8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü geldi. Geldi ama kimi emekçinin kimi eşitsizliğin üstünü çizerek kutlayacak bu günü, kimisi ise sadece kadını önplana çıkararak.

Kimisi "kadınlarımız, bacılarım, analarımız" edebiyatıyla çiçekler dağıtacak, kimisi "kızkardeşlik" kutlamaları yapacak.

8 Mart'ı, "sekiz mart" yapanın emekçi kadınlar olduğunun silinmesine, önemsizleştirilmesine izin vermemek gerekiyor. Evet, bugün sermaye düzeni kadın emeği üzerindeki her tür gerici egemenliğin kaynağıdır. Bu egemenliğin piyasa için yeniden üretildiğinin önemsizleştirilmesine izin vermemek gerekiyor. Kadınların evlerden işyerlerine, sokaklardan ikili ilişkilere kadar hemen her alanda bazen yaşamlarını da göze alarak yükselttiği mücadelenin, piyasaya da göz kırpan bir özgürleşme ile boşaltılmasına izin verilmemelidir.

Tam da bu nedenle, kadın mücadelesine yakından bakmak, tartışmak ve sosyalizmin sesini belirginleştirmek için özel bir Gelenek dosyası hazırladık. Pandemiden tarihe, annelikten kadın emeğinin niteliğine, cinsiyet eşitsizliğinden şiddete geniş bir alanı ele aldık. Yazılar hafta boyunca soL'da yer alacak.

İlgiyle okuyacağınızı düşündüğümüz bu makaleleri ise Gelenek'in önümüzdeki günlerde yayımlanacak olan Mart ayı sayısında da bulabileceksiniz.

Ne demiştik: Daha azına, kötünün iyisine razı değiliz! Sosyalist bir ülke kadınların ellerinde yükselecek!

Keyifli ve mücadele azmi veren okumalar dileğimizle.

Gelenek

Yazılara yayınlanma sırasına göre aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz: