Sigara sağlığa zararlıdır: Paketler düz ama dünya yuvarlak

Tütün ürünlerinde düz paket çağı başlıyor. Albenili tasarımlarıyla sigara paketinin bir reklam mecrası olmasının önüne geçmek, sağlık uyarılarını ön plana çıkartmak... Diğer bir deyişle, vatandaşı tütüne başlamaktan, kullanmaya devam etmekten caydırmak, bırakmasını özendirmek... Amaç bu. Ya da gerçekten bu mu?

Meryem Vitni

Tütün ürünleri artık düz paket ve yeni sağlık uyarılarıyla piyasaya arz ediliyor. Logolar, amblemler, renkler, albenili tasarımlar yok olmuş. Amaç, özendirici, aldatıcı ve yanıltıcı pazarlamanın, paketin reklam mecrası olmasının önüne geçmek, sağlık uyarılarını ön plana çıkartmak. Diğer bir deyişle, vatandaşı tütüne başlamaktan, kullanmaya devam etmekten caydırmak, bırakmasını özendirmek.

Başarı şansı var mı? Bu soruya yanıt aramak için, sağlık uyarıları ile düz/standart paketi ayrı bölümlerde mercek altına alarak, Türkiye’deki yeni paketleri uluslararası gelişmeler ve AKP’nin tütün ve tütün kontrolü politikaları açısından ele alan bir dizi yazıyla değerlendireceğiz.

SAĞLIK UYARILARININ ÇELİŞKİLİ TARİHİ

Tütün ürünü paketi üzerine yerleştirilen ilk uyarıların, halk sağlığına değil, sigara şirketlerinin çıkarlarına hizmet etmek üzere biçimlendiği çeşitli çalışmalarda ortaya konuyor. Bu uyarılar, ABD’de sigara şirketleri aleyhlerine açılan tazminat davalarına karşı şirketlerin geliştirdiği “kişisel sorumluluk” üzerine kurulu savunmanın temel dayanağını oluşturmak üzere formüle ediliyor. Sigara şirketlerinin yönlendirmesiyle, önce 1965’te “Dikkat: Sigara içmek sağlığınıza zarar verebilir”, ardından “Sigara içmek öldürür” ifadelerini taşıyan uyarılar sigara paketleri üzerinde boy gösteriyor. Bu uyarıların yürürlük tarihi itibariyle, şirketler kendilerini tazminat sorumluluğundan büyük ölçüde kurtarmış oldular. Mahkeme salonlarında şirket avukatları bu uyarılara dayanarak, “sigara içenlerin gördükleri zararlardan sadece kendilerinin sorumlu olduğunu” rahatlıkla iddia edebildi.

“Sigara içmek öldürür” ifadesini taşıyan uyarı, şirketlerin faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde ardı ardına yürürlüğe sokuldu. Savunmanın temel kanıtı, dayanağı olmaya bugün de devam ediyor. Dikkat edilecek olursa, bu uyarıda devletin de herhangi bir sorumluluğu yok. Üretimi, satışı yasal olan sigara öldürüyor, ama uyarı sorumluluğun üstünü karartarak, sermayenin de, devletin de tütün tüketiminden kaynaklanan zararı üstlenmesinin önüne set çekiyor.

KİŞİSEL SORUMLULUK RETORİĞİ

“Kişisel sorumluluk” ilk kez 1954’te, kanser kanıtlarının ayyuka çıkması üzerine ABD’de gazetelerde tam sayfa yayınlanan “Sigara İçenlere Samimi Duyuru” başlıklı ilanda ortaya çıkıyor. Tütün Endüstrisi Araştırma Komitesi imzalı bu ilanda tüketicilere “içmekte özgürsünüz ve sonuçlarından siz sorumlusunuz” koşullandırması yapılıyor. İlerleyen yıllarda, farklı ülkelerde, bu sefer halk sağlığını koruma amacıyla geliştirilen ve tüketimden kaynaklanan somut zararlara dikkat çeken yeni uyarılarda yazıyla birlikte çarpıcı görsel mesajların da kullanılması, şirketleri tekrar harekete geçiriyor. Bir yandan, bu anlamda öncü Brezilya ve benzeri uygulamaların önünü kesmek için dava üstüne dava açarken, diğer yandan tüketim üzerinde belirgin etkisi olmayan, ancak kişisel sorumluluğu vurgulayan mesajların kullanılmasını özendiriyorlar. Zira, “kişisel sorumluluk” retoriğine göre, tüketiciler uyarılardaki bilgiler sayesinde, sadece tercih haklarını kullanmıyor, mahkeme salonlarında iddia edildiği gibi, “bilinçli” tercih de yapmış oluyorlar. Bu bağlamda Philip Morris, “Uyarılara rağmen milyonlarca kişinin sigara içmeye devam etmesi bilinçli tercih haklarını kullandıklarını gösteriyor. Ne var ki, aşırı-uyarı toplumun devlete güvenini zedeleyebilir.” demekten çekinmiyor.

