BM 75. Genel Kurul Başkanlığına seçilen Bozkır, görevini bugün devralıyor: Peki ne anlama geliyor

Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanlığına seçilen Volkan Bozkır, yeni görevine bugün başlıyor. AKP’li vekil Volkan Bozkır, Türkiye'den BM Genel Kurul Başkanlığına seçilen ilk isim olurken, seçim sonrası AKP ve hatta CHP cephesinden mutluluk mesajları gelmişti. Peki, Bozkır’ın seçildiği makam ne anlama geliyor?



Haber Merkezi

Birleşmiş Milletler (BM) 75'inci Genel Kurul Başkanlığına Türkiye'nin eski AB Bakanı  Volkan Bozkır seçildi. Karar sonrası “güçlü Türkiye” paylaşımları yeniden başlarken, Bozkır’ın geldiği görevin anlamının oldukça büyük olduğu yorumları yapıldı.

Oysa gerçek pek öyle değil…

BM Genel Kurul Başkanlığı, BM’nin iç işleyişi ve üyeleriyle ilişkilerini sürdüren bir tür bürokratik ve sembolik makam anlamı taşıyor. Başkanlığın, BM’nin tarihsel, kuruluştan bu yana üstlendiği rolde ve dünyada geldiği yeri belirlemede veya bir yol çizmede hiçbir etkisi bulunmuyor. Zaten bir yıl süreli ve dönemsel olan görev, BM'nin asıl işlevlerinde, strateji ve politikalarında etkili olan güçlü ve büyük ülkeler tarafından rağbet görmüyor.

Genel Kurul BM'nin ana organlarından sadece biri. BM, Meclis gibi bir tür kurul sistemiyle çalışırken, bu kurulun başkanının, kurulun siyasi, ideolojik ve stratejik yönelimlerini belirlemede de herhangi bir yetkisi ve özel rolü bulunmuyor.

Daha çok sembolik bir anlama tekabül eden ve bir tür bürokratik mekanizma anlamı taşıyan kurulun başkanlığı, neredeyse hiçbir dönemde “güçlü” ülkelerde olmadı.

Örneğin ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Japonya gibi ülkeler hiçbir dönemde BM Başkanlığını almazken, İtalya sadece 1965’te, İspanya ise 1985 yılında kurul başkanlığını almıştı.

Bozkır, makamı Nijeryalı Tijjani Muhammad-Bande’den devralanacakken, kurulun son 10 yıldaki başkanlığını yürüten ülkelerin listesi şöyle:

Ekvador, Slovakya, Fiji, Danimarka, Uganda, Antigua ve Barbuda, Sırbistan ve Katar.

Bozkır nasıl başkan seçildi?

BM üyesi ülkeler "Afrika", "Asya", "Doğu Avrupa", "Latin Amerika ve Karayipler" ve "Batı Avrupa ve diğer devletler" olmak üzere beş ayrı bölgeye ayrılırken, başkanlık da dönüşümlü olarak bu bölgeler arasından seçiliyor.

193 üye ülkenin bulunduğu BM’de Bozkır’ın başkanlığı "Batı Avrupa ve diğer devletler” üzerinden belirlenecekti. İlgili bölge ülkeleri arasında anlaşma sağlanamaması durumunda BM Başkanı tüm ülkelerin yaptığı oylamayla belirleniyor.

Bozkır’ın adaylığı Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Ermenistan’ın itirazları nedeniyle tüm ülkelerin katıldığı bir seçimle oylandı. Tek aday olan Bozkır’a, oylamaya katılan 192 ülkeden 178’i oy verdi, 11 ülke çekimser kaldı, üç ülke de geçersiz oy kullandı.

Özal, Demirel ve Erdoğan’ın adamı… Volkan Bozkır kimdir?

AKP iktidarının ilk yıllarında dönemin Başbakanı Erdoğan, eski diplomatları ve dışişleri temsilcilerini  sık sık hedef alırken, sürekli olarak “bunlar monşer” diyordu.

Erdoğan’ın hakaret anlamında kullandığı “monşerler” ifadesi, uzun süre diplomatlık görevinde bulunmuş isimlerin tepkisini çekmiş, 2010 yılında yapılan ortak açıklamada “Dış politika, öyle günü kurtarmaya yönelik, kendisiyle çelişki içinde ‘perakende’ açılımlarla, üç-beş yabancı sözcüğü yerli yersiz kullanmakla, diplomatlara karşı küçük düşürücü ifadelerle yürütülmez. Yürütülmeye kalkışılırsa bedeli ağır olur. İşin acı tarafı, bu bedeli de sadece bu hesapsız, kitapsız, yüzeysel tutumları benimseyenler değil, tüm ulusumuz öder. Bu konuda duyduğumuz üzüntüyü merhum bir Büyükelçimizden esinlenmiş olan bir kısa tekerlemeyle bitirmek istiyoruz. İnsaf kalmadı beni-ademde / İşlerine gelince şehit / Gelmeyince monşer sayıldık / Şu bivefa alemde” denilmişti.

Aradan geçen zamanın ardından Erdoğan kendi “diplomatlarını” devşirirken, Volkan Bozkır da bu isimlerden biri oldu.

Dışişleri Bakanlığı’nda işe 1972 yılında başlayan Bozkır, 1987-1989 yılları arasında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın Dışişleri Danışmanlığını yapmıştı.

1989-1992 yılları arasında New York Başkonsolosluğu görevini ve 1992-1996 yılları arasında Dönemin Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel’in Özel Kalem Müdürlüğü ve Dışişleri Başdanışmanlığı görevlerini yürüttü.

1996-2000 yılları arasında Bükreş Büyükelçiliği, 2000-2003 yılları arasında Avrupa Birliği Siyasi İşlerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığında bulundu.

AKP iktidarıyla birlikte 2003-2005 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcılığı ve 2005-2009 yılları arasında Büyükelçi unvanıyla AB nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliğinde bulundu.

2009 yılında başladığı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği görevinden Mart 2011 tarihinde istifa ederek 2011 seçimlerinde AKP’den İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı oldu.

Nisan 2014 yılında da Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığına seçildi. 29 Ağustos 2014 tarihinde Avrupa Birliği Bakanı oldu.