleme imza atan “15 Temmuz gazileri" ve yakınlarını kaybeden aileler, son eylemleri sırasında AKP Genel Merkezi önünde polis müdahalesine uğramıştı.

Paranın öyküsü oldukça dikkat çekici. Kampanyada 309 milyon lira toplanıyor ancak bu para hak sahiplerine tam 4 yıldır ödenmiyor, bunun yerine faize konuyor. Önce Hazine'ye, sonra da Erdoğan'ın kurduğu vakfa aktarılıyor. Bu vakıf ise hak sahiplerine sadece salgın sırasında biner liralık bir ödeme yapıyor, hepsi bu...

İşte o yardım paralarının akıbetinin ilginç öyküsü…

15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP tarafından bir bağış kampanyası başlatıldı. Kampanya kapsamında toplanan 309 milyon TL’nin 15 Temmuz’da yaralananlar ve yakınlarını kaybedenlerin ailelerine verileceği açıklandı.

Ancak buna karşın yıllar boyunca hiçbir ödeme yapılmadı, paranın akıbetine ilişkin de açıklama yapılmadı.

Konu geçtiğimiz sene iyiden iyiye tartışma konusu olunca Meclis gündemine de taşınmış, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Yardım toplama döneminde intikal eden bağış miktarı, Ziraat Bankası’nda nemalandırılmak suretiyle toplam 338 milyon 971 bin 731 TL olarak 2 Ocak 2019 tarihi itibarıyla tek Hazine kurumlar hesabına aktarılmıştır” demişti.

Bu paraların neden hak sahiplerine hala ödenmediği sorulunca Oktay, “(2016/18) sayılı başbakanlık genelgesi uyarınca, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında şehit olan vatandaşlarımızın aileleri ile gazilerimize yardım edilmesi maksadıyla dayanışma kampanyası kapsamında bugüne kadar toplanan bağış tutarının 251 şehidimizin hak sahipleri ve 2 bin 731 gazimizin tamamı için nasıl değerlendirileceği Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı mütevelli heyeti kararıyla belirlenecektir” diyecekti.

Kimdir bu Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı?

Paraların kontrolüne sahip bulunan ancak hak sahiplerine ödeme yapmayan söz konusu Vakfın mütevelli heyetine geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atamalar yapıldı.

7 kişilik mütevelli heyetinde yer alan isimler oldukça dikkat çekmişti. İşte Erdoğan’ın vakfının yöneticileri:

-İsrafil Kışla:

Kışla, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapıyor. 24. Dönem AKP Milletvekili. AKP Genel Başkan Yardımcılığı da yaptı.

İlim Yayma Cemiyeti’nde Genel Müdürlük, Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

-Metin Ergen:

Erdoğan’ın damadı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kontrolünde olan ATV’nin Genel Müdürü.

-Murat Saygı:

Kamu bankası olan Ziraat Bankası’nın, tarihte nadir görülen avantajlarla verdiği krediyle, Doğan Medya Grubu, Demirören Grubu'na satılmıştı. Demirören yönetimi de Kanal D’nin Genel Müdürlüğüne Murat Saygı’yı getirmişti. İşte bir başka televizyoncu olan Murat Saygı, Erdoğan’ın kararıyla Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyeti’ne girdi.

-Öztürk Oran:

Bir dönem İstanbul Ticaret Odası’nın Başkanlığını yürütmüştü. Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor.

Paralara ilişkin tek açıklama: Biner lira gönderdik

Söz konusu Vakıf, paraların bir türlü ailelere ödenmemesi ve toplanan paraların eridiği iddialarına ilişkin bir açıklama yaparken, açıklama paranın faize konulduğunu ve “değerlendirildiğini” göstermiş, hak sahiplerine ise salgın günlerinde sadece biner liralık ödeme yapıldığını gözler önüne sermişti:

“15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında düzenlenen bağış kampanyaları kapsamında toplanan meblağ nemasıyla birlikte 338.971.731 Türk Lirasıdır. Söz konusu miktar vakfımızın banka hesabına 16.01.2020 tarihinde yatırılmış olup, paranın vakfımız kuruluş amaçları doğrultusunda kullanımında yönetim kurulumuz karar vermeye yetkilidir.

COVID-19 ile mücadele döneminde 15 Temmuz şehit yakınlarımızı ve gazilerimizi desteklemek amacıyla herhangi bir başvuruya gerek olmaksızın 1.000’er TL nakdi destek verilmiştir.”

