Santrale karşı çıkan Çarşambalılara AKP’nin şeker oyunu 

Yöre halkı, çevre örgütleri ve meslek odalarının tepki eylemlerine ve açtığı davalara rağmen Samsun Çarşamba biyokütle enerji santrali kurulumunda sona gelinirken, 10 ay önce santral karşıtı eylemlerin sürdüğü günlerde yeniden açılacağı duyurulan Çarşamba Şeker Fabrikası açılmadı, fabrika vaadiyle ikna edilen üreticinin elinde kalan şeker pancarı Kastamonu’ya gönderildi.     

soL - Belma Nur Kartal

Ekonomik krizin tavan yaptığı 2018’de Samsun Valiliği başkanlığındaki İl Ekonomi toplantısında Türkiye’nin en verimli tarım alanlarından biri olan Çarşamba Ovası’nın sanayi alanı olarak kullanımının tartışmaya açılmasının ardından Oltan ve Köleoğlu Enerji, yerel seçimlerin olduğu 2019’da Samsun’a bağlı Çarşamba-Eğercili Mahallesi’ne biyokütle enerji santrali kurmak için Büyükşehir Belediyesi ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğüne imar planı talebinde bulunmuş; santral projesi Büyükşehir Belediyesinden oybirliğiyle geçmişti. Toprak Koruma Kurulu ve ilgili bakanlıklardan “ÇED gerekli değildir” kararı da dahil ihtiyacı olan tüm izinleri alan şirket sahipleri salgın günlerinde santral inşaatına başlamıştı. 

Karşı davalar sürerken, santral inşaatında sona gelindi

 Yöre halkının, çevre örgütlerinin ve meslek odalarının aylardır süren tepki eylemleri ve açtığı davalar sonucu bir dönem mühürlenen ve halen devam eden davalara rağmen santral inşaatında sona gelindi. Santrale karşı halkın yoğun tepki gösterdiği günlerde, 9 yıldır çalıştırılmayan Çarşamba Şeker Fabrikası’nın ilgili bakanlıklar, Valilik, AKP’li milletvekilleri ve belediyeler tarafından 10 ay önce yeniden açılacağı ilan edildi.  

9 yıldır kapalı şeker fabrikasını açma vaadiyle 150 ton şeker pancarı dayatması

AKP’li Milletvekilleri Fuat Köktaş ve Yusuf Ziya Yılmaz, 30 Aralık 2019’da eski Samsun Valisi, AKP’li Çarşamba Belediye Başkanı, Türk- Şeker Genel Müdür Yardımcısı, OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı,  Ziraat Odası Başkanları ve üreticilerin katıldığı toplantıda Çarşamba Şeker Fabrikası’nın kısa sürede açılacağını açıklamış, Fuat Köktaş “Türkiye Şeker Fabrikaları, bizden 150 bin ton şeker pancarı ekmemizi istiyor. Bu fabrika ez az 150 bin ton pancar işlemek zorunda.” demişti. 

'Fabrikayı sanki yeniden açmış gibi hepimiz heyecanlıyız'

Dönemin valisi ise “Bu fabrika çalışmaya başladığında en az 800 kişi çalışacak. Yıllardır kapalı olan bu fabrikayı birlikte çalıştıracağız. Tadilat yapılacak. 150 bin ton pancarı üretemezsek bu fabrika çalışmaz. Fabrikayı sanki yeniden açmış gibi hepimiz heyecanlıyız” diyerek Çarşamba Şeker Fabrikası’nın 2020 yılında yeniden üretime başlayacağını belirtmiş, Ziraat odası başkanları da şeker pancarı üretimi için milli seferberlik başlattıklarını duyurmuştu. Ancak, şeker fabrikası vaadiyle 150 bin ton şeker pancarı ekimine ikna edilen üreticilere ait 1000 hektara yakın alandan yaklaşık 60 bin ton civarında şeker pancarı üretilebildi.  

'Fabrikayı açacağız' korosu gitti, 'Açamıyoruz' SMS’i geldi

Bir ay önce de "Fabrikamızın 2020 yılı revizyon işleri Kovid-19 pandemisi nedeniyle tamamlanmamış olup, çalışmalar devam etmektedir. Bu gecikme nedeniyle çiftçilerimizin mağdur olmaması için pancarlar Kastamonu Şeker Fabrikası'nda tesellüm edilecektir. Revizyon bitiminde fabrikamızın deneme kampanyası yapması planlanmakta olduğunu bildiririz." kısa mesajıyla Çarşamba Şeker Fabrikasının açılmayacağı duyuruldu. 