Öyleyse, paket üzeri uyarılar toptan yanlış mı? Değil, tabii. Uyarıların sigara şirketlerinin çıkarına hizmet etmesi kabul edilemez. Uyarılardaki mesajlar, kişisel sorumluluktan ziyade üretici ve devletin yükümlülüklerine, sorumluluğun toplumsallaştırılmasına işaret edebilir. Paket üzeri zorunlu sağlık uyarılarıyla doğru bilgiye erişim sağlanması, büyük boy uyarılarla reklam alanının daraltılması, giderek düz/standart paketle marka iletişiminin ortadan kaldırılması, çeşitliliğin önüne geçilmesi: Bunların hepsi olanaklı ve doğru müdahaleler. DSÖ ve çok sayıda bilimsel çalışma, bilimsel ve şeffaf usullerle oluşturulan ve seçilen, düzenli aralıklarla yenilenen, duygusal, bilişsel ve davranışsal etkisi yüksek sağlık uyarılarının özellikle gençlerin tütüne başlamasının engellenmesinde etkili olduğunu gösteriyor.

TÜRKİYE'DE SAĞLIK UYARILARI

Türkiye’de tütün ürünlerinin üretimi ve ticareti, tam da yukarıda özetlenen “riskli ürünleri tüketenler sonuçlarına kendileri katlanmalıdır” ideolojisinden feyz alan, IMF dayatması 4733 sayılı Kanun hükümlerine tabi. Bu Kanun’a göre, tüketiciler, devlet garantisi altında sağlanan ürün çeşitliliği sayesinde tercih haklarını kullanma ve sunulan bilgilendirmeyle kişisel sorumlulukları çerçevesinde kendilerini koruma olanağına sahipler. Türkiye’de devletin vatandaşı bilgilendirme yükümlülüğü, tütün ürünü düzenlemesinin bu genel çerçevesi içinde şekilleniyor.

2010’dan beri değişmeden kullanılan eski resimli sağlık uyarıları, Avrupa uyarı kütüphanesinden alınmış, nasıl seçildiği belli olmayan, daha ilk günden etkisi sorgulanan, kısa sürede kanıksanan uyarılardı. Yeni uyarılar ise, Türkiye’nin yeni Asya açılımını yansıtırcasına, farklı ülkelerin uyarılarından derlenerek oluşturulmuş, tütün dumanının faklı sağlık etkilerini konu ediniyor. Ancak, bu yeni uyarıların Türkiye toplumu üzerinde etkisine ilişkin yayınlanmış herhangi bir değerlendirme bulunmuyor. Daha da önemlisi, bunları kimin, hangi kıstaslara, hangi yöntem ve usullere göre seçtiği belli değil. 14 adet uyarı bir gün Tarım ve Orman Bakanlığı’nın web sitesinde beliriverdi, mevzuat oldu. Çok karanlık bir süreç. Ancak Türkiye’de de, sigara mağdurlarının açtıkları davaların önünü tıkayan “Sigara içmek öldürür” ifadesinin yeni paketlerde vazgeçilmez unsur olarak tekrar boy göstermesi, mutfakta kimlerin olduğu konusunda ipucu veriyor.

Sigara paketlerindeki sağlık uyarılarının böyle çelişkili bir geçmişi var işte.

Gerçek görünenden ibaret olsaydı bilime gerek kalmazdı hatırlatmasını sık sık yapmamız gerekiyor kendimize!

Peki gündemdeki düz paket uygulaması ne anlama geliyor?

Yarınki yazımızda, yeni paketlerin düz/standart özelliğini masaya yatıracağız. Yeni paketler ideal olandan ne kadar, nasıl sapıyor? İddia edildiği gibi, yeni paketlerin tüketim üzerinde etkili olma şansı var mı, yoksa sağlık hakkına, bilimsel kanıta dayalı, kamucu, bütünlüklü, samimi politikalar olmadan, tüketimi aşağı çekmek hayal mi?

Yuvarlak dünyamızdan, düz pakete bakacağız.

İKİNCİ BÖLÜM YARIN:

DÜZ PAKETİN BAŞARI ŞANSI