Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'ndeki yangın protesto edildi

Türkiye'nin en önemli sulak alanlarının başında gelen, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde 4 gün önce çıkan yangında çok sayıda canlının ve 2 bin dönüme yakın alanın yanması, bölgede yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

Belma Nur Kartal

Türkiye'nin en önemli sulak alanlarının başında gelen, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde 4 gün önce çıkan yangında çok sayıda canlının ve 2 bin dönüme yakın alanın yanması, bölgede yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. 

Delta’nın korunması için uzun yıllardır mücadele veren, Kuş Cenneti fotoğraf sergileri düzenleyen fotoğraf sanatçısı Hasan Aktürk’ün sosyal medyadan çağrısıyla Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde yapılan açıklamaya Ekolojik Yaşam Bisiklet Derneği (EKOBİD), Samsun Hayvan Gönüllüleri Derneği (HAGDER), Samsun Vosvos Derneği (SAMVOS),
Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP), Samsun Sanat Tiyatrosu (SST), ADD, Sol Parti, CHP ve TKP üyeleri destek verdi. 

Turnaların yaşam alanına yakın bölgede gerçekleşen basın açıklaması öncesi AA muhabiri “Burada siyaset yapıyorsunuz. Diğer partiler gelmedi, onlar yoksa ben bu haberi yapmam” diyerek alanı terk etti. Doğaseverler, “Biz buraya sosyal medyadan tüm kamuoyuna yapılan çağrıyla; yanan kuşlar, kaplumbağalar, ağaçlar için geldik. Kimse burada siyasi parti bayrağı, flaması açmamış, slogan dahi atılmamışken AA muhabirinin bu tavrı provokasyon girişiminden başka bir şey değildir.” diyerek AA muhabirinin tavrını protesto etti.   

‘Nisan ayında imara açılan alanın Eylül’de yanması soru işaretleriyle doludur’

Delta’daki yangınla ilgili basın açıklaması yapan Aktürk, “İçimiz yandı, haberler can kaybı yok dedi. Oysa kuşlar, kaplumbağalar, yılanlar, ağaçlar, böcekler hepsi birer candır. Delta asıl onların yaşam alanıdır. Delta’nın misafiri bizler ise kuşların kanat sesiyiz. Biz halkız. Ramsar bölgesinde Cumhurbaşkanlığı korumasına sokulmayıp Nisan ayında imara açılan bir alanın Eylül’de yanması soru işaretleriyle doludur. Buna sessiz kalamayız. Bina yapılmayacağı söyleniyor. O zaman neden imara açtınız?” diye sordu. 

'Meydan çakallara ve domuzlara kaldı'

Aktürk açıklamasına şöyle devam etti: “Türkülerdeki allı turnaların yaşam alanı burası… Bu sene yavrulayamadı, çünkü az ileride ‘Doğa Eğitim Okulu açacağız’ deyip pide salonu yapılan bir işletme var. Belli ki bir proje adım adım ilerliyor. Türkiye’de sadece 20 çift turna var, 3 çifti bu deltada yavrulayıp seneye tekrar geliyordu. Bu sene gelmediler. Sizin yatak odanıza belediye tesis yapsa o evde yaşar mıydınız? Fotoğrafçılar araçlarla kuşları ürkütüyor deyip fotoğrafçıları deltaya sokmadınız ama deniz bisikletiyle saati 30 TL’ye, su kuşlarının, kaplumbağaların yılanların yuvalarını talan ettirdiniz. Yılkı atlarını deltadan çıkartıp midilli atlarını soktunuz. Onbinlerce su kuşunun üreme alanını işgal ettiniz. Manda ve bitki çalışması yapan akademisyenleri, deltaya gönül verenleri, köylüleri, yöre halkını, fotoğraf sanatçılarını, sazlık işçilerini küstürdünüz. Koyunları deltadan çıkarttınız, çoban köpekleri geri çekildi, fotoğrafçılar ve gönüllüler de uzaklaştırılınca meydan çakallara ve domuzlara kaldı. Halk deltada ücretsiz gezsin diye Sağlık Bakanlığının verdiği bisikletler nerede? Şimdi bisiklet saati 10 TL, akülü araç 200 TL, SAMKUŞ da otobüsle deltada adam gezdiriyor.” 

‘Bizim içimiz yanıyor, sizin vicdanınız rahat mı?’ 

“Saz kesiminin yeniden başlamazsa göl ağızlarının tıkanıp göllerin kuruyacağını, yöre halkı için de ciddi bir gelir kaynağı olduğunu belirten Aktürk, “Siz yılanların göç zamanını yılanları ezdiniz. Deltada leylek yuvalarını çaldırdınız, koruma altındaki Kuş Cenneti’ndeki hayvan katliamlarıyla haber oldunuz, kuşların yaşam alanına pideci yaptınız. Biz çektiğimiz fotoğraflar, sergilerle deltayı tanıttık. Şimdi de kuşlar, böcekler, kaplumbağalar yandı. Bizim içimiz yanıyor, sizin vicdanınız rahat mı?” diye soran Aktürk, taleplerini şöyle sıraladı:  

“Deltadaki yangın gösteriyor ki hava yangın söndürme aracı gereksinimi var. SAMKUŞ derhal görevden alınıp delta yönetimi eski sahibi Milli Parklar’a devredilmelidir. Fotoğrafçılara uygulanan yasakların kaldırılıp deltayı tanıtan fotoğrafçılara izin verilmesini istiyoruz. Hayvancılık, saz kesimi serbest bırakılsın. Bisiklet ve akülü araçlar ücretsiz olsun. Sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler delta yönetiminde söz sahibi olsun. Yurttaşlar toplantıları, alınan kararları izleyebilsin diyoruz. Kızılırmak deltasının dünyadaki emsallerindeki yönetim uygulamaları incelenmeli. Deltaya çivi bile çakılamaz.”