Daha önce tutuklanıp serbest bırakılan IŞİD üyesi, 'örgüt tarafından' işkenceyle öldürüldü 

Konya’da kaçırılıp işkence gördükten sonra hastaneye kaldırılan ve 12 gün sonra ölen Emrah Ağar’ın IŞİD üyesi olduğu ve ‘örgüt içi hesaplaşma’ nedeniyle öldürüldüğü belirtildi. Ağar IŞİD üyeliğinden tutuklanmış, bir süre cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı.

Haber Merkezi

Konya’da evinin önünden kaçırılıp, dağlık arazide saatlerce işkence gören ve hastanedeki tedavisinin 12'nci gününde ölen 27 yaşındaki Emrah Ağar'ın, IŞİD'in “istihbaratçısı” olduğu ve “örgüt içerisindeki hesaplaşma” nedeniyle öldürüldüğü belirtildi.

Ağar'ın yine örgüt içerisinde faaliyet gösteren “Takva” grubundan iddiaya göre Abdulsamet Demir'in (35) azmettirmesi sonucu öldürüldüğü belirtildi.

DHA’nın haberine göre Abdulsamet Demir'in yakalanması için çalışma sürerken, şüphelilerden Naci Ölmez (33), kardeşi Sedat Ölmez (30) ve Abdullah Akdoğan (33) tutuklandı. Sağlık sorunları nedeniyle yüzde 90 oranında raporu bulunan diğer şüpheli Emrah Ölmez (23) ise Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatıyla ifadesinin ardından serbest bırakıldı. 

Daha önce IŞİD üyeliğinden tutuklanan ve bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye olan Emrah Ağar'ın merkez Selçuklu ilçesi Aydınlıkevler Mahallesindeki evinin önüne, 22 Temmuz Çarşamba günü saat 22.00 sıralarında 5 kişi tarafından kaçırılarak Sille Mahallesindeki dağlık araziye getirildiği ve burada el ve ayakları bağlanarak demir sopalarla saatlerce dövüldüğü belirtildi.

4 saat işkence gören, eline bıçak saplanıp, çırılçıplak soyulan Ağar’ın o bölgeden alınıp başka bir araziye atıldığı, burada Ağar'ın seslerini duyan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildiği kaydedildi.

Ambulansla Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Emrah Ağar'ın, kafatasında ve vücudunda birçok kırık ve iç organlarının zarar gördüğü belirlendi. Tedavi altına alınan Ağar, 12 gün sonra hastanede öldü.  

Olay, sonrası polis tarafından güvenlik kameraları izlenerek yapılan takipte şüphelilerin tespit edildiği belirtilirken, DHA’nın haberinde polisin Emrah Ağar'ın “IŞİD terör örgütü içerisinde yer aldığı ve önemli bir konumda olduğunu” belirlediğinin ifade edilmesi dikkat çekti. 

Buna göre polis, cinayeti iddiaya göre örgüt içerisindeki Takva grubunun hocalarından Abdulsamet Demir'in azmettirmesiyle Naci Ölmez, kardeşleri Sedat Ölmez, Emrah Ölmez ve Abdullah Akdoğan'ın  işlediğini tespit etti. 3 Eylül’de 5 farklı adrese  düzenlenen operasyonda Naci Ölmez, Sedat Ölmez, Emrah Ölmez ve Abdullah Akdoğan yakalandı. Polis, cinayeti planlayan ve azmettirdiği iddia edilen Demir’i yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Emrah Ağar'ın bağlı bulunduğu grup ile Takva grubu arasında yaklaşık 1 yıldır husumet bulunduğu belirtildi. Ağar'ın içerisinde bulunduğu grubun, geçtiğimiz yıl aralık ayında Sedat Ölmez'i kaçırıp, aynı dağlık araziye getirerek, "sen dinden çıkmışsın" diyerek, ellerini ve ayaklarını bağlayıp işkence ettikleri tespit edildi. 

Emniyetteki sorgularında şüphelilerin suçu itiraf ettikleri kaydedilirken, cinayeti de Ağar'ın "dini toplantılara katılmaması, örgütün istediği gibi bir yaşam sürmemesi, dinden çıkması" nedeniyle işlediklerini söyledikleri öğrenildi. 

Şüphelilerden Emrah Ağar'ın evinin önünde gözcülük yapan Emrah Ölmez'in ağır sağlık sorunları nedeniyle yüzde 90 oranında raporu olduğu gerekçesiyle serbest bırakıldığı kaydedildi. Sedat Ölmez, Naci Ölmez ve Abdullah Akdoğan ise çıkarıldıkları mahkemece “tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçundan” tutuklandı.

Böyle vahşice bir cinayeti tasvip etmiyorlarmış

Takva Dergisi adına "[email protected]" mail adresinden soL'a yollanan açıklamadaysa söz konusu Abdulsamet Demir'in "hocalarından olmadığı" iddia edildi ve "Meydana gelen olayı ise asla tasvip" etmedikleri belirtildi.

Açıklama şöyle:

Gün içerisinde (06.09.2020) basında “Konya’da vahşice cinayet” başlığıyla yer alan haber içeriğinde “Cinayetin azmettiricisi Takva Grubu hocalarından Abdulsamet Demir” ibaresinde geçen Abdulsamet Demir’in hocalarımızdan olmadığını ve Takva dergisi ile hiçbir bağının olmadığını beyan ederiz.

Meydana gelen olayı ise asla tasvip etmediğimizi belirtiriz.

Takva Dergisi