“Kobani soruşturması” kapsamında gözaltında tutulan siyasetçilerin gözaltı süreleri uzatıldı. Siyasetçiler, savunmalarında aynı soruşturma kapsamında yargılandıklarını anımsattı.
Ankara merkezli yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan HDP eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu siyasetçiler, Ankara Adliyesi’ne getirildi. Savcılık tarafından ek gözaltı süre talebinin ardından mahkemeye çıkarılan siyasetçilerin gözaltı süreleri uzatıldı.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre siyasetçiler, gözaltıların uzatılmasına karşı Sulh Ceza Hakimliği’nde tek tek savunma yaptı. Savunmalar sırasında avukatlar mahkeme salonuna alınmadı. Avukatlara, müvekkilleriyle görüşmeleri için kısa süreliğine izin verildi.
Önder: Nezarethane koşulları iyi değil
Gözaltındaki siyasetçilerden Sırrı Süreyya Önder, MYK kararına karşı açılan soruşturma döneminde HDP’nin Meclis’teki İdari Amiri görevini yürüttüğünü belirterek, “İdare amirliği yapan partisinin hiçbir karar ve temsiliyet organında yer alamaz. Almama Anayasa mani oldu. 22 ameliyat geçirdim. Kayıtlarda, e-devlet de vardır. Daha önce 3 yıl 6 ay hapis cezası almıştım. Hakkımda hiçbir adli kontrol uygulanmamıştır. Cezamın onaylandığı ikinci gün kendim teslim oldum. Sonra AYM bozdu. Benim sağlığım iyi değil. Hiçbir tebligat olmadan savcılığa gelip, hakkımda bir şey var mı, ameliyat olacağım sıkıntı olur mu diye görüştüm. Nezarethane koşulları iyi değil, gözaltı süresinin uzatılmasını gerektirecek bir şey yok” şeklinde savunma yaptı.
Gür: Hukuk dışı arama
HDP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi Nazmi Gür, avukat olduğunu ve evinin hukuk dışı bir şekilde arandığını aktardı. Gür, barodan bir temsilci getirilmediğini ve avukatların arama sırasında bulunmasına izin verilmediğini söyledi. Gür, e-imzasının yüklü olduğu bilgisayarı ve telefonuna el konulduğunu dile getirerek, avukatlık yasasına uyulması gerektiğini ve gözaltının uzatılacağı bir durum olmadığını kaydetti.
Tan: Yargılama devam ediyor
Eski Milletvekili Altan Tan, aynı iddialarla Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamasının devam ettiğini belirtti. Tan, gerekli ifadeler ve belgelerin dosyada mevcut olduğunu, gözaltı süresinin uzatılmasını gerektirecek bir şey olmadığını ifade etti.
Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen ise, dosya kapsamında 8 ay tutuklu kaldığını ve Anayasa Mahkemesi tarafından bırakıldığını anımsatarak, ek gözaltı talebinin kabul edilmemesini istedi. Eski milletvekili Ayla Akat Ata da, 4 gündür hiç bir şey söylenmeden gözaltında olduğunu, bir an önce ifadelerin alınmasını talep etti.
Gözaltına alınan diğer siyasetçiler de daha önce ifade verdiklerini, savcılık tarafından çağrılmaları halinde ifade vereceklerini ve gözaltı süresinin uzatılmamasını istedi.
Hakimlik, savcılık talebini esas alarak, soruşturma kapsamında delillerin toplanmasının “güçlüğüne” dikkat çekerek, gözaltı süresini 4 gün daha uzattı. Hakimlik, gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “.. atılı suçun vasfı ve mahiyeti, dosyanın kapsamlı olması, şüphelilerin sayısının çok olması, delillerin toplanmasındaki güçlük dikkate alınarak, 4 gün uzatılmasına…
Karar sonrası siyasetçiler yeniden Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Ayhan Bilgen: Gözaltı süresince sadece su alacağım
Öte yandan Ayhan Bilgen gözaltında yaşadığı sağlık sorunu ve sürece ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Bilgen gözaltı süresince sadece su alacağını belirtti. Bilgen açıklamasında "Bu hafta boyunca yargılandığım tüm dosyaların dinleme ve hazırlıkları Zekeriya Öz ve ekibine aittir" dedi.
Ayhan Bilgen'in yaptığı açıklama şöyle:
"Herkese selamlar; hem yaşadığım sağlık sorunu hem de sürece ilişkin kamuoyunun bilmesini istediğim birkaç notu iletmek istiyorum: Hem buradaki görevliler hem de hastane personeli üzerlerine düşeni yaptı. Ama buradaki koşullarda aynı gıdaları almak, tedaviye imkan vermeyecektir. Bu nedenle bundan sonra, gözaltında bulunduğum süreç boyunca sadece su alacağım.
Belediyemize kayyım atamayı düşüneneler, yüz elli yıl önce Rus askeri valisinin Kars ile ilgili hatıralarını okusunlar. Vali şehri yönetemeyince Şura kurmak zorunda kalmıştı.
Son olarak bu hafta görülecek 3 yargılamama ilişkin ise şunu söylemek istiyorum: Hala Türkiye’nin Zekeriya Öz’ün pisliğiyle oynamasını isteyenler, bunun herkese bulaşacağını bilmelidir. Bu hafta boyunca yargılandığım tüm dosyaların dinleme ve hazırlıkları Zekeriya Öz ve ekibine aittir."