Yani para artıyor, hatta kullanılıyor ancak bir türlü hak sahiplerine, toplanma amacında olduğu gibi ödeme yapılmıyor.

İşin diğer yüzü: Bakan kandırdı, ‘toplanan milyonların takipçisiyiz’ açıklaması geldi

Söz konusu vakfın ödeme yapmadığı aileler uzun süredir eylemler yaparak bu parayı talep ediyor. 

İlk olarak bu yıl 23-24 Ocak 2020 tarihlerinde toplu eylem yapmayı planlayan hak sahipleri, araya giren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ile bir görüşme gerçekleştirmişti.

Bakan görüşmenin ardından, “Bugün, vatan ve millet aşkıyla gözünü kırpmadan ölümü göze alan kahraman gazilerimizi bakanlığımızda misafir ettik. Şehit yakınlarımız, gazilerimiz ve aileleri bizim kıymetlilerimiz. Her daim onların yanındayız” açıklamasında bulunmuştu.

Ancak bu görüşmenin üzerinden aylar geçmesine rağmen hiçbir adım atılmadı.

Söz konusu toplantıda yer alan isimlerden Ufuk Yeğin, Bakan Selçuk'a seslenerek, “Toplantıda masadakileri kandırmışsınız. Sözümün arkasındayım, masada size söyledim. Binlerce kişi ile bakanlığın önünde olacağım. Bakan, gazisini kandırmaz. SGK maaşı olmayan tek gazi, 15 Temmuz gazileri. Toplanan milyonlarımızın da takipçisiyiz” dedi.

AKP önünde eylem yapıldı, polis müdahale etti

İlk eylemleri Bakan’ın araya girmesi nedeniyle akamete uğrayan aileler, önce aynı Bakanlığın önünde bir eylem yaparken, ardından da Saray’ın ve AKP Genel Merkezi’nin önünde eylem girişimde bulundu.

AKP Genel Merkezi önünde yapılan eyleme polis saldırırken, “15 Temmuz gazileri ve ailelerin” yaralandığı haberi basının gündemine girdi.

Kahramankazan 15 Temmuz Gazileri Yardımlaşma Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Öztürk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Halkımızdan 15 temmuz gazi ve şehit yakınlarına dağıtılacağı beyan edilerek toplanan bağışlar üzerinde Türkiye Şehit yakınları ve Gazileri Dayanışma Vakfı dahil olmak üzere hiçbir kurumun tasarrufta bulunması hukuk ve etik kurallarına göre doğru değildir. Yaklaşık 400 milyonu bulmuş olan bu paranın konunun muhataplarına verilmesini istiyoruz” derken, hiçbir adım atılmamasına tepki gösterdi.

‘Eylem yapmamamız için bin lira ödendi, gazi sayısı bir anda 500 arttı'

15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde bacaklarından iki kurşunla yaralandığını söyleyen Ahmet Önder, Medyascope’a yaptığı açıklamada, kendilerine eylem yapmamaları için biner lira ödendiğini belirtirken, eylemlerin nedenine ilişkin şöyle konuştu:

Biz 14 Temmuz’da ne iş yapıyorsak, kendimizi nasıl idame ettiriyorsak, ondan aşağı kalmak istemiyoruz. Dört senedir ‘İlgili çalışmayı yapıyoruz’ diyorlar. Ama ortada hiçbir şey yok.

Bakanlıkta çalışan, görevli olan bir iki tane gazimiz bizi aradı. ‘Baskı var, sokağa çıkmayın, eylem yapmayın’ dediler. ‘Kararımızdan dönmeyeceğiz’ dedik. ‘Size biner lira para yatıracağız’ dediler. Biz de ‘Bugün pazar, yatıramazsınız. Çıkacağız, karardan dönmüyoruz’ dedik. Ondan sonra saat 9’da 2 bin 700 gaziye eyleme katılmasınlar diye biner lira para yatırdılar. Bakın pazar günü, mesai yok, çalışma yok, vakıfta kimse yok ama bin lira herkesin hesabına vakıftan geçti.

2016 Aralık’ta 2 bin 193 gazi olduğu açıklandı. Ancak 2020’ye kadar 500 gazi daha eklendi buraya. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. Bunların çoğu darbeden sekiz ay sonra, bir sene sonra başvuran insanlar.