Dr. Doğan Kalafat: Yılda ortalama 2.5 santim kayıyoruz, bu da enerji biriktiriyor

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, 'Marmara depreminin büyüklüğü 7'nin üzerinde olacak. Her yıl ortalama 2.5 santim batı-güney batı yönüne doğru kayıyoruz, bu da enerji biriktiriyor. Her an olacakmış gibi depreme karşı hazırlıklı olmalıyız' dedi.

Haber Merkezi

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde olası büyük Marmara Depremi’nin yaratacağı etkileri en aza indirmek için yürütülen çalışmalar aralıksız devam ediyor.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat, son durumu Milliyet gazetesinden Mert İnan'a değerlendirerek, Marmara ve İstanbul civarını sürekli izlediklerini aktardı.

'İzleme sistemi kuruldu'

Kalafat, “Marmaray’da 128 kanallı deprem izleme sistemi kurulmuştur. 24 saat boyunca Marmaray’daki titreşim ve depreme bağlı olası kaymaları takip ediyoruz. Algılama eşiği büyüklüğü 2.6 olan deprem büyüklüğünü bugün 1.8’e çekmiş durumdayız. Türkiye genelinde 450 istasyon üzerinden 7 gün 24 saat veri toplanıyor. Viyadükler, İzmit Geçiş Köprüsü, 3. Köprü, Marmaray, metrolar, yapımı düşünülen Akkuyu Nükleer Santrali ile stratejik yapılar depremde hasar görmeyecek şekilde projelendirilmiş yapılardır. Türkiye genelinde 252 noktada deprem algılayıcı istasyonlarımız var” dedi.

'Binalara dikkat'

Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun aktif bir kırık zon olduğunu ve 1999 depremleri sonrası Marmara Denizi’nden geçen ana kuzey kolunda ‘sismik boşluk’ oluştuğunu dile getiren Dr. Doğan Kalafat, “Marmara Denizi kaynaklı bir büyük depremin gelecekte olabileceği istatistiksel yöntemlerle ortaya konmuştur. Düzenli enerji boşalımı ve buna bağlı deprem etkinliği devam etmektedir. Özellikle Silivri açıkları-Yeniköy-Mürefte-Şarköy açıkları, Çınarcık, Yalova açıkları, Erdek ve Gemlik körfezleri son bir yılda önemli deprem aktivitesi gösteren alanlardır. Türkiye’de ortalama her iki, üç yılda bir 6 büyüklüğünde deprem yaşanıyor. Marmara Denizi’nde meydana gelecek 7 büyüklüğünde bir depremin Marmara’da kıyısı bulunan 7 şehir ve yerleşim yerlerini etkilieyeceği şüphesizdir. Depreme dayanıksız bina stoğunun uygun koşullar sağlanarak ve vakit kaybetmeden eritilmesi gerekiyor” diye konuştu.

'Herkes üstüne düşeni yapmalı'

17 Ağustos 1999’dan bugüne kadar köprü, viyadük, okul, hastane ve tarihi binaların elden geçirildiğini belirten Dr. Doğan Kalafat, “Ancak tüm bunlar bu coğrafyada yaşayan toplum olarak depreme kesin olarak hazırız anlamına gelmiyor. Önemli olan tüm toplumun bir bütün olarak üzerine düşeni titizlikle yerine getirmesi ve bilinçli olmasıdır. Özellikle bölgeye kıyısı olan il, ilçe ve yerleşim yerlerinde oturan vatandaşlarımızın afet bilincinin yüksek olması ve depreme dayanıklı binalar-konutlarda oturmaları depreme karşı alınacak en önemli tedbir olacaktır” dedi.