Revizyon için fabrikaya gelen 50 elemanın salgın nedeniyle gitmek zorunda kaldığı için 3 ay ara verdiklerini belirten Şeker-İş Sendikası Şube Başkanı Sinan Türe, üreticinin mağdur olmaması için pancarların ücretsiz olarak yine Türk-Şeker’e ait Kastamonu Şeker Fabrikasına götürüleceğini açıkladı. Türe “Yarından itibaren arkadaşlarımız sahada söküme başlayacaklar. En ufak mağduriyet söz konusu değildir. Gelecek yıl fabrika tam kapasite çalışacaktır." açıklaması yaptı. 

Çiftçi örgütleri, üreticiye şeker pancarı ektirmeye zorlandı

Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hasan Çobancı, fabrikanın siyasi söyleme değil, ciddi bir planlamaya ihtiyacı olduğunu söyleyerek  "Çarşamba Şeker Fabrikası da özelleştirme kapsamına alınmış, ancak özelleştirmesi durdurulan fabrika 2011’de kapatılmıştır. Yaklaşık 22 yıl aralıksız çalıştıktan sonra kapatılan Şeker Fabrikası’nı 9 yıl sonra yeniden faaliyete geçirmek için dönemin Valisi önderliğinde Türkiye Şeker Fabrikaları yetkilileri, Samsun milletvekilleri, tarımla ilgili kamu kurum ve kuruluşların katıldığı toplantılar düzenlenmiş, asgari 150 bin ton şeker pancarı üretimi karşılığında fabrikanın çalışacağı belirtilmiştir. İlçelerde, çiftçi örgütlerinden şeker pancarı ekmeleri istenmiş, hatta şeker pancarı ekme sözü alınmaya çalışılmıştır. Toplantılardaki çiftçilerin şeker pancarı ekmeye istekli olmadığı da gözlenmiştir. Nitekim yaklaşık 1000 hektarlık alana ekilen şeker pancarından elde edilen 60 bin ton civarındaki üretim elbette fabrikanın çalışmasına yetmeyecektir." dedi. 

Oldu bitti değil tutarlı bir planlama öneren Çobancı, “Neticede Çarşamba Şeker Fabrikasının açılması gerçeklikten çıkmış, siyasi bir söyleme dönüşmüştür. İkincisi, şekerpancarında uygulanan fiyat politikası ile şeker pancarının doğuda fındık, batıda çeltik bitkisiyle rekabet etmesi mümkün değildi. Pancar ekimini yıllar önce bırakmış olan çiftçi tekrar geri dönmedi. Şeker fabrikasının teknik anlamda içinin boşatılması ve çiftçinin pancar ekmeye yanaşmaması ‘şeker fabrikasını açıyoruz’ söylemini gerçeklikten koparıp siyasi söyleme çevirmiştir. Öncelikle fabrikanın ciddi rakamlar tutan bir yatırıma, şeker pancarı üretiminin de desteğe ihtiyacı vardır.” dedi. 

Üretici milyarlarca zarar etti

Öte yandan  fabrika vaadiyle teşvik edilen üreticiler, tohumun kalitesiz olduğunu ifade ederek, tarım ilaçlarının ürünlerini yaktığını, ektikleri pancarın beklentinin çok altında kaldığı için zarar ettiklerini, sorumluların ilgilenmediğini, istenilen tonajı dolduramadıkları için fabrikanın da para alacağını, aldıkları avanslar, gübreler, mazot, ilaçlar derken ne yapacaklarını bilemediklerini belirttiler. 

Şeker fabrikaları AKP iktidarının özelleştirme politikasıyla birlikte satılırken, bir bölümü de kapatıldı. Bu fabrikalardan biri de Çarşamba Şeker Fabrikası'ydı. 8 Aralık 1989'da üretime başlayan ve 2011'e kadar kesintisiz çalışan Çarşamba Şeker Fabrikası, 2009 yılında Portföy C Grubu olarak Ak-Can Gıda’ya 606 milyon dolara satıldı. Şeker-İş Sendikası’nın başlattığı hukuki mücadele sonunda satış iptal edilmişti. 2011’deki ikinci ihalede Portföy B-C Grubu 656 milyon dolara yeniden Ak-Can Şeker'e satıldı. Bu ihalenin de iptal edilmesi sonrasında fabrika özelleştirme kapsamından çıkarıldı ama bu kez de bölgede yeterli pancar üretilemediğinden kapandı.